Görüştüğünüz okullara numaranızı vermeyin!

2 hafta öncesinde babam ve abimle beraber dil okullarını geziyorduk. Gezdiğimiz yerler de benle daha sonra iletişim kurabilmek için numaramı istedi. Ben de mal gibi numaramı verince olanlar oldu…

İlk günlerde her şey normaldi. Hangisine gitsem diye öylesine düşünüyordum. Aklıma da fazla takmıyordum…

İlk hafta bittiğinde hala tam bir karar verememiştim ki yemek yerken telefonum çalıverdi. Arayan İzmir Dil Okulları idi. Sorduklarında hala karar veremediğimi söyleyince beni demo derse davet ettiler. Ben de kabul ettim. Derse girdiğimde gözüme çarpan ilk şey sınıfın genişliğiydi. Sınıfın içinde 11 tane zengin bebesi hocayla şakalaşa şakalaşa ders işliyorlardı. Hocanın ders anlatışı gayet iyiydi fakat çok fazla espiri yapıyordu ve sınıf bel altı olan tüm espirilere gülüyordu. Bu da bendeki okul kredisini düşürüyordu.

Sonraki gün yine telefonum çaldı. Arayan TYT Yapılanma idi. Onlara da blok derse katılabilip katılamayacağımı sordum. Katılabileceğimi söylediler. Gittiğimde gözüme çarpan ilk şey sınıfın İzmir Dil Okulları'na göre çok daha dar olmasıydı. Dersler ciddi geçiyordu fakat tenefüslerde isteyen hocalarla ve ya ordaki görevlilerle istediği geyiği yapabiliyordu. Sınıf ortamı da niteliksiz bir anadolu lisesi havasındaydı. Hatta sınıfımda eski bir sınıf arkadaşımın en yakın arkadaşlarından birisi vardı. Bu beni kötü hissettirmişti. Derste de birazcık sıkılmış oluşumu anlatılan konu hakkında hiç bir ön bilgimin olmamasına bağlamıştım. Hocanın bana olan bakışları da biraz ürkünçtü. Aklıma direkt olarak Suç ve Ceza dan Svidrigaylovu getiren bakışları vardı. "Neyse, ben İzmir Dil Okulu'na gideyim" diyerek TYT Yapılanma'dan ayrıldım.

Sonraki gün yine telefon çaldı. Bu sefer de Arap Kültür Okulları'ndan aranıyordum. Daha fazla kafa karışıklığı istemediğim için "başka bir okula gideceğim" dedim ve kesebildiğim kadar kısa kesip telefonu kapattım. Kapatmamın ardından telefonum bir kez daha çaldı. Arayan TYT Yapılanma idi. İzmir Dil Okulları'na gideceğimi söyleyince bana adeta yalvarmaya başladı telefondaki kişi. Yaptığım pazarlıkla adamların cebini beş parasız bırakmıştım. Fikir değiştirmeye de başlamıştım aslında ama nedenini bilmiyordum. Telefondaki kişi her dediğime bir cevap bulabiliyordu ve beni o kursa yazdırmak için elinden geleni yapıyordu. Telefondaki kadının sesi de çok güzeldi ve bu da beni etkisi altına alıyordu. Sonra düşünürüm, diyerek kaapttım telefonu ve kafamda derin düşünceler ile yemeğin başına oturdum…

Sonraki gün tekrar telefon çaldı. Arayan İzmir Dil Okulları idi. Telefondaki ses TYT Yapılanma'dan arayan kadının sesi ile neredeyse aynıydı. Hala emin olmamakla beraber büyük ihtimalle başka bir kursa gideceğimi söyledim. Telefondaki kadın üzgün bir ses tonuyla, hatta hüsrana uğramış, haketmesine ramen elde edememiş bir ses tonuyla, ballon d'or kazanamamış Lewandowski edasıyla "tamam" dedi ve kapattım.

Kapatmamın ardından başıma bir ağrı girdi. Bunun nedenini bilmiyordum. Kafamın içinde sürekli fikirler dönüyordu. Bi yandan TYT Yapılanma resmi çizesim, diğer yandan da İzmir Dil Okulları ismindeki harflerin alfabedeki sırasıyla ilgili matematiksel işlem yapasın vardı. "Bu muhabbet doğru muymuş la." dedim içimden. Birisi beynimin sağ lobunu, diğeri sol lobunu ele geçirmiş gibiydi…

Şu an beynimi ben yönetmiyorum. Telefondaki o iki kadın yönetiyor. Onların işinin o olduğunu ve hislerinde ciddi olmadıklarını bilsem de kendime engel olamıyorum. Şu an bütün kararsızlığımı yıkacak bir 3. Kişi arayışındayım. Bana yardım edecek kocayürekli bir babayiğit varsa eğer lütfen yardımını esirgemesin. Çünkü buna ihtiyacım var. Hepinize kararlı günler dilerim

Etiketler:

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3032 Toplam Flood
2372 Toplam Yorum
1442 Toplam Üye
6 Son 24 Saatte Flood

Kod e‑postana gönderildi. (24 saat geçerli)