Muhakemetü’l Lügateyn’den

Muhakemetü’l Lügateyn’den

Ana dilim üzerinde düşünmeye koyuldum: Türkçenin derinliklerine dalınca gözlerime on sekiz bin âlemden daha yüksek bir âlem göründü.

Bu âlemin süsler, bezekler içinde enginleşen göğü, dokuz gökten daha üstündü. Bu erdemler, yücelikler hazinesinin incileri, yıldızlardan daha parlaktı.

Bu âlemin bahçesine daldım, gülleri güneşler gibiydi. Her yanında göz görmedik, el ayak değmedik neler neler vardı! Ama bu tılsımın yılanları pek korkunç, bu güllerin dikenleri pek yamandı. Bunları görünce düşündüm ve dedim ki:

Demek bizim Türk ozanları bu korkulu ve üzüntülü şeylerden çekindikleri için Türkçeyi bırakıp boşlamışlar ve böyle göçüp gitmişler!..

Fakat ben, bu âlemden vazgeçmedim. Korkmadım, yılmadım, güçlükleri yendim, çetinliklerle savaştım; emeklerimi esirgemedim. Bu âlemin aydınlık alanlarında, ilhamımın şahlanan atını koşturdum. Sınırsız uzaylarda hayalimin hırçın kuşunu havalandırdım.

​

Türk’ün bilgisiz ve zavallı gençleri, güzel sanarak, Farsça şiir söylemeye özeniyorlar. Bir insan etraflı ve iyi düşününce, Türkçede bu kadar genişlikler, incelikler, derinlikler ve zenginlikler durup dururken bu dille şiir söylemenin ve sanat göstermenin daha kolay, daha beğenilir olacağını anlar. Türk dilinin olgunluğu ve yüksekliği bu kadar tanıklarla meydana çıkarıldı. Gerek ki bu halk arasında yetişen sanat sahipleri, sanatlarını öz dilleri dururken, özge ile meydana koyamadılar.

…Sözün doğrusu: Türkçe yazmak ellerinden gelmiyor. Eğer Türkçe şiir söyleyecek olsalar, Farsların Türkçe şiirleri gibi olacak. Yazdıklarını, seçkin bir Türkün önünde okuyamayacaklar. …Bu sözlerden ben Türk olduğum için Türkçenin övgülerinde aşırı gittiğim, Farsça ile az ilgim olduğu için, bu dilin geriliklerini belirtmek istediğim sanılmasın. Farsçayı incelemekte hiç kimse benim kadar derinleşmemiştir. (İ. Rafet Işıtman Çevirmesi, TDK, 1941)

Ali Şir Nevâî bu eserinde, Türkçeyi edebi dil olarak kullanmayan, Farsça yazan çağdaşlarına bir mesaj vermek istemiş, ediplerin eserleri Türkçeyle yazmaları yönünde telkinler vermeye çalışmıştır. Sanatçı, mensubu olduğu Çağatay Türkçesi ve Lehçesini ele almıştır. Dolayısıyla Ali Şir Nevai, 15. yy Çağatay Türkçesi ve edebiyatının da en önemli simasıdır.

Etiketler:

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3100 Toplam Flood
2630 Toplam Yorum
1508 Toplam Üye
9 Son 24 Saatte Flood

Kod e‑postana gönderildi. (24 saat geçerli)