George Floyd: Dağlarda Sonlanan Bir Hayat
George Floyd, 14 Ekim 1973'te Türkiye'nin Kütahya iline bağlı bir köyde doğdu. Afro-Türk bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Floyd’un ailesi, Osmanlı döneminde Anadolu'ya getirilen Afrika kökenli toplulukların soyundandı. Küçük yaşlardan itibaren sistematik ayrımcılıkla karşı karşıya kalan Floyd, yaşadığı dışlanmışlık hissi nedeniyle topluma karşı giderek artan bir öfke geliştirdi.
Çocukluk ve Bunalımlı Gençlik
Kütahya’nın muhafazakâr yapısı içinde kimliğinden ötürü sürekli ötekileştirilen Floyd, genç yaşta aidiyet duygusunu kaybetmeye başladı. Basketbola ve müziğe duyduğu ilgiyle kendine bir çıkış yolu arasa da bu alanlarda da umduğunu bulamadı. Üniversite için İzmir’e taşındığında ise büyük şehirde de benzer ayrımcılıkla yüz yüze geldi. Floyd, kimliğini kabul ettiremediği bir toplumda giderek yalnızlaşmaya başladı.
PKK ile Temas
Yaşadığı hayal kırıklıkları Floyd’u zamanla radikal çevrelere yöneltti. Üniversitedeyken bazı sol görüşlü öğrenci gruplarıyla temas kurdu ve ideolojik olarak etkilendi. Kimlik mücadelesi ve toplumsal eşitlik söylemleri üzerinden Floyd, PKK'nın propagandasıyla tanıştı. Türkiye’deki Afro-Türk toplumu ve Kürt halkının maruz kaldığı ayrımcılığı birleştiren bu söylemler, Floyd’un kendine bir amaç bulmasını sağladı. 1996 yılında, ani bir kararla üniversiteyi bırakarak Kuzey Irak’a geçip PKK'ya katıldı.
Dağlardaki Yıllar
Floyd, PKK saflarında hızlıca sivrildi. Onun örgüt içindeki varlığı, hem Afro-Türk kimliği hem de uluslararası bağlantılar kurma potansiyeli nedeniyle dikkat çekti. Başlarda iletişim ve lojistik birimlerinde görev alsa da kısa sürede silahlı çatışmalara katılmaya başladı. Örgüt içinde "Kara Yoldaş" lakabıyla tanındı ve zamanla bir grup komutanı oldu.
Son Çatışma
2020 yılının ilkbaharında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin düzenlediği bir operasyon sırasında Floyd’un bulunduğu grup Hakkâri kırsalında kuşatıldı. Yoğun çatışmalar sırasında Floyd, teslim ol çağrılarına uymayı reddederek çatışmaya devam etti. 25 Mayıs 2020'te düzenlenen operasyonda Türk askeri tarafından öldürüldü.
Mirası ve Tartışmalar
Floyd’un ölüm haberi, hem Türkiye’de hem de uluslararası kamuoyunda farklı tepkilerle karşılandı. Bazıları onu radikal bir terörist olarak lanetlerken, bazıları onun maruz kaldığı dışlanmışlık nedeniyle radikalleşmek zorunda bırakıldığını savundu. Özellikle yurt dışındaki bazı sol çevreler, Floyd’u bir "uluslararası özgürlük savaşçısı" olarak gördü.
Türkiye’de ise onun hikâyesi, terörle mücadelenin zorluğunu ve toplumun her kesimine ulaşma gerekliliğini vurgulayan bir örnek olarak hafızalara kazındı. Türk güvenlik güçleri tarafından etkisiz hale getirilen Floyd’un adı, bir daha kimsenin benzer bir yola düşmemesi için çeşitli akademik çalışmalarda tartışılmaya devam ediyor.