Halisünasyon sandığım kişi küçüklükteki hayali arkadaşımmış

Küçük bir topluluk bulmanın rahatlığıyla sonunda içimi dökebileceğim sanırım. Yaklaşık 6 sene önce olması lazım odamdaki kapının arkasında siyahlı bir siluet görmeye başlamıştım. O zamanlar bir travma atlattığım için ilk bana öyle geliyor sanmıştım ama uzun zaman orada kalmaya devam etti. Bir gece cesaretimi toplayıp ona doğru baktım. İfadesiz ama oldukça sıradan bir yüzle bana bakıyordu. Yüzü nedensizce çok tanıdık geliyordu ama çıkaramadım. Konuşmayı denedim ama ses çıkarmadı. Yanına gittim dokunmaya çalıştım ama elim içinden geçti. Aynı şekilde bir süre devam etti. Korkmadım çünkü korkutucu görünmüyordu. Üstünden üç sene kadar geçmişti alışmıştım. Kız kardeşimle aynı odayı paylaşıyorum. Bir gece kız kardeşim kapının arkasını gösterip çığlık atmaya başladı. Kalkıp ne olduğunu sordum ve bana orada biri var dedi. Siyah siluetli kadın orada durup bana bakıyordu ama kardeşimin görmesi imkansızdı. Onu sakinleştirip uyumasını sağladım ama o gece hiç uyuyamadım. Ondan sonraki gecelerde onun da duygularını yansıttığını fark ettim. Moralim bozukken üzgün, sinirliyken o da sinirli oluyordu. Korkmuyordum ama tuhaftı. Bir gün ailemle yaşadığım bir tartışmada ağzımdan kaçırdım ve beni psikiyatriye götürmeye başladılar. O aralıkta taşındık ve onu artık görmedim. İçten içe bir eksiklik hissediyordum. Bir gece keşke onu görebilsem diye içimden geçirerek uyudum. Uyumadan önce saate baktım 01.05'ti. Rüyamda çocukluğumu geçirdiğim şehirdeydim etrafta kimse yoktu ama birden onu gördüm. Bu sefer siyahlı değildi kırmızı bir etek ile beyaz bir gömleği vardı. Onu böyle görünce hemen tanıdım. Çocukkenki hayali arkadaşımdı. Koşarak ona sarıldım. O kadar gerçekçiydi ki saçlarındaki çilek kokusunu bile aldım. Bir şey sormak için ağzımı açmıştım ki bana sadece bir yaprak verdi. Üstünde tekrar geleceğim yazıyordu. Konuşmak isterken uyandım. Etraf karanlıktı, çok yorgun hissediyordum ve başım ağrıyordu. Saate baktım 01.06. Kafam karıştığı için yatakta doğruldum ve elime kaygan bir şey geldi. Elimi kaldırdığımda altında bir yaprak olduğunu gördüm. Fotoğrafını çekip masanın üstüne bıraktım ve tekrar uyudum. Sabah uyanır uyanmaz yaprağı aradım ama yoktu. Bütün odaya baktım ama bulamadım. Evde kimse uyanmamıştı yani biri almış olamazdı. Telefonu çıkartıp galerime girdim ve fotoğraf orada duruyordu. Biraz daha dikkatli bakınca elimin üstünde silik bir el simgesi olduğunu fark ettim. Daha sonra onunla ilgili hiçbir şey olmadı ama dürüst olmak gerekirse onu özlüyorum