Otobüs yolculuğu
(Kendi yazdığım kurgusal bir hikayedir)
Yine bir iş çıkışı soğuk havada otobüs bekliyordum. Durakta tek başıma kulaklık ile telefona dalmış beklerken yoğun araç ışığıyla kendime geldim. Nihayet otobüs gelmişti ve içeri atladım. Otobüste boş bir koltuk arıyordum fakat nedense otobüsün aydınlatmaları yanmıyordu bir şekilde boş koltuk bulup oturdum ve etrafa bakmaya başladım. Otobüsteki hiç kimse konuşmuyor loş ışıkta nefes sesi bile duymadan ilerlemeye devam ediyorduk. Bir süre sonra saate baktım 19:27 gösteriyordu vakit hiç geçmiyor diye düşündüm. Otobüs ilerlemeye devam ediyordu, hiç bir durakta durmaması içimde tedirginlik yaratıyordu.
Camdan dışarı baktığımda da sadece zifiri karanlık vardı Yanlış otobüse bindiğimi düşünmeye başladım durakları uygulamadan kontrol etmek için telefonu açtığımda saatin tamamen aynı olduğunu gördüm.
İyice endişelenmeye başlamıştım hemen şoföre seslendim ve nereye gittiğimizi sordum. Şoför cevap vermedi ardından şoförün yanında duran kişi kalkıp yanıma geldi ve yolculuğun tadını çıkarın varmamıza az kaldı dedi. Bunu söylerken sahte gülümsemesi ve rahatsız edici bakışları ile kendimi daha da kapana kısılmış hissetmeme neden oldu. Hemen telefonumu elime aldım birilerini aramaya çalıştım ama sinyal yoktu hemen eşime içinde bulunduğum durumu anlatan bir mesaj attım böylece hatlar geldiğinde ona ulaşabilirdi. Tekrar dışarı bakmaya çalıştım ama sadece koyu bir karanlık vardı o sırada bir kadının ağlama sesini duydum en arkada tek başına duruyordu ilk defa birinden ses duymak beni hem ürkütmüş hem sevindirmişti. Kadının yanında gittim bana seninle aynı durumdayım burda kapana kısıldım ne zaman inmek istesem veya bir şey söylesem aynı cevabı veriyorlar artık dayanamıyorum dedi. Daha hiç bir şey soramadan şoförün yanına doğru otobüsü durdur diye bağırarak koşmaya başladı. Tam şoföre doğru koşarken şoförün yanında bulunan yine aynı adam kadının şoföre dokunmasına engel olarak birazdan varıcaz geri çekilin dedi. Kadın çığlık atarak ve saldırarak karşılık vermeye başladı. Bir anda sesler kesildi kadının başı gövdesinden ayrılmış koridor boyunca yuvarlanarak ayaklarımın ucuna gelmişti, beyni kafatasından çıkarılmıştı. Karşıya baktığımda kocaman ağzı sivri dişleri göz bebeksiz simsiyah gözleri ile yine o adam vardı bana baktı yolculuğun tadını çıkarmam gerektiğini birazdan varacağımızı söyledi ve tekrar yerine döndü. Kıpırdamaya korkar şekilde ayak ucumdaki kafaya baktım hala oradaydı delirmek üzereydim hemen yanımda duran acil durum çekicini fark ettim ve bunu buradan kurtulmak için kullanabilirim diye düşündüm. Aklından bile geçirme diye bir ses geldi baktığımda yine o adam gözleri giderek siyahlaşarak bakıyordu. Göz bebeği, siyahlık duman gibi gözüne yayılırken tamamen yok olmaya başlıyordu ve dişleri de uçlarından kan damlayarak sivrileşiyordu. Bu benim için son şanstı, hemen çekici cama vurdum ve kırılan camdan dışarıya doğru atladım o an çok büyük bir acı ile bağırdım atlarken o şey sol bacağımı koparmıştı. Karanlık boşluğa düşerken gözlerimi kapattım ve rüzgarı hissettim.
Gözüme çarpan ışık ile kalktım gözlerimi tekrar açtığımda sanki derin bir uykudan uyanmış gibiydim. Hastanedeydim eşim uyandığımı görünce hemen hemşireyi çağırdı ve yanıma geldiler. Ben hiç bir şeye anlam veremiyordum. Bana trafik kazası geçirdiğimi söylediler kazada sol bacağımı kaybetmiştim ama hayati tehlikeyi atlattığımı iyi olacağımı söylediler hemşire çıktı eşim olanları anlatmaya başladı iş çıkışı durakta beklerken bir otomobil kontrolden çıkıp bana çarpmıştı. Fark ettiğim o yoğun ışığın otobüs olmadığını anladım. Çarpan sürücü alkollü bir kadınmış ve onu da aynı hastaneye kaldırmışlar. Bunları duyduktan sonra gördüğüm her şeyin bir kabus olduğunu düşündüm, sol bacağım da çok büyük bir tesadüftü? Belki de sadece buna inanmak istedim. Çarpan sürücü ile ilgili herhangi bir kötü düşüncem olmadı her ne kadar hatalı da olsa o da bir kurbandı. Taburcu olacağım gün eşim beni tekerlekli sandalye ile sürücünün ailesinin yanına götürdü benim de ne durumda olduğumu görmek ve özür dilemek istemişler. Ailenin yanına gittik çok üzgünlerdi, benden çok içtenlik ile özür dilediler. Aile bana kızlarının beyin ölümünün gerçekleştiğini söyledi her ne kadar beni bu hale getirsede üzülmüştüm ve yatağın kenarına gittim. Gördüğüm karşısında nutkum tutuldu, otobüsteki kadın orada yatıyordu. Otobüste yaşananların rüya olduğunu sanıyordum eşime telefonunu vermesini söyledim, mesajlarına girdiğimde attığım mesaj orada duruyordu. Gördüklerime daha fazla dayanamadım aklımı kaybetmiş şekilde bağırmaya ve ağlamaya başladım ardından başım dönmeye başladı ve bayılmışım. Gözümü açtığımda odama geri dönmüştüm ve bir adam serum takıyordu. Ne oldu bana eşim nerede diye sordum sorularıma tepki vermiyordu. Serumla ilgilenmeye devam etti. Sana söylüyorum ne zaman gidicem burdan diye bağırınca bana döndü. Siyahlaşan gözleriyle sadece birazdan varıcaz dedi.
Etiketler: