KADINLARIN ERKEKLERE ASLA SÖYLEMEYECEĞİ ŞEYLER!
Kadınlar çok şey söyler, ama bazı şeyler asla söylenmez—sadece uygulanır.
İşte çoğu kadının sana asla söylemeyeceği sırlar:
-
Gerçekten seni seviyorsa, işini kolaylaştırır. Bahane yok, zihin oyunları yok—senin için müsait olur.
-
Seninle yatıp yatmayacağına zaten karar vermiştir. Onu “ikna edebileceğini” düşünmeyi bırak; çoktan kararını vermiştir.
-
Sen farkında olmadan seni test eder. Her kadın, zayıf, çaresiz ya da gerçek bir erkek olup olmadığını görmek için ince testler yapar.
-
Kendi seviyesinin biraz üzerinde bir erkeği tercih eder. Kadınlar, kendilerini tapacak birini değil, hayranlık duyabilecekleri bir erkeği ister.
-
Seninle işler ters giderse aklında bir yedek erkek vardır. Seni sevse bile, arkada her zaman bekleyen biri vardır.
-
İlk etapta çekici gelir, ama özgüven ve güç kalmasını sağlar. Parasız, güvensiz ya da zayıf bir erkek uzun süre dikkatini çekemez.
-
Tartışmayı bırakırsa, zaten zihinsel olarak ayrılmış demektir. Pes ettiği an, fiziksel olarak ayrılmasının zamanı meselesidir.
-
Tamamen kontrol edemeyeceği bir erkeğe gizlice aşık olur. Kadınlar “iyi bir adam” istediklerini iddia eder, fakat derinlerde sınırları olan bir erkeğe saygı duyarlar.
-
Rutinden çok çabuk sıkılır. Esrarengiz ve heyecanlı olmaktan vazgeçersen, uzaklaşmaya başlayacaktır.
-
Sana çekim duyusunu kaybettiğini asla söylemez. Bunun yerine bahaneler üretir, samimiyeti geciktirir veya “meşgul” hale gelir.
-
Duygularla nasıl manipüle edileceğini bilir. Kadınlar, işleri lehlerine çevirmek için sözleri, sessizliği veya gözyaşlarını kullanmada uzmandır.
-
Aldatabilir ve yine de kurban gibi davranabilir. Kadınlar, önce duygusal olarak, sonra fiziksel olarak aldatır ve bunu yaptıklarında sen asla fark edemezsin.
-
Sana saygı duyuyorsa, zamanını boşa harcamaz. Oyun oynamaya devam ediyorsa, seni bir seçenek olarak görür, öncelik olarak değil.
-
Seni ne kadar sevdiğini umursamaz—önemli olan onu ne kadar sevdiğidir. Bir kadın, duygularının yatırım yaptığı yerde kalır, seninkinde değil.
-
İlgi kaybettiğini asla söylemez—sadece yavaşça “solmaya” başlar. Ne dram, ne kavga, sadece yavaş bir kopuş.
Sözlerden ziyade eylemlere dikkat et!
Etiketler: