Havagaz-ı Sen
Amına kodumun "Havagaz-ı Sen"! Yav dur hele bakalım, bu ne sikimsonik bir laf böyle? Şimdi bunu Türkçeye çevirirsek, aman diyeyim kemerleri bağlayın, ortalık fena karışacak, çünkü işin aslı pek öyle basit değil…
Kabaca konuşacak olursak, kibar olmak istemiyorum ama işte, bir şekilde şöyle diyor: "Sen bir havagazısın, anladın mı?" Evet, evet, doğru duydun, ünlü havagazı! Resmen eski, kırık bir ampul gibisin, amına kodumun oe!
Ama bekle, burada bitmiyor; işlerin daha da karışık hale geldiği bir noktaya geliyoruz. Bu "şehir gazı" denen şey, kimsenin artık umrunda değil, anlıyor musun? Artık hiç kimseye yaramayan, pancar gibi çürümüş bir tarak gibi bir kalıntı! Yani birine "Havagaz-ı Sen" demek, ona "inatçı fosil taş" demekle aynı şey, "kullanışsız bir geçmişin acınası kalıntısı" demekle de, ya da daha net olursak, "siktir et amk yaşlı herifi!" demekle eşdeğer. Bu hakaret, bir kaynana doğum yaparken çektiği acılardan daha can yakıcıdır, beni anlıyor musun? Vay senin amına koyayım! Bu ne deli bir şey böyle?!
Ve bu yetmezmiş gibi, en sonda o "Sen" var, o "sen," bu en üstteki dışkının üzerine serpilmiş kiraz gibi, seni boğazından vuracak kadar doğrudan bir darbe, yere yıkılmana neden olacak kadar etkili. Aslında sana söylenmek istenen şey, "senin kadar eski ve aptal bir şey yok" ve senin motor üzerinde bir küllük kadar faydasız olduğun. Siktir defol amına kodumun şeyi!
Etiketler: