yemekhanedeki baklava

yemekhanede verdikleri baklava o kadar şerbetsiz ki eğer şerbetsiz diye bir tat çeşidi olsaydı karşılığı bu baklavanın tadı olurdu. baklava ondan her baklava diye bahsedişimde acıyla çıtırdıyor çünkü kendisi de bu ismi hak etmediğini biliyor. özerkliğini ilan etmiş bu başkalaşım türü belki de varlığının başından beri şerbetle aynı düşüncede bile bulunmadı ve insanların ondan şerbetli olmasını beklemesine tüm varlığıyla alındı. dilimdeki tat tomurcukları, zihnimdeki şartlanma yüzünden şerbet tadı yanılsamasına kapılmak için çabalarken baklava bu tada izin veremediği gibi neredeyse dilimden beynime ulaşan nöronlar şerbetin nasıl bir şey olduğunu unutacak kıvama geldi. asıl facia ise baklava vücuduma girdiğinde başlıyor çünkü şerbet miktarı 0 değil negatif. negatif miktarda şerbet içeren bu baklava hamuru topluluğu glukoz açlığıyla yanıp tutuşurken negatif basınç etkisiyle vücudumdaki tüm glukozu çekiyor. negatif şerbet basıncı vücudumda kaos doğuruyor. molekülleri damarlarıma geçtiği gibi ani bir kan glukozu seviyesi düşüşü yaşıyorum. ve resmen baklava yediğim için şekerim düşüyor. moleküler bilimler bu baklavanın varlığından haberdar olsaydı şaşkınlıktan küçük dillerini yutarlardı.

Etiketler:

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3120 Toplam Flood
2704 Toplam Yorum
1526 Toplam Üye
8 Son 24 Saatte Flood

Kod e‑postana gönderildi. (24 saat geçerli)