yansımana bakma
hiç sevdiğiniz insandan nefret edip öldürmek istediniz miilla hayal etmişsinizdir ya size benzeyen ama siz olmayan biri o hayalinizi sizin yerinize yapsaydı?ben merisakin bir geceydi rüzgar sakince yaprakları uçururdu yazın sonları sonbaharın başlangıçlarıydı.içim içime sığmazdı çünkü sevdiğim çocuğu görcektim 3 ay hızlı geçsede özlemiştim bilirsiniz lise aşkıklişedir ama özeldir. ben ne yılışık bir sevenim ya da uzaktan sevenim ben tam ortasıyım konuşur, sohbet ederim, gülüşürüm, ağlaşırım,ehh ama gerisi gelmez işte aşk hayatını anlatıncaya kadar her şey normaldi. okula döndük heyecanla onu bekledim işte arkadaşlarıyla gülüşerek geliyoradı alez siyah saçları kahve gözleri siyah ince çerçeveli gözlükleri ve sportif kombiniyle dostlarıyla geliyor. sanki bir film sahnesi arka fonda saki bir şarkıçalıyor gibi. sonra beni gördü yüzü çok değişti yani ne mutlu ne üzgün anlayamadım gözünü devirdi sonra yanına bir kız geldi kahve saçlı bol makyajlı ve yayık ağızlıbu kız jane okulun en sessiz kızı alez ile beraber gülüşürken gördüğümde beynimden vurulmuşa döndüm sadece izledim sesleri kulaklarımda dolaştı. **iç çeker**o gün nasıl sona erdi onu bile bilemedim sadece aklımda alez ve jane vardı nasıl bu kadar yakındılar dışardan muaf olmuşum gibi yürüyorum etraftaki sesler boğukayaklarım hissiz ama adım atabiliyorum gözlerim donuk etraf bulanık. birinin bana omuz atmasıyla her şey netleşti bu alezdi kafasını özür anlamında salladı ve jane omzuna kolunu atıp gülüşerek gittihüzün bir anda nefrete döndü nasıl bu kadar uzaklaştı benden anlayamıyorum. jane yüzünden olamaz jane aramda çok sohbet yoktu ama nefrette yoktu ah kafayı yemek üzereyimeve döndüm annem ve babam daha işteydi bu yüzden anahtarla eve girdim anahtarı her zaman astığım yere asıcaktım ki yere yığıldım gözlerim ağırlaştı. uyanmam zaman almıştı hala kimse yoktusaatten haberim yoktu ya 1 saat ya da dakika bilemiyorum anahtarı astım ve odama geçtim odam dağınıktı ama toplamıştı bazı eşyalar ise kırılmıştı kedimiz yapmıştır dedim adını haykırdım ”mika”hemen miyavlayarak yanıma geldi odaya baktım sonra mikaya baktım normalde böyle bir şey yapsa yanıma bile gelmezdi bilemiyorum umursayamadım yavaş yavaş toparladım. kırdığım eşyalar arasında bir fotoğraf elime eriştikırılmış vazonun parçaları arasında tahmin etmesi zor değil alez ile ilk gezi zamanı çektirdiğim fotoğraftı ama bir sorun vardı alezin yüzü kazılmıştı.şaşırdım elime baktım yara bere içindeydi kanım resme bulaştı tam da alezin kalbinin orayahemen banyoya gittim elimi yıkadım aynaya baktım ve **çığlık** karşımda alez gözleri oyulmuş ve kalbi yerinden sökülmüş haldeydi ve sadece bunu diyordu **sen suçlusun** sesi boğuk ve sertti. kafamı sağa sola salladım ve gözlerimi kapatıp açtım,bu sefer aynada ben vardı fakat saçı başı dağınık üstü kanlı ve bir kaç yırtık vardı tam gözlerimin içine bakıyordu baktıkça yüzünde korkunç bir sırıtma oluştu elinde bıçak vardı kan akıyordu bıçağı gördüğüm anda bıçağı yüzüme tuttu ve aşırı tiz bir şekilde güldü anlık gözümü kulaklarımı kapattım bir kaç saniye sonra uyandım yatağımdaydım. kabus diye düşündüm etrafa baktım mika yanımdaydı mışıl mışık uyuyordu odanın dışından annemle babamın sesi geliyordu her şey normaldi sabah olana kadar uyuyamadım.okula kadar her şey doğaldı sonra onları gördüm alez ve jane bana nispet yapar gibi her an dibimdeydiler sesimi çıkaramadım neden bilmiyorum ağzımı açsam hiç iyi şeyler olmıcak gibiydi. o kadar çok dalmıştım ki onlara sınıftan biri bana seslendi ”meri iyi misin”sadece yüzüne baktım karşımdaki kişinin gözlerini korku bürüdü ve tek dediği ”kusura bakma” ve gitti. anlam veremedim çokta umrumda değildi o günde bitti bu sefer daha hızlıydı sanki uyumuşumda uyanmışım gün bitmiş gibiydi. alez yanıma geldi ve bana bir kağıt verdi sonra sırıtıp yanımdan ayrıldıkağıdı açtım ve ilk gezimizden fotoğraf ama benim yüzümün olduğu yerde jane yüzü vardı yapıştırmaydı sonra aleze baktım gülme krizine girdi aynı şekilde jane de o an içime öyle bir nefret doldu ki ikisininde kalbini sökmek ve kafalarını koparmak istedim yumruklarımı sıktım ve okudan çıktımkimseyi umursamadım sadece yürüdüm önüme bile bakmıyordu o kadar sinirliydim. gece oldu eve geçtim mika beni karşıladı mamasını verdim ve odama geçtim etrafa boş boş baktım ve bir ses yakılandı kulaklarımda **öldür öldür öldür** deli bir kadının söyleyişi gibiydi irkildim etrafıma baktımkarşıma baktım sanki karşımda ayna vardı o gün gördüğüm bendim bu gene saçı dağınık ama bu sefer elinde iki tane kafa vardı bunlar jane ve alezdi istemeden sırıttım görüntü bir anda yok oldu. uyandım hiç bilmediğim bir yerde ormanlıktaydım üstümde aynada ki görüntüm gibi kirli ve kanlıydı kafam allak bullaktıve siren sesi duydum iç güdüsel olarak koşmaya başladım siren sesleri ve koşma sesleri yaprakları sesleri her şey birbirine karışmıştı bir anda takıldım ve yere düştüm etrafa baktım ve onu gördüm aynada ki görüntüm mutluydu ve bu sefer onun saçı başı dağınık değildi saçları taranmış üstünde en sevdiğim kıyafet vardıona bakarken aşırı derece daldım gittim o konuşuyordu ama sesi yoktu sadece ağzını okuyordum ama anlam veremiyordum. biri kolumdan tuttu bu bir polisti sonra kendimi bir anda karakolda buldum karşıya baktığımda alezin ve jane ailesi bana bakıyordu ağlayıp bağrıyorlardı **katil** bağrıyorlarben onları öldürmüş müydüm yapamazdım öyle değil mi sadece kabus mu elimi yüzüme yaklaştırmak istedim ama ellerim kelepçeliydi cama baktım aynı ben ve ikimizde dağınık saçlarımızla kanlı üstlerimizde birbirimize bakıyorduk. bu sefer korkmadım içim ferah ve sakindi ama karşımdaki o gülüyordu. o gülerken polis bana sert bir bakış attıben gülmüyordum yansıma gülüyordu sonra her şey karardı. şu anda bir orman evinde bir deftere yazıyorum bunları polisler beni tekrar yakalamadan bunları bitirmeliyim. sirenleri duyuyorum ve ona bakıyorum gene aynı sözü duyuyorum **öldür öldür öldür**
Etiketler: