İlk kız arkadaşıma çıkma teklifi etme hikayem.

İlk kız arkadaşıma çıkma teklifi etme hikayem: 7. sınıfın başlarında bir kıza tutulmuştum; oldukça güzel bir kızdı, uzun boyluydu, beline kadar uzanan altın sarısı saçları vardı ve cidden çok çalışkandı. O zamana kadar benim bir “arkadaş” olarak nitelendirdiğim nadir isimlerdendi. Neden ve nasıl oldu bilmiyorum onu gerçekten çok sevmeye başlamıştım; denemelerde ve sınavlarda sürekli onu izliyordum, nereler sevdiğini daha iyi anlamaya çalışıyordum ve sürekli bir şekilde muhteşem çıkma teklifim için ” uygun” bir ortam hazırlamaya çalışıyordum. Gel zaman git zaman herhangi bir şey olmadı, artık yoğunlaşmaya başlayan derslerimizden bizi kurtaran tek şey olan beden derslerimizi bile onunla ve diğer kızlarla boş bir sınıf içinde konuşarak geçiriyordum, en temel amacım birazcık daha onunla sosyalleşmek ve eğer bir şekilde yalnız kalırsak ona çıkma teklifi etmekti ancak her ne kadar basit gibi gözükse de bu plan beni baya bir yordu. Okulun orta-son dönemlerinde bir beden dersinde boş boş kitap okuyordum, müdür yardımcısı bana 3 kat boyunca defterleri toplamamı söyledi ve ben de ona uyarak sırasıyla sınıfları gezmeye başladım 2. katın sonuna geldiğimde bizim kızların kapı açık bir şekilde erkek oylaması yaptığını duydum. Birisi şaka olsun diye beni ve benimkini birleştirdi ve ona fikrini sordu ve o dedi ki… “O tam bir aptal; ne dersleri iyi, ne yakışıklı, ne de bir özelliği var. Tek yaptığı kitap okuyup komik olmaya çalışmak.”… O laf bana bir koydu ki mk eve ağlayarak gittim ve bütün gece o lafı düşündüm. Sonra bu işin aptalca olacağını düşünüp vazgeçtim. Dönem sonuna kadar kimseyle doğru dürüst iletişim kurmadım ki zaten pek konuşkan birisi de değildim. Dönem sonu geldiğinde ve artık hocalar bizi saldığında biz de iyice gırgıra bağladık; kimisi derslerde kitap okuyordu, kimisi evden dama ve ya satranç getirip onu oynuyordu, kimisi ise şişe çevirmece gibi basit oyunlarla eğleniyordu. Ne hikmetse tüm sınıf bahçede son bir şişe çevirmece için birleşmişti ve ben de pek istemesemde ısrarlar sonucu katılmıştım. Kurallarımız şuydu: Ne denirse yapılacak ve dürüst olunacak, kuran üzerine yemin edilecek. Ve ilk şişeyi çevirdik ön ucu bana geldi arka tarafı ise benimkine… O bana baktı, ben ona baktım…
Sonra birden gülümsemeye başladı, bense mal mal ona bakıyorum. Dedi, “Doğruluk mu cesaret mi?”, dedim, “Doğruluk”… Kız bunu duyar duymaz kahkahalara boğulmaya başladı. Veeeeee ardından o güzel soru: “Hoşlandığın kişi kim?”. Ben bunu duyar duymaz sıçtım çünkü yalan söyleyemezdim kurana yemin etmiştim (o zaman koyu müslümandım), e doğruyu söylesem de tüm sınıf onunla beraber bana gülecekti. En sonunda nasıl olsa 3 ay tatil olacak unutur giderler diyerek yüzüm kızara kızara, “Seni seviyorum,” dedim ve beklediğim gibi herkes bana götüyle gülmeye başladı. Çok aşağılanmıştım. En son ağlayarak okulun arkasına kaçtım. Okul zili çalana kadarda orada kaldım. En sonunda evlere giderken yolda benimki beni çevirdi ve bana, “Üzgünüm bu kadar tepki vermeni beklemiyordum, o kadar gülmemin sebebi gözüme çok şirin gözükmüş olmandı tıpkı babasının cüzdanından para alırken yakalanan çocuk gibi,” dedi, bense ona beni oylama mevzusunu sordum, “Pat diye biri sana bu soruyu sorsa düşünmeden sen ne derdin, bence gerçekten aptal değilsin sadece kendini insanların gözüne sokmaya çalışıyorsun hepsi bu.” dedi, tatmin olmuştum. Daha sonra ise, “Sana kendimi affettirmek istiyorum, istersen akşam bize gel beraber film vs. izleyelim,” diye bir teklif sundu ve bende hiç düşünmeden direkt kabul ettim. O günden gece 1 e kadar onlarda kaldım en sonunda ise eve ufak bir veda busesi ile döndüm 🙂 . Lise sınavlarına kadarsa güzel bir ilişkimiz oldu. Daha sonrs ise farklı okullar kazandık ve ayrıldık. Onu en son otogarda görmüştüm, arada annemin kuaförüne uğruyor ve annemle muhabbet ediyorlarmış :D.