Selden adam kurtaran adam
Yıllar önce bir adam büyük sel felaketi yaşayan bir memlekette birçok
kişiyi selden kurtarmış. Herkes büyük mutluluk yaşamış ve bu adama karşı
hayranlıklarını her defasında dile getirmişler. Cesareti ve yaptığı iyiliklerin
ağızdan ağıza dolaşması sonucu zamanla bu kişi “selen adam kurtaran adam” diye
anılır olmuş.
Çok uzak diyarlardan pek çok kişi “selden adam kurtaran adam”ı görmek
ve maceralarını dinlemek için akın etmişler. “Selden adam kurtaran adam” da
yaşadıklarını ve kahramanlıklarını herkese anlatır olmuş. Bu hal adamda öyle bir
alışkanlık haline gelmiş ki, hayatta en çok zevk aldığı olay selde yaşadıklarını ve
nasıl adam kurtardığını anlatmak olmuş.
Zamanı gelmiş, vadesi dolmuş ve meşhur “selden adam kurtaran adam”
vefat etmiş. Tabii iyi bir insan olduğu ve insanlara faydalı işler yaptığı için
cennete buyur etmişler adamı. Adam büyük bir neşe ile cennete girmiş. Günler güzel güzel geçerken, bir anda
adam hayatında birşeylerin eksik olduğunu fark etmiş. Kendini sorgularken bu eksikliğin “selden adam kurtaran
adam” diye ünlendiği hadiseyi kimsenin dinlemeye gelmemesi olduğunu fark etmiş. Canı sıkkın bir vaziyette
dolaşırken “burası cennet ne dilersem olur” diye düşünüp, sorumlulara bir isteği olduğunu bildirmiş.
Adam burada kimsenin kendisinin selden nasıl adam kurtardığını sormadığını ve bu maceralarını anlatamadığı
için canının çok sıkıldığını söylemiş. İsteğini dinleyen sorumlular, “selden adam kurtaran adam”ın hikayesini
anlatabilmesi için cennette bir konferans ayarlayabileceklerini söylemişler. Adam çok sevinmiş ve yeniden dünya
günlerindeki gibi kendisine hayran bir kitlenin oluşacağını ve dinleyenlerden bu hikayeyi duyanların da kendisine
geleceğini, yeniden eski mutlu günlerine döneceğini düşünmüş.
Gel zaman git zaman adam konferans gününü iple çekerken, vakit gelmiş
ve deniz kenarında muhteşem bir platform kurulmuş. Dinleyiciler gelmiş
ve yerlerini almışlar. “Selden adam kurtaran adam” büyük bir heyecan
ve gururla kürsüye doğru yönelmiş. Tam konferansına başlayacakken bir
sorumlu yanına gelmiş ve heyecandan kalbi fırlayacak gibi atan “selden
adam kurtaran adam”ın kulağına şu ifadeleri fısıldamış; “efendim, şu en
önde oturan uzun beyaz sakallı zatı görüyür musunuz?” Adam her
halinde önemli bir zat olduğunu hissettiği dinleyiciye bakmış ve böyle
bir kişinin bile dinlemeye gelmesine sevinerek “evet” demiş. Sorumlu “o
kişi Nuh Peygamberdir efendim, anlatırken biraz dikkatli olursanız iyi
olur” demiş.
Kıssadanhisse;
*Hiç kimse vazgeçilmez değildir,
*Herkesin anlatacak bir hikayesi vardır,
*Yaptığımız işlerle övünürken dikkatli olmak gerekir,
*İşleri sizden daha iyi yapan birisi daima vardır.
Etiketler: