à°µ

Önceden

Ama öyle.

Onu yere yatırıyorlar ve kolunu düz bir şekilde sabitliyorlar, sol işaret parmağına erişim sağlamak için yumruğunu açmaya zorluyorlar. Korkunç fikir aklının kapısını çalıyor, içeri alınmayı talep ediyor. Yanlış, şekli berbat, çok büyük ve zehirden kaygan ve biliyor ki içeri girmesine izin verirse her şeyi batıracak, evini çamur ve kırık camlarla dolduracak. Onu içinde boğmak istiyor ve olduğu her şeyin yerini kendisinin alacağını biliyor. Dünyanın geri kalanının ve etrafındaki tüm insanların çoktan ele geçirildiğini biliyor ve direniyor ve onu sabitleyen insanlardan biri bir keski çıkarana kadar direnmeye devam ediyor. ve ilk parmağının metakarpal kemiği üzerinde, avucunun birleştiği yerde çalışmaya başlıyor ve sonra katlanıyor. Kendini bir asker olarak düşünmek istiyor ama etini ısıran metal çenelerin acısı, daha ilk ısırıkta, yaşadığı her şeyin çok ötesindeydi ve sahip olduğu tüm iradeyi yok ediyordu. Acı diğer her şeyi geçersiz kılar varlığında direncini yok eder. Zayıf olduğunu bilerek, dizlerinin üzerinde utanarak, Evet, diyor ki, Evet, kapıyı açıyor, bunu durdurmak için ne olursa olsun, sadece ben ol, işi devral, bu kabuğu benim için sür ki, bunun başıma gelmeyeceği başka bir yere gidebileyim.

Ve gecenin karanlığında orada duruyor ve hareket etmiyor. Kesim devam ederken ve bir ÅŸekilde giderek daha da kötüleÅŸirken onu sakin bir ÅŸekilde izliyor. Gerçekte bir yerlerde acı içinde bağırıyor ve yırtık pırtık, kirli kesikten kan fışkırıyor ve onu tutan insanlar kemiÄŸe ulaÅŸmak için etten yeterince parça koparabilsinler diye onu daha sıkı tutuyorlar ve sonra kemiÄŸin kendisini kırmaya çalışıyorlar ama yeterli kaldıraçları yok ve acı ölçülemez ve onu gözbebeklerine kadar dolduruyor ve çığlıklar yüzünden nefes alamıyor ve bir keski getiriyorlar. Girin! à°µ’ye bağırdı, Lütfen! Teslim oluyorum. Kaybettim. Beni öldür. Ve à°µ orada duruyor ve ona çok açık bir ÅŸekilde ÅŸunu söylüyor: Bu parmağını kaybedeceksin ve ondan sonra bir sonrakini de kaybedeceksin. Çünkü bu kadar uzun süre dayanmamalıydın. Kavga etmeye çalışmamalıydın.

Ve bunun üzerine, ona yardım edebilecek tek şeyin önünde şaşkın gözlerle oturuyor, çünkü o reddediyor ve orada çok kötü bir durum var. çatırtı ve tendonlarda bir gerilim var ve gevezelik ediyor, kanıyor ve acı çekiyor ve bu, yaşayacağını düşündüğünden çok daha uzun sürüyor, ölmüş olmalı ve hiçbir düzlük ya da kaçış yok ve asla bilinçsiz olduğu ve hissedemediği daha serin bir düzleme çıkmıyor ve ıstırap sisi oluşuyor ve oluşuyor ve sonra o parmağı işkence görmüş avucundan ayırıyorlar ve ikincisinden başlıyorlar ve ikinci beceriksiz elin önünde sanki bir yıl daha var, kusurlu parçalanma çatırtıve sonunda వ onun içine adım atar ve onun yerine geçer ve o, hesaplanamaz, uluyan bir sefalet içinde ölür, tüm bunlara aynı nihai sonuç için katlanmış olarak.

Çünkü amaç sadece öldürmek değil. Hakim olmaktır. Amaç mağduriyet yaşatmak. Mümkün olduğu kadar çok acı.

***

Bir sonraki ÅŸafak vaktinden önce, dünya mahvoldu. Dünyanın à°µ’ye düşme sürecinin kaotik ve odaklanmamış olacağı yaygın bir yanılgıdır. Hiç de öyle deÄŸil, çünkü à°µ kaotik deÄŸil, yapısı itibariyle çok geniÅŸ ve karmaşık. Herkes bir pencereden bir tuÄŸla atabilir, tek başına rastlantısal ÅŸans eninde sonunda o pencereyi kıracaktır, ancak yavaÅŸ yavaÅŸ artan entropi ve düzensizlik basit, doÄŸal, normal, amansız ve kaçınılmazdır ve hedefleri ve planlama kapasitesi olan kısır, aktif bir güç deÄŸildir. İnsan mem kompleksinin içindeki kirli bir nükleer bombanın eÅŸdeÄŸerini patlatmak ve onun her köşesini kirletmek, öngörüyü, çürümüş zekayı ve muazzam planlamayı gerektirir.

à°µ, Bağımsızlık Günü ÅŸehir yıkıcısı gibi bir mem kompleksidir. Tamamen yabancı, ideal bir ekolojiden gelen, insanların bağımsız olarak tasavvur edebileceÄŸi her ÅŸeyden daha toksik ve düşmanca bir yırtıcıdır. Onun insan düşüncesine geliÅŸi Galápagos’taki bir kurdunki gibidir. İnsanların buna karşı koruyucu evrimsel adaptasyonları yoktur. Sistematik, disiplinli, düzenli, odaklanmış, acımasız ve etkilidir. DokunduÄŸu her ÅŸeyi kendisinin en kötü versiyonuna dönüştürdü. Bulmak güzel ÅŸeyleri parçalayın veya üzerlerini pislikle örtün. Keyifli insanları bulun ve ÅŸekillerini bozun onları kırın. Yanacak ne varsa yakın. DeÄŸerli ÅŸeyleri parçalayın. Yiyecekleri hendeklere dökün. Her ÅŸeyi boÅŸa harca. EÅŸyaları kullanılamaz hale getirin. Bıçak kullanın. Kör aletler. Zehir. Silah yok. Acıya neden olmak. Sakat. Öldürmemeye çalışın. Öldürmek çok kolay.

à°µ aynı ÅŸekilde gelmez ve herkesi almaz çünkü bu cehennem yaratmanın en etkili yolu deÄŸildir. Tekdüzelik onun istediÄŸi ÅŸey deÄŸil, istediÄŸi düşmanlar ve üzerinde güç uygulayacağı bir ÅŸey. Kurban olmadan nasıl acı verebilirsin? Kurbanların olması gerekiyor. Ve böylece dünya sessizce ve telaÅŸsız bir ÅŸekilde iki insan grubuna ayrılıyor. Var Biz, à°µ’nin içinde boÄŸuluyoruz ve onun tarafından hareket ediyoruz, o da ışık saçıyor terör ve yalnızca Bizden biri olmayan mümkün olan herkese mümkün olan her ÅŸeyi yapmak için varız ve Biz dünyanın ancak bir kısmını oluÅŸturuyoruz. Ve var Sayıları milyarları bulan onlar kör, deÄŸersiz kıkırdamadan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil motor için. acıdan. Ve kaçıyorlar, zihinleri belki de saÄŸlam, hala çalışır durumda, nefes alıyorlar ve kaçmaları gerektiÄŸini ve baÅŸlarına gelecekleri istemediklerini anlayacak kadar uyanıklar, herhangi bir hayvandan daha fazla acı çekecek kadar akıllılar, neyi kaybettiklerini, dünyanın çok az beÅŸ saat önce nasıl bir ÅŸey olduÄŸunu, onları selamlamak için kapılardan içeri girenleri anlayacak kadar akıllılar.

Onlardan biri dışında herhangi bir ÅŸey olmak daha iyi. Ölmek daha iyi. Kendisindeki iyi olan her ÅŸeyin soyulduÄŸu ve aÄŸaç öğütücüye doldurulduÄŸu, orijinal benliÄŸinin çarpık bir enkazı olan Wheeler’ı harekete geçiren ÅŸey bunu anlıyor. à°µ’de boÄŸulduÄŸu ve onun bir parçası haline geldiÄŸi için ÅŸanslıydı, inanılmaz derecede ÅŸanslıydı. Geç kabule isteksiz davrandığı için iki parmağının az bir kısmını ve ömür boyu çektiÄŸi acıyı ödeme fırsatına sahip olduÄŸu için ÅŸanslıydı. Pek çok insan ÅŸanssız, eski gözleriyle izliyor, alevler içindeki bir ülke lüks bir yattaki bir odanın penceresinden kayıp gidiyor gibi, elleri onlara bir ÅŸeyler yaparken bile tarafsız ve tarafsız. Bir cehenneme dönüşüyor. Her ÅŸey parçalandıktan sonra çimento ve tel çitler ve çiviler inÅŸa etmeye baÅŸlıyoruz. Birisi çabayı yönlendiriyor. Åžehrin merkezinde Bir dizi huniyi bir araya getiriyoruz, insanların beslenebileceÄŸi ve kapının kilitlenebileceÄŸi yer onların arkasında ve huni ağının merkezinde yaratıcılığın hala hakim olduÄŸu nadir noktalardan biri var; hastalıklı, benzeri görülmemiÅŸ, geri döndürülemez yaratıcılık. Hayal edebileceÄŸiniz en kötü ÅŸey nedir?

Wheeler, beline kadar çıplak, koltuk altlarına kadar kan içinde, gözlüklerini kaybettiÄŸi için görüşü bulanık bir halde, çalışma yığınlarının üzerinde duruyor. Çok gerisinde, sanki yaptığı her ÅŸey küçük bir ekranda gösteriliyormuÅŸ gibi, onun zavallı bir parçası var. saÄŸlam ve izliyorum ve ne hale geldiÄŸinin kaydını tutuyor. Sorumluluk olacak mı? Ondan herhangi bir parça hâlâ sorumlu mu? Bu hiçbir zaman yapılamayacak bir karardır ve eÄŸer yapılırsa, bunu yapan hakimin karar vermesi imkansız olacaktır. Adam Wheeler’ın bu kısmı korkmuÅŸ ve küçücük ve topladığı verilerle ne yapacağını bilmiyor ama bir ÅŸey yapacaksa verilere sahip olması gerektiÄŸini biliyor. Çalışmak için. Sahip olduÄŸu bu durum inanılmaz derecede nadirdir ve dünya çapında milyon başına altı veya yedi kiÅŸi tarafından paylaşılmaktadır. Bu anormal bir durum deÄŸil, kalıtsal deÄŸil; beyninin geliÅŸim ÅŸeklinin sıra dışı bir doÄŸal eseri. Onun gibi diÄŸerleri nerede? Birini nasıl bilebilir veya tanıyabilirdi? İmkansız olurdu. ÇoÄŸu onlar, çaresizler ve gerçeÄŸin dehÅŸetini herkesten daha iyi anlıyorlar. Sadece o var. İnanılmaz derecede zaman alıyor Adam Wheeler’ın bu son kıymığı çalışmalarına baÅŸlamak için. Panoyu bir kenara bırakır ve yaÅŸadığı yeni ortama, ortamın yarattığı dayanılmaz baskıya ve ısıya uyum saÄŸlar. Bu, bir uçağın motor gürültüsünü susturmak gibidir. Bu bilinçli bir süreç deÄŸil. Bu doÄŸal. Neredeyse tamamen unutulmaya yüz tutmuÅŸ ve çekicin altında kendi küçücük haliyle acı çeken Adam Wheeler’ın, hâlâ Adam Wheeler olan kısmı uykusunda yuvarlanıyor ve elini yere koyup dimdik betonu kavrıyor.

Ve o Yanlış olduğunu bildiği şeye karşı çalışmaya başlar.

Çamurdan güneÅŸ ışığına çıkan uzun bir yoldur. YavaÅŸ bir büyüme, neredeyse ölmek üzere olan bir fideden büyüyen ve yukarıya doÄŸru yolunu bulan, yayılan, içinde büyüdüğü pisliÄŸi ele geçiren ve onu daha iyi, daha dayanıklı bir ÅŸeye dönüştüren küçük bir fikir. Bir zamanlar Adam Wheeler olan ÅŸey yeniden büyüyor. Biraz etkiyi geri alır. Bu Wheeler’ın hatalı olduÄŸunu ve diÄŸer Wheeler’ın ise… bundan baÅŸka bir ÅŸey olmadığını ve bunun daha iyi olması gerektiÄŸini biliyor.

Yüzeye ulaÅŸtığında artık ne mecazi ne de gerçek anlamda GüneÅŸ’in olmadığını anlar. Yolculuk iÅŸkencelidir. Dünyayı ıslatan radyasyona karşı savaÅŸmak, kendi kafatasından demir bir çivi çıkarmak gibidir. Senden daha zayıf birini bul ve ona elinden geldiÄŸince zarar ver. Bu onlar için iyidir. Hayır. Bu sanki kendi parmaklarından bir tanesini daha kesmek gibi. Kırık metafor parçaları. var orada bir ışın, dar, sarı, besleyici bir güneÅŸ ışını. Onu takip ediyor, huniden, çitindeki bir çatlaktan dışarı, duvarlarının üstünde. Ve yetersiz beslenmiÅŸ, sular altında, boÅŸ, çığlık atan sokaklarda dolaşıyor, ve ÅŸehir dışında, ve daha kuzeyde, yıpranmış, yıkık dökük bir otoyol boyunca.

Onu bizden biri olarak tanıyan, ne pahasına olursa olsun ondan kaçınan ve istiladan farklı bir yöne doğru hareket ediyor gibi göründüğü, onları her gördüğünde takip etmediği gerçeği karşısında ona geçici bir bakış atan başka insanlar da var. Bıçak ya da pense taşımıyor. Ayakkabıları çözülmüş. Ama biz daha çok acıyı, acıyla dolup taşanlardan boşaltma ihtiyacıyla hareket ediyoruz ve onların ardından onun yanından geçiyoruz.

Ve bakılınca kara deliÄŸe benzeyen kara bir GüneÅŸ’in altında yalpalayarak yürüyor. Alması gerekiyor çekirdekten uzakta. à°µ fikri artık varoluÅŸun her metreküpüne yayılmış durumda ve o, yabani otları hafifçe keser gibi, içindeki fazladan bireyin ağırlığı altında başını sallayarak bu düşüncenin içinde yürüyor. Işık kaynağının peÅŸinden dilsizce yürüyor, ondan su içiyor. Arkasında bir tür iplik çözülüyor, bir istila yavaÅŸ yavaÅŸ, parçacık parçacık ondan kopuyor.

Gözyaşı kanalından siyah bir sümüklüböcek düşüyor, asfalta düşüyor ve büzüşüyor. Ve bir tane daha.

Etiketler:

Yorum Yaz

11461 Toplam Flood
16419 Toplam Yorum
10280 Toplam Üye
51 Son 24 Saatte Flood

Kod e‑postana gönderildi. (24 saat geçerli)