Aslında arkadaşım değil, yakın arkadaşımın kuzeni bu kişi. Ama sonuçta o an aynı ortamda olduğumuz için böyle söylüyorum. Kendisini tanımam etmem fakat yaptığı terbiyesizliğe katlanamadim.
Sevdiğim bir arkadaşım yaşadığım şehre ziyarete geleceğini söyleyince çok heyecanlandım. Uzun süredir ayrı düşmüştük birbirimizden ve kendisi buraya birkaç günlüğüne gelecekti. Tabi bende kalmayacaktı. Bir arkadaşı varmış burada onun evinde kalacaktı. Ben de sorun etmedim ama üçümüz bari dışarda bir şeyler yapalım dedim.
Çarşıda, sokakta, tarihi mekanlarda bir süre takildik. Arkadaşı sık sık vegan olduğunu vurguluyordu, hatta öyle ki alakasız konuları bile bir şekilde veganliga bağlıyordu. Bir çobanın sürüyle önümüzden geçtiğine şahit olduk ve o kuzulardan birinin yanına yaklaşıp onu severken ” ne kadar da tatlı , bir de bu hayvana kıyıyorlar caniler” dedi. Arkadaşım ile göz göze geldik. Beni anlamıştı ve beden dili ile adeta “sakin ol, alttan al” işareti yaptı.
Çok severim hayvanları ama et yerken hiç düşünemiyorum o an. Doğanın kanunu ayrıca, et yemezsem sağlıklı bir yaşam sürmem. Hem ben yemezsem başka bir canlı yiyecek o hayvanı. Bir restoranda yemeğe oturduk. Vegan menü sipariş etti, ben ise steak sipariş ettim, keza arkadaşım da öyle. Bizim siparişler biraz daha erken geldi ve ben eti bıçak ile parçalamaya başlarken tabağımı alıp “gerçekten bunu yapacak misin?” diye sordu.
Cidden ne oluyor anlamamıştım. Bir ara gözüm restoranın diğer masalarına takıldı. Herkes bize bakıyordu. Ağlayarak sözlerine devam etti: ” senin miden sırf 4-5 saatliğine doysun diye bir hayvanı acimasizca kestiler. Bıçaklarla derisini soyup etini parçaladılar. Hiç bunu düşünmedin değil mi?”
Çok rahatsız oldum yaptığı hareketten. Rica ettim bizi rezil etmemesi için. Ayrıca çok yanlış bir davranış böyle yaparak haklı olduğunu saniyorsa yanılıyor elbette. Tabağımı ondan geri isterken dayanamadım ve ” gerizekalı” dediğim için eti yere atıp ayağıyla cignedigini gördüm. Arkadaşım bile artık utandı, garsonlar masamıza koşup “hiç merak etmeyin size yeni tabak getiririz beyefendi” dediler.
Arkadaşımın hatrina sesimi çıkarmadım ama içim içimi yiyordu. O kadar sinirliydim ki bunu atlatirsam beni bu aptalla tanıştırdığı için Züleyhaya (yakın arkadaşım) trip atmayı planlıyordum. Bu sırada bunun menüsü masaya geldi. Baklagillerden yapılmış bir burger ve yanında pırasa vardı. Tam yemegini yiyecekken aklıma intikam almak geldi. Aldım bunun tabağını, artık roller değişmişti. Bu sefer şaşkın taraf oydu. Ağlamaya başlayıp su sözleri söyledim:
” Gerçekten bunu yapacak misin? Senin miden sırf 4-5 saat doysun diye bu pırasayı oraklarla acimasizca katlettiler. Bu nohutu ve fasulyeyi koparirken acı cektire cektire öldürdüler. Burger ekmeğinin hammaddesi olan buğdayın üzerinden biçerdöverler ile geçtiler. Orada katliam yaşandı. O tarlada bir tahıl soykırımı yaşandı. Buna göz yumacak misin? Yiyecek misin bu yemeği?”
Tabağı geri bırakıp kasaya doğru yöneldim. Kasiyer göz yaşları ile “borcunuzu o vegana gereken cevabı vererek ödediniz” dedi ve para almadı benden. Restorandan çıktım ve evime geldim. Züleyhanin mesajlarına da cevap vermiyorum böyle rezil bir insanla beni tanıştırdıgı için. Sinirliyim aramasın bir süre