Mağara Ayısı Rahibinin Vaazı
Beni dinleyin küçükler.
Yakın otur. Bu gece küçük ateş edin. Gökyüzü kararıyor, kemikler çatlıyor. Bu, kötü hafızanın da yakında yürüyeceği anlamına geliyor.
Bir zamanlar uzak bir mağara. Başka bir kabile. Yavruları yanılıyor.
Bir iki kafa. Bir çığlık, bir emme. Bazıları gözleri olmadan doğar. Bazıları geriye doğru sürünür, asla ayakta durmaz. Yaz ayları kaybolana kadar ağlarlar. Sonra sessiz ol. Her zaman sessiz.
Mağara ayısı yüzünü çeviriyor. Gökyüzü av vermiyor. Kökler elde çürür. Ateş ıslak ölür. Bütün kabile duman çukuru gibi gitti.
Neden diye soruyorsunuz, Rahip? Mağara Ayısı neden onları böyle lanetledi?
Şimdi iyi dinleyin küçükler. Sert sözler geliyor.
Kuzenler dans ediyor. Kardeşim kız kardeşimi öp. Kardeşinin karnı büyüyor. Kan, yılanın kuyruğunu yemesi gibi kendi kendine bükülüyor. O düğümden kötü ruhlar çıkıyor. Dişler düşer, kalpler kurur, yavrular gözlerinin arkasında ışık olmadan doğarlar.
Yani ÅŸunu hatırlıyorsunuz: Uzaklarda avlanın. Tepe kabileleriyle ticaret yapın. Akrabanızla deÄŸil, yabancıyla dans edin. Kanı ayrı tutun, MaÄŸara Ayısı’nı memnun edin. Bunu yapın, ateÅŸ sıcak kalsın. Mamut yaklaÅŸ. Her ÅŸey yolunda.
Şimdi ye. Artık düşünmek yok.
Etiketler:
