Kategori: Hikaye Floodu

[deleted]

Kelebekler neden kaplumbağanın gözyaşını içer?

Kelebeklerin kaplumbağaların gözyaşını içtiğini gösteren bir fotoğraf. Peki, bu ilginç davranışın ardında yatan nedir?

Kelebekler bu şekilde tuz ihtiyacını karşılıyor.

Peru’nun yağmur ormanlarında çekilmiş bu fotoğraf kelebeklerin aşırı tuz arayışı içinde olduğunu gösteriyor aslında.

Fotoğrafı çeken araştırmacı Aaron Pomerantz bir keşif gezisi için Peru’nun Tambopata bölgesine gitmişti.

Pomerantz, kelebeklerin bu tuz sevdasını anlamak için Peru’ya özgü coğrafi koşulları anlamak gerektiğini söylüyor.

Ülkenin güney d...Devamını Oku

Etiketler:

[deleted]

Kanlısırt Adana Bayırı’na Kanlı Sırt Muharebelerinin Adanalı şehitleri anısına dikilen anıtın fotoğrafı

Avustralya arşivinden Kanlısırt Adana Bayırı'na Kanlı Sırt Muharebelerinin Adanalı şehitleri anısına dikilen anıtın fotoğrafı.

Anıtın kitabesinde, Ey zair (ziyaretçi)! İngilizlerin 38'liğe kadar mermi atan gemisi, bombası ve çivi saçan tayyaresi, yeraltından lâv püsküren lâğımı, yeryüzünden ateş ve çelik fırlatan obüs ve bombası vardı.

Türk'ün ancak bir Allah'ı vardı. Bir de fedasından çekinmediği hayatı ile kanı.

Türk'ün zoru İngiliz'i kaçırdı. Kaçan İngiliz. Kalan Türk'e şeref ve şan bıraktı.

Bunu en çok şu sırtta g...Devamını Oku

Etiketler:

[deleted]

PARADİGMA {( Türkiye’den ) Türkiye – Turkey – Turkish }

"Önemli bir toplantıda cep telefonuyla bağıra bağıra konuşan bir kişi garibinize gidiyorsa, paradigmanızı değiştirmeden onu değerlendirdiğiniz için, siz yanılıyorsunuzdur.

Örneğin; trende giderken, bir baba, 3 evladıyla oturup, sürekli ağlayan çocuklarına hiç, susun, demeden yolculuğa devam ettiğinde; siz ona ne gamsız adam, diyebilirsiniz.

Ama sorsanız, belki de onlar hastaneden geliyorlardır ve bir saat önce çocukların anneleri ölmüştür ve eve dönüyorlardır.

Prof.Covey’in konuşmasını dinlemeye gelen annesi, arka sırada oturan 2 kişinin ...Devamını Oku

Etiketler:

[deleted]

SEKA ve Mehmet Ali Kağıtçı’nın buruk hikayesi

Mehmet Ali Kağıtçı, 1899 yılında Osmanlı’nın “hasta adam” zamanlarında Heybeliada’da dünyaya geldi.

İlkokulu Heybeliada’da tamamlayan Kağıtçı, orta okul için İstanbul’a gitti ve İstanbul Erkek Lisesi’nde eğitim aldı.

1922 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nden mezun oldu ve kimyagerlik diploması aldı. Bir süre okulunda asistanlık yapsa da asıl hedefi kağıtçılığı öğrenmekti.

Kimyagerlik diplomasının yanı sıra Mineroloji ve Matematik Jeneral sertifikaları da aldı.

Bu gayeyle 1925 yılında Almanya’ya gitti. Bura...Devamını Oku

Etiketler:

[deleted]

Aklı Selim (Kitap)

Bu kitap, Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle, 1928 yılında, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları arasında Aklı Selim adıyla yayımlandı ve basımı İstanbul’da, Devlet Matbaası’nda eski harflerle gerçekleştirildi.

Genç Cumhuriyet’in Aydınlanma savaşçılarından Dr. Abdullah Cevdet’in bu çevirisi, 1929’da Latin harfleriyle yeniden yayımlandı.

Aydınlanma Çağı’nın filozoflarına esin kaynağı olan Jean Meslier bir rahipti. Yani, Fransa’nın Turan Dursun’u…

Tüm dinleri kıyasıyla eleştirdi.

İnsan düşüncesiyle temas ettiği her noktada...Devamını Oku

Etiketler:

[deleted]

Mor Gabriel Manastırı 1600 yıllık tarihiyle en eski birkaç manastırdan biridir

Süryanilerin anayurdu olarak bilinen Mardin’in Midyat ilçesindeki Turabdin bölgesinde bulunan Mor Gabriel Manastırı 1600 yıllık tarihiyle en eski birkaç manastırdan biridir.

397 yılında Mor Şmuel ve Mor Şemun tarafından kurulan Manastır, Roma imparatorlarının bağışları ve katkılarıyla yüzyıllar içerisinde gelişmiştir.

Manastırın 5.ve 6.yüzyıldan kalan eşsiz yapıları, Bizans dönemi mozaikleri, kubbeleri,kapılarıyla büyük bir tarihi öneme sahip olan manastır Midyat kesme taşlarından yapılmıştır.

Kilise tarafından ikinci Kudüs olarak ka...Devamını Oku

Etiketler:

[deleted]

Çift Başlı Patagonya Devi

Patagonya'da bulunan, 3,5 metrelik iki başlı bir adamın mumyası görenleri şaşırtıyor.

Yazar Alisa Filonova Muhtemelen, eski zamanlarda, dev insanların Dünya'da yaşadığına inanıyor.

Böyle bir varsayım Patagonya'dan getirilen insansı iskeleti inceleyen bilim adamları tarafından da yapılmıştı.

Mumyanın yüksekliği 3,5 metre - modern insandan iki kat daha fazla. Bir versiyona göre, tüm kıtalarda teorik olarak yaşayabilecek özel bir dev ırkının temsilcisi idi.

En azından eski eposlarda, şeytani sıfatlı, sıradan insanlar üzerindeki muazzam gü...Devamını Oku

Etiketler:

[deleted]

En güçlü olduğumuz an, aynı zamanda en zayıf olduğumuz andır. (Hikaye)

Fil, kendisini ormanın en güçlü hayvanı ilan etmiş. Bütün düzeni değiştirmiş, yeniden kurmuş.

Aslan, kaplan, ayı, manda…

File karşı çıkan olmamış ormanda.

Fil, önce kendi yerini sağlamlaştırmış, “Herkes kendi arasında nasıl yaşarsa yaşasın, beni ilgilendirmez. Ama herkes benimle ilişkilerine dikkat etsin. Bütün kuralları ben koyacağım. Ormandakiler de ona uyma özgürlüğünü kullanacak” demiş.

Etkisini genişletmiş zamanla fil.
En güçlü o, tek yetkili o, gerisi sefil.

Artık sadece fille ilişkiler değil, bütün hayvanların kendi arala...Devamını Oku

Etiketler:

[deleted]

Engizisyonun Galileo’ya Zorla Okuttuğu Tövbe Metni

Dünya Dönmeye Devam Etmiyor mu?

yüzyılda yaşayan biliminsanlarının edindikleri en önemli görevlerden biri, Avrupa’ya yüzyıllardır hükmetmekte olan skolastik felsefenin etkisini kırmaktı. Çünkü skolastik felsefe, doğada olan biteni belirleyen ve tanrısal olduğundan emin olunan “gizli ve mutlak” olguların varlığını vaaz ediyordu. Bu felsefi akıma göre insan aklı sınırlıydı ve dolayısıyla doğanın bilgisine ancak Tanrının izin verdiği kadar, o da bir ucundan ulaşılabilirdi. Dönemin biliminsanları, skolastik felsefenin ileri sürdüğü ve aslınd...Devamını Oku

Etiketler:

[deleted]

Belçika’daki Transparan Kilise!

Belçika’daki Transparan Kilise!

https://preview.redd.it/6sucderjnrp61.jpg?width=660&format=pjpg&auto=webp&s=28c7a62f74c6b86f66b61e7bb17919cb8a4fd196

Borgloon'da bulunan ve "Çizgiler Arasında Okuma" veya "Doorkijkkerk" olarak da adlandırılan bu eşsiz sanat eseri, Limburg eyaletini ziyaret ederken mutlaka görülmesi gereken bir yer.

https://preview.redd.it/2bousy7lnrp61.jpg?width=660&format=pjpg&auto=webp&s=f87f6561328f8ee06492c4772ef4fc7c6d7b04f6

Belçikalı mimarlar Pieterjan Gijs ve Arnout Van Vaerenbergh bu eşsiz kil...Devamını Oku

Etiketler:

[deleted]

Çok Yaşasın Ölüler

Çok Yaşasın Ölüler ....

İkinci Dünya Savaşı’nın karanlık yıllarıdır. Yukarıdaki satırların yazarı, şair, tiyatro sanatçısı ve Yeşilçam’ın genellikle kötü adamı Cahit Irgat, “insan haysiyetini boğazlayarak, kışın soğuk bir gününde”, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne yatırılır.

Neyzen Tevfik’inse akıl hastanesine adeta kombinesi vardır. Doktoru olduğu kadar dostları da olan Mazhar Osman ve Rahmi Duman’ın aracılığı ve valiliğin oluru ile hastanenin 21 no’lu koğuşu ona ayrılmıştır.

Adeta “mekanın sahibi...Devamını Oku

Etiketler:

[deleted]

İdrarın iyileştirici gücüne inanan Avrupalılar çocuk bezlerini yıkamadan kurutup tekrar onunla çocuğu bezlemişlerdir.

Fransız doktorlar veba, kolera gibi salgın hastalıkların hava vasıtası ile vücut üzerinden insanlara geçtiğini söylemiş, yıkanarak derilerindeki gözenekleri açmamalarını insanlara tavsiye etmişlerdi. Bu nedenle hastalıktan korkan Fransızlar günlerce yıkanmamış, pislik içinde yaşamayı kültürlerinin bir parçası hâline getirmişlerdir. Kir ve pislik o dönemin önemli kültürü olmuştur.

İdrarın iyileştirici gücüne inanan Avrupalılar çocuk bezlerini yıkamadan kurutup tekrar onunla çocuğu bezlemişlerdir. Romalılardan kalma bir alışkanlıkla, insan...Devamını Oku

Etiketler:

[deleted]

Eskiden Neler Vardı

ESKİDEN

Çember çevrilir,

Su musluktan içilir,

Ağaçlara tırmanılırdı.

Bebekler bezden,

Resimler kömür karasından yapılırdı.

Kızlara ninelerinin, erkeklere dedelerinin

İsimleri konulur,

Saatli maarif okunurdu.

Komşuda pişen

Bize…

Bizde pişen komşuya düşerdi.

Geceler ayaz,

Sokaklar karanlık,

Yıldızlar parlak olurdu.

Turşu, salça, mantı

Evde yapılır,

Karpuz kuyuda soğutulurdu.

Erik ağacının çiçeği,

Pencere camımıza yaslanır,

Güz yaprakları bahçemize düşerdi.

Kardan adam yapılır,

Evlerde soba yakılır,

Kış gecelerinde masa...Devamını Oku

Etiketler:

[deleted]

Dünyada Asılarak Öldürülen İlk Fil

Dünyanın asılarak idam edilen ilk fili Mary 20. Yüzyılın başlarında tüm ülkeye yayılan bir idam haberiyle yankılandı.

Amerika Birleşik Devletleri. Ancak idam edilen bir insan değil, belki de tarihte bir ilk olarak hayvandı.

Mary isimli dişi Asya fili henüz yavru iken canlı hayvan ticareti yapanlar tarafından Amerika’ya getirilmiş ve 1903 yolunda Tennessee eyaletinde bir sirke satılmıştı.

Filler, 20. Yüzyılın başlarında sirklerde en fazla rağbet gören hayvanlardı.

Gösteri öncesi günlerce, belki haftalarca aç ve susuz bırakılan filler, göster...Devamını Oku

Etiketler:

[deleted]

Sabiha Rıfat Gürayman

İlk kadın mühendis…
İlk kadın voleybolcu…
İlk “Sarı Melek”…

Manastırlı bir subayın, çok genç yaşta yetim kalan kızı…

Mustafa Kemal’in manevi evlatlarındandı...

Fenerbahçe kadın voleybol takımının kuruluşu 1927’lere dayanır, lakin maç yapacak başka kadın takımı olmadığından kapanır.

Ancak içlerinde bir kız çocuğu vardır ki, erkek arkadaşları ile Yüksek Mühendis Mektebinde oynamaya devam eder.

O kadar başarılıdır ki, onu Fenerbahçe erkek voleybol takımına alırlar.

Fenerbahçe voleybol takımı, 1929 yılı İstanbul şampiyo...Devamını Oku

Etiketler:

[deleted]

Dağladı ciğerci ciğerimin yarasını, ciğerparem veriver ciğercinin parasını

Neyzen Tevfik, ciğercinin önünden geçerken, parası olmadığı halde içeri dalar ve iki porsiyon ciğeri götürür, sonra garsonu çağırarak parasının olmadığını, sonra vereceğini söyler. Şef garson kabul etmez.

"Ya parayı verirsiniz ya da bu gün bulaşıkları siz yıkarsınız" der. Neyzen, “Öyleyse arka sokakta bir dostum var, bir pusula yazayım ona götürün parasını o verir” der.

Şef garson, “Tamam ben giderim” der ve pusulayı alıp gider. Şef garson, “Efendim, bu pusulayı size Neyzen Bey gönderdiler” der.

Neyzenin dostu, pusulayı ok...Devamını Oku

Etiketler:

[deleted]

Antik Mezopotamya Ur lirleri.

Ur şehrinden Sümer çalgı aleti, bizlere antik müzik dünyasına ait bazı bilgiler vermektedir.

Bu çalgı aletleri ise Ur Lirleri olarak bilinmektedir.

Bir başka müzik aleti olan harbı andıran ünlü Ur Liri, bugüne kadar ortaya çıkarılan en eski telli çalgı aletidir.

1922de Leonard Woolley önderliğinde bir arkeolog ekibi tarafından bulunmuştur.

Woolley, Ur antik şehrinde kazı yapmaya başladığında, şehrin paha biçilmez bir sürü hazineyi sakladığına dair hiçbir fikri yoktu.

Lirler, huzurlu sesler çıkarabilmek üzere elle veya tutturulmuş telle...Devamını Oku

Etiketler:

[deleted]

Ömer Seyfettin’in günlükleri Balkan Harbi Hatıraları …

5 Teşrinievvel (18 Ekim 1912)

Yemek, içmek meselesi güçleşti. Dün yemek ve çorba tuzsuzdu. Zabitler candan ve gönülden çalışmıyorlar. Yahut ben öyle görüyorum. Bunun en büyük sebebi amirlerin iktidarsızlıkları...

Amirler, hatta karargâh için verdikleri emri bile icra olunmadan değiştiriyorlar (....) Sabah, güneş daha doğmadı. “Çadır yık” borusu vuruldu.

İleriye gideceğiz. Galiba Bulgarlar taarruz ettiler (....) Askerin hepsi acemi. Hatta silah doldurmasını bilmiyorlar. İhtiyatların çoğu da Pomak. Bir kelime Türkçe bilmiyorlar. Onbaşılar...Devamını Oku

Etiketler:

[deleted]

Cephede 194 Askerin Hayatını Kurtaran Kahraman Güvercin Cher Ami’nin Efsane Hikayesi

Cephede yan yana mücadele veren hayvanlar sadece dört ayaklı olanlar değil bu arada, her biri kendine düşen ve yapabileceği düzeyde katkısını sunuyor.

Büyük, küçük…

Zira o küçük adımlar yeri geliyor yüzlerce insanın hayatını da kurtarabiliyor. O kahramanlardan biri Cher Ami, Türkçesi “Biricik Arkadaşım” olan bir posta güvercini…

Birinci Dünya ve İkinci Dünya savaşları sırasında Amerikan askerlerinin haberleşmesini sağlayan kayıtlı 200,000 güvercinden biriydi.

Hayati önem taşıyan binlerce mesajı taşıyarak binlerce hayatı kurtarmışlar...Devamını Oku

Etiketler:

[deleted]

30 Mart 1921

Teğmen Ömer Lütfi, Kavalca Köyü ile Çamlıtepe’yi ele geçirmesi için emir almıştı. Ömer Lütfi, düşman topçu ateşi altında avcı hattı ile ilerledi, düşmanı bozguna uğratıp onları Karaağaç Köyü’ne kadar sürdü. Köyde düşmanla boğaz boğaza gelen genç subay yaralanarak düşmanın eline geçti.

Aynı gün Karaağaç Köyü’ne giren ve düşmanı buradan sürüp atan bir bölüğümüz, Teğmen Ömer Lütfi’yi bir çam ağacında çarmıha gerilmiş ve üzerine gaz dökülmüş olarak buldu.

Yunanlar onu konuşturmak için işkence yapmışlar ve yakar...Devamını Oku

Etiketler:

3753 Toplam Flood
3958 Toplam Yorum
2329 Toplam Üye
26 Son 24 Saatte Flood

Kod e‑postana gönderildi. (24 saat geçerli)