Sonunda varoş anama soybağı reddi davası açtım da kurtuldum (Genzo_W_94 Original) NoobMemeLordd Sunar
Sonunda varoş anama soybağı reddi davası açtım da kurtuldum
Varoş bir anam var(dı) beyler görmeniz lazım. Yıllardır köylülüğüyle benim gibi elit bir herifi rezil ediyor ortamlarda. Hele ki babam vefat ettikten sonra iyice bunadi. Saçma sapan hareketleri iyice gözüme batmaya başladı.
Hiç unutmam Pelin ve Selen'i bir restorana götürdüm. Orada penne arabiatta yiyoruz. Bu amk köylüsü de o restoranın iki sokak ötesindeki pazarda maydanoz satıyormuş meğerse. Maydanozları teslim etmeye geldiği anda beni gördü ve ellerini dizine vurup olduğu yerde sıçradı. Feryat figan amk, tüm restoran kendisine döndü bir anda. Vay efendim ben de evde makarna yapıyorum da niye dışarda tabağına 30 lira veriyorsun falan diye çığırıyor. Allah'tan bunları Kürtçe söylüyor da Pelin ve Selen onun annem olduğunu anlamıyor. Çıkardım cebimden 10 lira "teyze al başımın gözümün sadakası olsun" deyip gönderdim. Hatta restoranın çalışanlarına da "bu Suriyelileri neden içeri alıyorsunuz" diyerek haşladım.
Liseye yeni geçtiğimiz dönemler bu tutturdu veli toplantısına geleceğim diye. Bu Flood Genzo_W_94 Tarafindan Yazilmistir Kopyalanmasi Sonucu Kaynak Belirtilmelidir Ulan kimse veli toplantısı yaptırmıyor dur bir sakin. Ayrıca şalvarının altına giydiğin beş tane don, iki tane paçalı don bir de şalvarını içine dahil ettiğin çorabın ile oraya gelirsen beni rezil rüsva edersin diyorum anlamıyor. Neyse bu Allah'ın köylüsü hiç ummadığım bir anda dersteyken kapıyı çaldı. Kapının eşiğinde bunu gördüğüm gibi kanım çekildi, Allah'a kitaba sövüyorum içimden. Bir de söylediklerimden etkilenmiş olacak ki mor yazma takmış, alnının ortasına da kırmızı bir boya sürmüş. Hint dizilerinden etkilenmiş Allah'ın varoşu.
Daha o konuşmaya başlamadan "annem neden gelmedi Gülistan abla? Neden seni gönderdi?" diye sordum. Cevap bile vermesine fırsat vermeden gönderdim. Arkadaşlara da dönüp onun evin hizmetçisi olduğunu söyleyip geçiştirdim. O gün resmen sinirden kuduruyordum. Ulan hangi cesaretle beni bu duruma sokarsın!!
Akşam eve döndüğümde kapıda beni bekliyordu. Yemeği bugün dışarda yiyeceğim için para istedim. Ama günlerdir parasızmış. Rahmetli Babamın emekli ikramiyesi ve kendisinin dul maaşının tarihi gelmemiş henüz. Sinirlendim çıktım gittim arkadaşlarıma. Birkaç gece evinde kaldım onların. Eve hiç dönmek istemiyordum fakat arkadaşlarımın ailesi de rahatsız olmaya başlamışlardı artık. Eve geri döndüğümde bu kadın kapıda beni bekliyordu. Elinde 200 lira ile. Gözleri dolu bir şekilde gülümsedi ve " birkaç tane kazak ve bere ördüm. Sonra da ev ev dolaşıp sattım. Al benim güzel oğlum dışarda istediğin yemeği yiyebilirsin" dedi.
Bir duygulandı ki sormayın. Konuşurken sesi titriyordu. Kollarımı açtım, bu da benim kollarımı açtığımı görünce üstüme doğru kollarını açmış şekilde yavaşça geliyor. Tuttum bunun kolunu sırtımın da yardımıyla havada parendeler attira attira yere serdim. Mahalle mahalle dolaşıp rezil etmiş bir de beni. Övünerek anlatıyor….
Neyse ki artık reşit oldum da soybağı reddi davası açıp kurtuluyorum bu köylü karıdan…
Etiketler: