Nası? ChatGPT sohbet ederken aklıma geldi.
Bir sofraya oturma sahnesiyle anlatayım, Osmanlı'nın son dönemlerinde geçsin:
Rahat adımlarla fümuardan yemek salonunun kapısını aralayıp içeri geçti. Masanın tasarımı itibarıyla aile reisi olarak onun sandalyesi, kendisi kapıdan içeri girdiÄŸinde onu ilk karşılayan oluyordu. Ev halkı, uzunca masada karşılıklı oturuyor, bir tarafta erkekler diÄŸer tarafta da evin hanımları yerlerini almış, evin reisi Fahrettin beyin oturmasını bekliyordu. Dumanı üstünde çorbaları soÄŸutmama, taze ekmekleri bayatlatmama kaygısı yoktu içinde Fahrettin beyin. Sandalyesinin sırtını tutmaÄŸa davranırken "Bismillahirrahmanirrahim" diye mırıldanıp sandalyenin sırtının başını saÄŸ eliyle kavrayıp bir miktar geriye, masadan öteye çekti, sandalyenin sol tarafından saÄŸ ayağını uzatarak oturdu, iki eliyle sandalyesini kavrayıp ayaklarıyla, sandalyeyle beraber kendini masaya yanaÅŸtırdı. Bir müddet dalınca masanın haremlik tarafında yani saÄŸ tarafında, kendisine en yakın olan kiÅŸi, karısı MenekÅŸe hanım, "Fahrettin bey!.." diye seslenince Fahrettin bey kendine geldi ve aynı anda saÄŸ elini ileri ve hafif sola uzatıp avuç içi yarım yukarı bakarken kararlı bir hızla bir miktar saÄŸa çekerek sofrayı iÅŸaret ederken diÄŸer bir yandan da azıcık gözlerini kısarak başını eÄŸdi ve "Afiyet olsun!" diyerek sofradakilere baÅŸlayabilmeleri için izni verdi. Aç olanlar adab-ı muaÅŸerete dikkat ederek karınlarını doyurmaya baÅŸladılar…
Etiketler:
