çok samimi bi arkadaşımızın doğum günü vardı, biz de bu mala şişme karı aldık. 6 yıl önce falan. şişme karı da şişme karı yalnız, gerçekten çok güzeldi. o zamanın parasıyla 180 dolar falan verip getirtmiştik bir kaç arkadaş. Bir de sarılıp falan yatıyormuş. her neyse, bi akşam kafası trilyon eve geliyor. o akşamda beraberdik. bi karıyla yiyişti falan. azgın piç eve gidince şişme karıyı şişiriyor. (bunun için bi aparat bile vardı amına koyim) başlıyor karıyı sikmeye. o esnada dengesini kaybedip düşüyor hıyar, epey de gürültü cıkıyor.
babası da merak etmiş sesi duyunca. herifin odaya giriyor bi bakıyor bu hıyar bi karıyı sikiyor. akabinde babası dışarı cıkıyor ve bikaç dakika sonra kapıyı tıklatıp:
‘annen var evde hayvan oğlu hayvan! al şu parayı siktir git, otele mi nereye gidersen git ‘ diyor.
herifin de ‘karıyı katlayıp kenara koydum’ diyecek hali yok. şişme karıya bi tane mont giydirdikten sonra, evden dışarı cıkıp manitasını bize getirmişti. babam da camdan bakıyordu diyor. bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum amk.
seneler geçti hala görüşürüz. ben de sürekli piçliğine babasına o olayı sorarım. ‘vallahi bu ibne kıza naptıysa, kızın yürüyecek hali yoktu’ diyişine mütemadiyen her konuştuğumda anırıyorum