Ege Fitness back in business!!

Hey hey hey what's happenning youtube ege fitness back in business actually always in business dostlarım. Evet dostlarım, bu YouTube kanalıma başladığımdan beri benzetilmediğim insan kalmadı. Hayatımda isimlerini duymadığım insanlara bile benzetiyorum. A, Ege Fitness buna özeniyor.
A, Ege Fitness, CT Fletcher'e özeniyor. Şimdi böyle şeylerde bulunmadan önce, benim nasıl, ne koşullarda, ne şekillerde buraya geldiğimi bilmeniz lazım. Evet, ben hırslıyım şu anda.
Ama hep hırslı mıydım? Hayır. Evet, inatçıydım hep. Evet, istediğimi alan bir insanım.
Ama eğer istediğimi almakta 2-3 engel çıkarsa, ya tamam o kadar da önemli değil falan filan diyordum. Ama ta ki bu dönüş noktasına gelene kadardı. Hayatımın dönüş noktasında hayatımı değiştirmeyi başardım. Siz de bunu yapmanız lazım. Öncelikle geçmişimden birazcık bahsedeyim size. Bana hep hırslı diyorsunuz, hırslı olduğumu söylüyorsunuz.
Evet haklısınız ama neden hırslıyım? Çünkü çevremdekiler hırslıydı. Ben Amerika'ya su topu oynamaya gelmedim. Su polosu oynamaya falan gelmedim dostlarım.
Ben Amerika'ya basket oynamaya geldim ve burslu bir şekilde geldim. Yaptığım maçlarda oynadığım insanlar ve takım arkadaşlarım şu anda NBA'de mesela. Shakir Mekisik şu anda NBA'de.
Karşı takımda oynadığım insanlar Nick Johnson, Shebaz Muhammed, Anthony Bennett bunlar NBA'de. Euro League'de olan bir sürü isimler var kolej basketbolunda oynarken. Kamplarda Baylon Davis, Tayshawn Prince, Dante Jones, Chancy Billups, Allen Anderson, Josh Selby gibi isimlere karşı oynadım.
Evet bunlar kadar yeteneğim yoktu belki ama bunlara bire bir yapmak için veya bunlara karşı maçta oynamak için aynı sahada sahayı paylaşmak için onlar gibi çalışmalıydım. Köpek gibi çalışmalıydım. Hırslı çalışmalıydım. Ama her zaman böyle miydim ben? Hayır değildim. Ta ki bir koça denk gelene kadar. Sean Higgins diye bir koç vardı NBA takımlarında bir sürü oynadı bakabilirsiniz hatta.
Bu benim koçumdu Seattle'dayken. Maçları çıkmadan önce savaşa çıkıyor gibiydi. Savaş, savaş. Maç değildi bizim için. Savaşa hazırlanıştı bu. İdmanlar falan sırf savaşa hazırlanıştı.
Yani bana bir daha söylemeden önce sen CT Fletcher'ı özeniyorsun. Sen benim geçmişimi biliyor musun? Bizim maça çıkmadan önce bu Sean Higgins nasıl hazırlardı biliyor musunuz? Konuşma verirdi, elini masaya vururdu, eli hep kanardı dostlarım. Ve ne yapardı kanayınca? Kanını emerdi ve bunu derdi bize.
Kanını kim emer biliyor musunuz? Köpekle emer. Şimdi gidin o sahaya köpek gibi çalışın. Ve köpek gibi karşı rakibinizi alt üst edin.
Köpek savaşı bu derdi bize. Anladınız mı? Yani benim geldiğim geçmiş çok farklı. Ya ben korkak olabilirdim ya da hayallerim için hızlı bir şekilde koşabilirdim.
Anladınız mı? Sean Higgins maçlarına çıkmadan önce kadroya girmenin şartı neydi biliyor musunuz? 1 mili 1.61 kilometreyi 5.25 saniyenin altında koşmamız lazımdı. 5 dakika 25 saniyenin altında koşmamız lazımdı. E koç biz buraya burslu geldik.
Böyle şey olur mu? Hani 5.25 saniyenin altında koşmayla basketbolun ne alakası var? Ben akılla oynayacağım, şutumu atacağım kenarda. Böyle diyebilirdim. Hayatımda hep bahaneler vurdum suçladım insanları. Dönüş noktasına kadar. Hep suçladım, hep suçladım. İşte öğretmenim ben 5 alabilirdim ama sen geri zekalı olduğun için 3 aldım.
Koçum beni bençte oturtuyor. Aslında ilk başa girebilirim ama basketten anlamadığı için bençte oturuyorum. Hayır sorumlusu sensin.
Hep başkalarına suç atardım. E ben 5.25'in altında koşmak için başkasına yine suç atabilirdim. Ulan bu adam ne dediğini bilmiyor, ben başka takıma gidiyorum diyebilirdim.
Ama çevremdekiler olsun ve de hayallerime koşmak adına artık yeter dedim. Anladınız mı? Bahane bulmak yok, suçlamak yok. Bunu yapmalıyım dedim ve başardım bunu.
Ama bu başarışımda en önemli etkenlerden bir tanesi neydi? İlk dediğim şeydi dostlarım, etrafımda benim gibi hayallerine hırslı koşan insanlar vardı. Eğer o koşuda 15 kişiyse takımda 15 kişi de ee ulan ne koşacağım 5.25'in altında deseydi, sen de ne derdin? Ulan zaten kimse koşmuyor hiç, boşver diyebilirdim. Ama bakıyorsun etrafına, hepsi hırslı amaçlarına ulaşmaya çalışıyor.
E ne yapacaksın? Sen ne yapacaksın? Yani etrafını hırslı insanlarla çevir. Etrafını amaçlarına ulaşmak için, hedeflerine ulaşmak için hırsla çalışan insanlarla çevir. Bu seni hayallerine bir adım daha yaklaştıracaktır.
Toplumun %99'luk kesimi hayallerine ulaşamıyor. Neden biliyor musunuz? Çünkü çalışma azimleri yok. Toplumun %99'u hayallerinden vazgeçiyor, pes ediyorlar.
Biz o %99'luk kısım değiliz, biz %1'lik kısımız. Biz hayallerimiz için köpek gibi çalışacağız. Yeri gelecek, kanımızı emip, terimizi silip köpek gibi çalışacağız hayallerimiz için.
Ve hiçbir zaman motive olmamız kaybolmayacak. Her zaman kendinizi motive etmeniz lazım. Başarıya gitmek istiyorsan, hayallerine ulaşmak istiyorsan her zaman motive olman lazım.
Senin belki dönüş noktan bu videonun sonunda. Bu videonun sonunda belki senin hayatının dönüş noktasına geldin. Diyeceksin ki artık yeter artık ben televizyon izlemiyorum.
Ben etrafımı televizyon izleyen, her hafta sonu çıkıp içki içen arkadaşlarla donatmayacağım ve hayallerim için bir adım atacağım. Diyebilirsin belki bu videonun sonunda. Belki başka bir şey bekliyorsun dönüş noktası olarak.
Bilmiyorum ama şu anda yaşadığın şekilde yaşamakla hayallerine ulaşamayacaksın. Artık bir savaşçı olarak yaşaman lazım. Ben bir savaşçıyım, sen de bir savaşçısın.
Tamamen aklında bitiyor. Beyin de bir kastır. Beyin bir organ.
Evet organ ama eğitebilirsin beynini. Matematik soruları çözünce ne oluyor? Bir şeyler öğreniyorsun. Beynin bir şey öğreniyor.
Yani beyin bir kas gibi bir şey. Eğitebilirsiniz. Eğer başarabileceğini oraya söylersen onun başka çaresi yok.
Bu hiçbir şey. Sen onu eğitmen lazım. Sen bir savaşçısın, ben bir savaşçıyım.
Arkadaşlar çalışma azminizi, çalışmayı bir tuğla olarak görün. Bir evi inşa etmek için bir tuğla yeter mi sizce? Hayır, evi hayaliniz olarak görün. Hayalinizi inşa etmek için, hayalinize ulaşmak için bir tuğla yeter mi? Hayır, hayır.
Zaman alacak, günler alacak, haftalar alacak, aylar alacak, seneler alacak. Ama yılmadan o evi inşa etmeye çalışmanız lazım. Her gün kalkıp çalışma azmiyle o ev için tuğlaları birbirine bindirmeniz lazım.
Tuğlaları birbirinin üstüne koymanız lazım. Eğer hayallerin için çalışmazsan o evi asla inşa edemeyeceksin. Ege Fitness is out, peace out