Hani her okulda serseri bir grup olurya özellikle liselerde, işte ben o grubun içindeydim. 10 15 kişi falan vardık. Kendimizi güçlü kavga etmeyi bilen, kimse bize karışamaz zannediyorduk. Lise 2 ye gidiyordum daha yaşım 14 veya 15 falandı.
Bide Ahmet adında çocuk vardı Ahmet’e “Reis” derdik.
Neyse bir gün okulun bahçesinin kantininin önünde duran banklarda oturuyorduk. Derse girmemiştik ağırabi modunda takılıyoruz. Gelene geçene sert bakış atıp “Hayırdır” falan derdik. Biri bize sataşsın ki adam dövelim kafasındaydık.
Bu Ahmet’in yani reisimizin lise 1’e giden kız arkadaşı vardı. Kimse o kıza kolay kolay laf atamazdı. Herkes biliyordu Ahmet’in kız arkadaşı olduğunu. Ama işte ne olduysa biz kantinin önünde takılırken bir tane çocuk Ahmet’in yanına gelerek “Ahmet abi Betül bir kızla kavga etmiş” dedi. Biz bunu duyunca Ahmet’in yanına geldik “Hayırdır reis yengeye bir şey mi olmuş?” diye sorduk. Ahmet bi hışım banktan kalktı “Kim lan o? Bulun bana o kavga ettiği kızı” dedi.
Tabi o zaman tam salaktık, o zaman kimse bizim yengeye el kaldıramaz falan diye düşünürdüm. Şimdi ise ne olmuş amk iki kız kendi aralarında kavga etmiş. Neyse rahat 10 kişi yengenin yanına koşarak gittik. Yenge Ahmet’i görünce koşarak ona sarıldı, ağlıyordu. Kavga ettiği kız bir köşeye çekilmiş yanında bir kız ile birlikte oturuyordu. Ahmet yengeye “Bu kızla mı kavga ettin?” diye sordu. Yengemiz kafasını sallayarak “Evet” dedi. Ahmet koşarak kızın yanına gitti. Başladı kıza yumruklar atmaya. Sanki karşısında anasına avradına sövmüş bir erkek varmış gibi dövüyordu kızı. Ben hiç karışmadım kimse bizim yengeye dokunamaz kafasında olduğum için hak ettiğini düşünmüştüm. Ahmet kızı dövüyor, biraz abarttığı için Ahmet’i kızdan ayırdık.
Ahmet’in dövdüğü kızın yanında bir kız var demiştim ya işte o kız bağırarak “Aptal gücün kıza mı yetiyor? Abisini dövsene o da bu okulda çok erkeksin ya” demişti. Ahmet’te bağırarak “Söyle abisine kantinin orada ki bankta oturuyoruz götü yiyorsa gelsin” dedi. Biz yengeyi falan yanımıza aldık 10 11 kişi civarı kantinin önüne gelip banklarda oturan çocukları kaldırdık ve biz oturduk. Herkes ayık olacak kız bile döveriz 😀
Neyse bir yandan Ahmet bize bakarak “Kıza bak ya sen gel benim manitaya vur ha” falan diyor. Bizde “Aynen reis cezasını kestik” diyorduk. Bir taraftanda öğretmene diyecek diye altımıza sıçmıyor değiliz. Bi elimizde çekirdek bi elimizde sigara ortalığın anasını sikiyorduk yerlerin falan.
Yanımıza 1.70 boylarında hafiften kaslı, gözlüklü, kısa saçlı yakışıklı denebilecek bir çocuk geldi. Bizle aynı yaştaydı çünkü 10-D ye girdiğimde görmüştüm bu çocuğu. Arkadaşlarımdan birisi çocuğa “Ne var lan” dedi. Çocukta “Ahmet kim” diye sordu. Ahmet ayağa kalkarak çocuğun dibine girdi. Kafasını tokuşturarak “Hayırdır birader” dedi. Çocuk Ahmet’e “Yakışıyor mu kıza el kaldırmaya üstelik senden küçük bir kız” dedi. Ahmette “Benim kıza vurmuş, kimse ona vuramaz dayağı yer yoksa” dedi. Çocukta “Kızlar arasında kavga ne seni nede beni ilgilendirir, ama senin yanlış yaptığın bir şey var bir kıza öyle vurulmaz böyle vurulur” dedi ve ahmetin tam burnuna gözümüzün önünde sert bir yumruk attı.
Ahmet yumruğu yer yemez yere düştü ayakları havaya kalktı bildiğiniz. Gözümüz döndü koşarak çocuğa yumruklar sallıyorum. Lan nasıl oldu bilmiyorum ama çocuk kolumu tuttu arkama çevirdi öyle bir çevirdi ki küt küt sesler geliyordu kolumdan. Beni tutup kantinin masasının oraya itti. Kendimi tutamadım ön dişimin tekini masanın köşesine vurdum. Size yemin ederim bilincim bir kaç saniyeliğine gitti geldi resmen. Dişimin kırılma sesi kulaklarıma gelmişti. Zar zor yerdeyken kafamı çevirdim. Çocuk bildiğin 3 4 kişiyi aynı anda dövüyordu.
Nasıl olabilirdi lan imkansız amk. Biz 10 kişiyiz çocuk tek kişi hepimiz dalsak siker atarız ama kimsenin götü yemiyor ki dalmaya. Ben bir daha asla dokunmam yedim ben dayağımı. Çocuk ahmetin üzerine çıktı bir yumruklar sallıyor. Ahmet ellerini havaya kaldırıp resmen yalvarırmışçasına “Vurma tamam tamam” diyordu. Arada bi arkadaşlarına bağırarak “Dalın” diyor ama kimse dalmıyordu. Neyse öğretmenler gelip ayırdılar. Bizi müdürün odasına götürdüler. Tüm çocuklar karışmadığı için 5 kişi odaya gittik. Ahmet, ben, iki arkadaş daha, bir de dayak yediğimiz çocuk. Nefes alırken dişlerim acıyordu.
Ahmetin burnundan akan kan peçeteyi kırmızıya boyamıştı. Bizim arkadaşlardan birisi yediği dayaktan ağlıyordu. Sonra müdür olayı tatlıya bağladı. Ben 1 hafta okula gitmedim utancımdan. Abi hepsini geçtim koridora geldiğimiz de çocuk yanıma gelerek “Özür dilerim ben kız kardeşime vurana bir ders vermek istedim sen arada kaynadın dişin için üzgünüm” dedi lan bana. İşte olay budur arkadaşlar. Şimdi geçmişe dönsem kendimi eşşek sudan gelene kadar döverdim amk.