Kızını becerdiğim adam beni kadına dönüştürdü

Bu kızla uzun zamandır birlikteydim ama o bundan vazgeçmiyordu orospu, sadece öpüyor ve sarılıyordu. Sabrımı kaybetmiştim. Beni öperken onu yere fırlattım, üstüne çıktım ve kendimi ona doğru zorladım. Etek giyiyordu; Yukarı kaldırdım.

Külotunu indirdim ve sikimi içeri soktum. Çığlık attı ama tabii ki durmadım çünkü çok azgındım. Amcığından kan geldi; görünüşe göre hâlâ bakireydi.

Evlenmeden önce kendisini kimseye vermek istemediğini söyleyerek ağlamaya başladı. Ondan indim, aletim hâlâ elimdeydi.

“Bunun olacağını nereden bilebilirdim? Sadece çekingen davrandığını sanıyordum” diyerek özür diledim ama o dinlemedi ve eve koştu.

Babası doktor, plastik cerrah falan. Gidip ona şikayette bulundu, o da beni bulacağını söyledi. “Peki ya beni bulursa? Zaten onun damadı olacağım ve birbirimizi her zaman göreceğiz, hehehe” diyordum telefonda.

Keşke ne olacağını bilseydim, ah, babası beni kafeye oturmaya davet etti ve “Kızımı gerçekten seviyor musun genç adam?” “Evet efendim, onu deliler gibi seviyorum” dedim.

“Onun için bir şey yapar mısın?” diye sordu. Kötü bir şaka yaptım, “Bununla nereye varacaksın ihtiyar? Bizi becerecek misin falan?”

Elbette güldü. Neyse, “Bu akşam yemeğe geleceksin” dedi. “Tamam” dedim benim için sorun olmadığını kastederek.

Akşam yemeğine gittim. Her şeyi masaya koymuşlardı. Gerçekten kendimi doldurdum. “Teşekkür ederim efendim. Yemeği siz yapmış olmalısınız. Karınızı görmedim” dedim.

Bir anda adamın üzerine bir üzüntü çöktü. Eşinin trafik kazasında vefat ettiğini söyledi.

Ah, dayanamadım. Çok üzüldüm. Yalnızlık zor olsa gerek, kızın da gidiyor dedim.

Ayağa kalkıp dolaptan bir şişe şarap alırken, “Şimdi bunların hepsini unutun,” dedi. Mutfağa giderek, “Bu, Lille mahzenlerinde özel olarak yıllandırılmış, 30 yıllık bir Fransız şarabı. Bugün içindi” dedi. Bana verdiği şarabın tadına baktım. Tadı biraz farklıydı, aslında oldukça farklıydı. Dilim uyuşmaya başladı, gözlerim hafifçe karardı ve sonra yere düştüm.

Boğuk sesler duydum. Sanki bir sedyenin üzerindeydim. Ameliyathane ışığına benzeyen beyaz bir ışık gördüm. Görüşüm yavaş yavaş netleşti. Evet, bir sedyeye bağlanmıştım. Kızın babası karşımdaydı. “Yaptığın şeyin bir bedeli olacağını bilmiyor muydun?” dedi.

“Beni rahat bırak, seni çılgın piç” diye bağırdım ama kimse beni duymadı. Etrafıma baktım; orada kimse yoktu. Duvarlar ses geçirmez görünüyordu çünkü sesim biraz farklı geliyordu. Doktor baba, “Panik yapmayın” dedi ve bana iğne yaptı. “Bu östrojen hormonudur. Sizi yavaş yavaş kadına dönüştürecektir. Bu süreçte ani ruh hali değişimleri yaşayabilirsiniz ama endişelenmeyin” dedi.

Günler geçtikçe zayıflıyordum. Bazen beni bayıltır ve estetik ameliyatlar yapardı. Bir ayın sonunda ellerimi çözdü. Ameliyat masasından kalktığımda kendimi yerde buldum.

Aynaya baktığımda tanımadığım bir kadın vardı. Doktor yanıma gelip “Yalnızlığın zor olduğunu söyledin değil mi? Eh, bugünden itibaren o yalnızlık bitti” dedi ve beni aynanın önüne eğdi. Çıplak olduğum için beni becermesi zor olmadı. Artık resmen kadın olmuştum. Kızını almaya gittiğim adamın karısı olmuştum.

Bunu o kadar hızlı yapıyordu ki canı çok yanıyordu. Beni kucağına alıp yatak odasına götürdü. Beni yatağa attıktan sonra bacaklarımı kaldırdı ve misyoner pozisyonunda beni sikmeye başladı. Artık alışmıştım. Günlerce deli gibi seviştik. Ona aşık olmuştum. Demek kadın olmak böyle bir şey.

Evlenmek istediğim kız karşıma çıktı ve ona karşı hiçbir şey hissetmedim. Acıyan gözlerle bana bakıp, “Bana tecavüz etmeseydin bu durumda olmazdın. Şimdi hem kendinin hem de benim hayatımı mahvettin” dedi ve evden çıktı.