Kategori: Hikaye Floodu
Hepsini okuduktan sonra bakalım ne sonuca varacaksınız?
Hepsini okuduktan sonra bakalım ne sonuca varacaksınız?
Goebbels'e sormuşlar:
“İktidar nedir?”
“Düşman yaratmaktır!” demiş.
II. Ramses'e gitmişler:
“En büyük piramit hangisi?” demişler.
“Kibrimizdir!” demiş.
Bilge Platon'a sormuşlar:
“Devlet nasıl yönetilir?” diye…
“Ya ilimle ya zulümle” demiş…
Orhan Gazi'ye sormuşlar;
- "En büyük zulüm nedir?"
- "Geciken adalettir.." demiş.
Çiçero'ya sormuşlar;
- “Roma İmparatorluğu nasıl yıkıldı?”
- “İşi ehline vermedik.."diye yanıt vermiş...Devamını Oku
Etiketler:
57. ALAY GERÇEĞİ
https://external-preview.redd.it/G-K1SbeHUXxZ26f7mLs6mf1LL8EuGMiAjNijKWafhS0.jpg?auto=webp&s=587fecaa46d9d30f77f338668c31c0a06ab5c654
57.Alayın tamamının Çanakkale de şehit olduğu söylentisı sosyal medyada gezip duruyor.
57 Alay önce Çanakkale cephesinde daha sonra Galiçya cephesinde daha sonrada Filistin -Sina cephesinde çarpışmıştır.
İstanbul askeri müze eski müdürlerinden emekli Albay Sayın Dr Zekeriya Türkmen'in makalesini aynen kopyalıyorum.
Madde 1.
Çanakkale Muharebelerine 19'nci Tümen emrinde katılan 57'nci Piyade Alayının Genelkurmay...Devamını Oku
Etiketler:
CERİTKALE KAYA MEZARLARI –KIRIKKALE
Kırıkkale'nin Keskin ilçesine bağlı Ceritkale köyünde iki vadi arasındaki arazide bulunan ve ana kayaya oyulmuş 6 bağımsız kaya mezar, milattan önceki çağlardan günümüze kadar özelliğini koruyor.
Romalılar dönemine ait olduğu bilinen kaya mezarlar, vadideki yüksek kayaların içine oyulmuş ilginç yapılarıyla dikkati çekiyor.
Kaya mezarlar ve mezarların bulunduğu bölgenin söylenenlere göre tarihinin yüzlerce yıl öncesine kadar uzandığını ifade ediliyor "Mezarlar yüzlerce yıllık.
O dönemde zengin, asilzade ve ünlü komutanların vefat ettiğ...Devamını Oku
Etiketler:
Yıl, 1942…
Üsteğmenim. “Aziz Nesin” takma adıyla dergilere öyküler gönderiyorum. Bunlardan biri, Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu’nun Yeni Adam’ı, biri Sedat Simavi’nin Yedi Gün’ü, biri Remzi Oğuz Arık’ın Ankara’da yayımlanan Millet’i…
Bir Memurun Masası adlı öykümü Akbaba’ya postaladım. Şimdi adlarını ansıyamadığım iki öykü̈ daha göndermiştim, onlar da yayımlanmıştı. O sıra ne sağcıyım, ne solcu… Dünyadan haberim yok.
O zamanlar gazetelerde yazan askerlere üstleri iyi gözle bakmadıklarından, yazılarımı kendi adımla değil ba...Devamını Oku
Etiketler:
NEDEN CUMHURİYET SAVCISI DENİR?
Lozan'da doktora yaptıktan sonra Atatürk tarafından "Hukuk Reformu yapmakla" görevlendirilen Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, savcılar için "Cumhuriyet Savcısı" unvanının isim babasıdır.
Atatürk'ün huzurunda "Hukuk Reformu" için fikir fırtınası yapılırken, Mahmut Esat Bozkurt çok tepki alır ve sıkıştırılır:
"Neden sadece savcılara Cumhuriyet Savcısı denilir?
Cumhuriyet Başbakanı,
Cumhuriyet Bakanı,
Cumhuriyet Müsteşarı,
Cumhuriyet Valisi,
Cumhuriyet Büyükelçisi olmuyor da,
Neden Cumhuriyet Savcısı?
Savcılara neden bu imtiyaz?
A...Devamını Oku
Etiketler:
Berlin’e Heykeli Dikilen Dolandırıcı
Bu hikayenin kahramanı 1849 yılında Doğu Prusya’da doğan Friedrich Wilhelm Voigt…
Friedrich Wilhelm Voigt da babası gibi iyi bir ayakkabı ustasıdır. Fakat dolandırıcılık daha ilgisini çeker.
Çocukluk zamanlarında bile suça meyilli olan Friedrich Wilhelm Voigt, bir mahkemenin kasasını soymaya çalışırken yakalandığı için 15 yıl hapis yatar…
Friedrich Wilhelm Voigt, iyi bir ayakkabı ustası olduğu için hapisten çıktıktan sonra iş bulması gayet kolay olur. Ama maalesef sicil kaydı kabarık olduğu için polisten oturma izni alamaz…
Berlin’...Devamını Oku
Etiketler:
Greenwich
1784'te İngiltere'de, belli bir tarifeye bağlı olarak çalışan bir taşıma firması faaliyete başladı bu tarifede sadece kalkış saati belirtilmişti, varış saati ise yazmıyordu...
O zamanlar her İngiliz şehrinin ve kasabasının kendi yerel saati vardı ve Londra saatiyle aralarındaki fark yarım saati bulabiliyordu.
Londra'da saat 12 iken, Liverpool'da belki 12:20, Canterbury'de ise 11:50 olabiliyordu. Telefon, radyo, televizyon veya hızlı tren gibi şeyler olmadığından, bu farkı kimse bilmiyordu, ayrıca kimin umurundaydı ..
İlk ticari tren Liverpool-Manchest...Devamını Oku
Etiketler:
10 Şiling
10 Ocak 1824 gün, 3870 sayılı Bristol Journal gazetesinde bir haber yayınlanır:
Cumartesi günü, Feake adlı bir köylü, Chippiug Ongar hayvan pazarında karısını 10 şilinge satmıştır.
Pazardaki satışlarda hayvan başına 1 peni vergi verilmesi gerektiğinden, görevli, parayı satıcıdan istemiş ve almıştır...
O dönemde İngiltere'de erkeklerin karısını satması, boşamanın kaba bir biçimi sayılmaktadır..
Satışın yasal bir nitelik kazanabilmesi için, kadının boynuna bir de tasma takılması gerekmektedir ...
Bu işler 1837 yılında suç sayı...Devamını Oku
Etiketler:
Du Pont
Savaş tarihinde kullanılan en vahşi nükleer silah, atom bombası oldu.
Adı, “Manhattan Projesi” olan atom bombası çalışmasına katkı sunanların başında, bugün dünyanın en büyük küresel şirketlerinden DuPont vardı ...
Atom bombası çalışmaları gizlilik içinde sürdürülürken, beyaz insanın gündeminde DuPont'un sahibi olduğu bir buzdolabı vardı:
Frigidaire! (Türkiye'ye 1930'larda ABD'den ithal edilen ilk buzdolabıydı. Arçelik yerli üretime geçene kadar ülkemizde “frigidaire/frijider” sözcüğü “buzdolabı” anlamında kullanı...Devamını Oku
Etiketler:
MANAV TÜRKLERİ
"Manav" denince;
İstanbul'a, fetihten 54 yıl önce yerleşen ve kendilerine has özellikleri olan 7 kez düşündükten sonra konuşan 'Manavlardan' söz ediyoruz. ...
Manavları daha önce duymayanlar, yaşadıkları bölgeye geldiklerinde şaşırıyorlar. İlk diyalog ise genelde şöyle gelişiyor:
'Ne milletsin?' 'Manav'. 'Hayır yanlış anladın galiba mesleğini sormuyorum.
Ne millet olduğunu soruyorum:
Türk müsün, Kürt müsün, Laz mısın, Abaza mısın, Çerkez misin?'
'Hayır Manav'ım.' Yedi kez düşünmeden konu...Devamını Oku
Etiketler:
Tomris
Tarihimizin sayısız erkek kahramanları arasında, yiğit adını almayı hak etmiş Türk kadınları da vardır.
Kahramanlık yerleri olan savaş alanlarında, düşmanlarla erler gibi vuruşan, milletleri ve şerefleri için kanlarını akıtmayı göze alabilen bu kahramanların en büyüklerinden birisi, günümüzden yirmi beş yüzyıl önce yaşamış olan Tomris’tir.
Asıl adının Demir olması gereken, fakat eski Yunan tarihçilerinin Tomiris ve Demurus şekillerinde adlandırdıkları bu kadın, Peçenek Türkleri’ndendi. Onun, taşıdığı ad gibi bir demir olduğunu, tar...Devamını Oku
Etiketler:
Kuru Kahveci Mehmet Efendi
Kuru Kahveci Mehmet Efendi - 1871 19’uncu yüzyılda Türk kahvesi çoğunlukla çiğ çekirdek olarak satılıyor, evlerde tavada kavrulduktan sonra el değirmenlerinde çekiliyor ve içiliyordu. 1871 yılında işi babasından devralan Mehmet Efendi, çiğ çekirdek kahveyi kavurup dibekte öğüterek müşterilerine hazır olarak satmaya başlar.
İstanbul Tahmis Sokağı’nda taze mis gibi kavrulmuş kahve kokusu çevreye yayılmaya başlar. Mehmet Efendi müşterilerine sağladığı bu kolaylıkla, bir süre sonra “Kurukahveci Mehmet Efendi” lakabıyla anılır. 1931 yılında ve...Devamını Oku
Etiketler:
Bertrandon de la Broquiere (c. 1400 – 9 May 1459)
Bertrandon de la Broquiere (c. 1400 – 9 May 1459)
1432 ve 1433 yıllarında Kudüs'e hac ziyareti gerçekleştirmiş olan Burgundiyalı seyyah.
Kaleme aldığı Le Voyage d'Outre-Mer (Denizin ötesine seyahat) adlı seyahatname, uğradığı bölgelerin siyasi vaziyetinden orada yaşayan halkların geleneklerine kadar ayrıntılı bilgiler içerir.
Eser, olası bir yeni haçlı seferini kolaylaştırmak için Burgundiya dükünün isteği üzerine Fransızca yazılmıştır. çeşitli yerler hakkında ayrıntılı bilgiler verir.
Bertrandon, Kuran'ın Latince çevirisini Burgondi...Devamını Oku
Etiketler:
Valla bunda anlaşılmayacak ne var ağam, bildiğin gan davası !
İki kardeş ve Şükran Güngör 1968'de Harbiye'deki "Kenter Tiyatrosu" binasının inşaatını bitiriyorlar Bu binanın masrafları için uzunca bir süre Anadolu turneleri yapmaları da gerekiyor ...
Yeni binalarına geçiyorlar, ama hangi oyunla başlayacaklarına bir türlü karar veremiyorlar. Müşfik Kenter sürekli okulda klasik oyun çalışmaktan daralmış, istiyor ki çağdaş bir İngiliz ya da Amerikan oyunu olsun.
Uzun araştırmalardan sonra "Hamlet" yapmaya karar veriyorlar. Müşfik Kenter biraz mutsuz, ama olsun ne yapalım, ablası öyle uygun görmüş, öyle olac...Devamını Oku
Etiketler:
Ey bu meclisin aşağılık mensupları!… Acele Edin ve Defolup Gidin… !!!!
Ey bu meclisin aşağılık mensupları!...
Acele Edin ve Defolup Gidin... !!!!
Oturumunuzu sonlandırmaya geldim. Meclisi yaptığınız her icraat ile kirletmenize ve şerefsizleştirmenize artık kalıcı bir son vermeye geldim.
Siz ki fitneci, fesatçı, meclis üyeleri, siz ki iyi bir hükümet olmak dışındaki her şeysiniz!!
Kiralık sefil yaratıklar, zavallılar, ülkenizi en küçük şahsi çıkar adına satılığa çıkaranlar, birkaç kuruş için Tanrı'ya ihanet edenler, içinizde bir parça da olsun erdem kalmadı mı? Bir parça vicdan da mı yok? Bir sahtekar kadar b...Devamını Oku
Etiketler:
‘‘ YA ÖLÜRÜZ ! YA VATAN KURTULUR! “
'‘ YA ÖLÜRÜZ ! YA VATAN KURTULUR! "
"1919 yılında Samsun’da telgraf memur yardımcısı olan Ahmet Remzi (Coşkuner) Bey anlatıyor: “Askerlik görevimi yaparken eğitimim olması nedeniyle telgrafhanede görev verilmişti. 1918 yılı sonlarında Mondros Mütarekesi ile 1919 başlarında birliğimiz salıverildi.
Fransız işgali altında olması sebebiyle memleketim Antakya’ya gidemedim. Arkadaşlarımın tavsiyesi üzerine Samsun’a gittim.
Telgrafhaneye başvurarak maniple denilen aleti ve Mors alfabesi bildiğimi ve askerlik sırasında telgrafhanede çalıştığı...Devamını Oku
Etiketler:
Misyoner bir grup Kızılderililere kutsal dininin hakikatlerini öğretmeye başlar
"Misyoner bir grup Kızılderililere kutsal dininin hakikatlerini öğretmeye başlar.
Onlara dünyanın altı günde yaratıldığını ve ataları Adem ve Havva'nın bir elma yiyerek cennet bahçesinden ,Eden, nasıl bu dünyaya düştüğünü anlatırlar.
Nazik bir tavırla ve dikkatle dinleyen vahşiler onlara teşekkür ettikten sonra, içlerinden bir tanesi de 'mısırın kökeni' hakkında eski bir efsaneyi anlatmaya başladı.
Ama misyoner açıkça tiksinti duydu ve inanmayarak ani bir öfkeyle cevap verdi: "Bu ne cüret! Size kutsal gerçekleri söyledim ama bana anlattığ...Devamını Oku
Etiketler:
Memento mori
"fani olduğunu hatırla", "öleceğini hatırla", bir gün öleceksin, bunu hatırla ve şimdi yaşa veya "ölümünü hatırla" gibi şekillerde çevrilebilecek bir Latince deyiş.
Ayrıca bu deyiş, aynı amacı taşıyan fakat farklı şekil ve konseptleri kullanan çeşitli sanat eserleri için de kullanılır ki buradaki aynı amaç insanlara faniliklerini, ölümlü olduklarını hatırlatmaktır.
Memento Mori sözünü Roma imparatoru ve aynı zamanda bir stoacı filozof olan Marcus Aurelius, bu sözü ara ara kulağına fısıldaması için birini görevlendirmiştir.
Memento...Devamını Oku
Etiketler:
Dört hırsız sirkesi
4 Hırsız Büyük Londra Veba Salgınında ...
Büyük Londra Veba'sında dört hırsız hastaların cesetlerini soymaya başlamıştı bu dört kafadar yakalanıp sorguya çekilmiş.
Hasta cesetlere dokunuyor, soyup soğana çeviriyor ama, kendileri vebaya yakalanmıyordu.
Bunun sırrını verirlerse bağışlanacakları söylenince, hırsızlar kendi yaptıkları sirkeyle ellerini ağızlarını yıkayıp, gargara da yaptıklarını açıklamak zorunda kalmış.
Hırsızlar af edilerek sokaklarda bu sirkenin hazırlanmasını insanlara göstermeleri karşılığında serbest bı...Devamını Oku
Etiketler:
ATATÜRK VE ERGENEKON’DAN ÇIKIŞ TABLOSU MÜZENİN DEPOSUNA KALDIRILDI
Tablonun Hikayesi:
Bir Göktürk ve Bozkurt hayranı olan Atatürk bir gün Millî Eğitim Bakanlığı’nı ziyaret ettiğinde giriş kapısının sağ tarafındaki duvarı boş görünce, buraya bir Ergenekon’dan Çıkış tablosu yapılmasını ister.
Bunun üzerine o yıllarda Bayındırlık Bakanlığı’nda görevli ressam Ratip Tahir Burak’a söylenir ve istenilen tablo yaptırılır.
Tablo Atatürk’ün istediği yere asılır ve Atatürk de tabloyu çok beğenir.
Atatürk’ün vefatından sonra bu tablo yerinden kaldırılır ve 50'li yıllardan sonra da Türk Ocak...Devamını Oku
Etiketler: