Okuldan eve gidiyordum aynı zamanda clash royale oynuyordum telefonda mini pekka atarken yanlış yola girdim e hadi belki kestirmedir değilse de keşfetmiş olurum diyerek devam ettim.4 dakikalık yürüyüşten sonra bir mahalleye ulaştım ama nasıl bir mahalle amk.yaşadığım maceraları anlatıyorum.
İlk önce bir bakkala uğrayayım dedim çikolata almak,bir girdim bakkala öff bok gibi kokuyor esrar kokain meth kokuları vardı her yerde amk dayanamadım.bakkalcı da tipi kayık,kirli sakallı kafayı bulmuş bir adamdı herif kafayı bulup kurtlar vadisinin tüm bölümlerinin transkripyonunu ezberlemiş anlatıyor 7/24,ben ona “abi dido kaç tl” diyorum “öleceksin,yeni bir yüz yeni bir kimlik” diyor amk merak ettim bu adamın kafayı bulduğu bu kadar belliyken niye polisi aramıyorlar zaten kasanın arkasında bir kütüphane var,herifi o kütüphaneyi çevirip ardındaki bir depoya girerken gördüm orda kesin uyuşturucularını tutuyordur,hemen ihbar edebilirler.meğerse herif mahalledeki tek bakkalmış kimse de onu polise ihbar etmeyi göze alamıyormuş.
Bakkaldan çıktıktan sonra takım elbiseli bir adam çıktı karşıma beni “tantuni dini”ne davet etti meğerse adam mahallenin delisiymiş kendini misyoner sanıp takım elbiseyle uydurma dinlere davet ediyormuş insanları.Beni mahallenin tantunicisine götürdü “tanrılarımız burda yapılıyor bir ziyaret et” dedi.Ben de bu deli oçun peşime takılmasını istemiyordum dediği gibi yapıp girdim tantuniciye..girmez olaydım
Her yerde kan ve cesetler vardı.Tantunici de beni görünce “selamünaleyküm mümin kardeşim hoşgeldin” dedi.Pala bıyıklı manyak bakışlı bir adamdı elinde de eşek kadar keser vardı korktum.kelimelerimi doğru seçmeliydim,bu adam da mahallenin psikopatı,seri katili manyağıydı.”A-abi bu kanlar bu cesetler ne” dedim.O da gülüp “korkma kardeşim ben şeriatçıyım deistleri ateistleri agnostikleri buraya kaçırıp kesiyorum bu keserle cihat amacıyla allahhhuekber” dedi sonra bana saldırdı.Bende kendimi savunmak için yerden bir satır alıp adamın kolunu kestim,acı içinde bağırdı ve kolu yere düştü.Sonra boynunu kırarak tamamen etkisiz hale getirdim ve hemen kaçtım.
Kaçarken beni bir adam tuttu.”Aha sıçtık polis bu” diye düşündüm ve arkamı döndüm,bir de ne göreyim aq,adam saçma sapan şerif kostümü giymiş.”Dur bakalım kovboy”.Dedi.
“Ben bişey yapmadım abi”
“Hayır sen salon bastın”
“Ne salonu amk”
“24 Mart 1890 tarihinde salon bastın”
“SENE 2022 AQ”
“Hayır,1890’dayız.”
Meğer bu herif de mahallenin roleplaycisiymiş,hemen açıkladı “abi ben oyunculuk becerilerimi tazeliyorum kusura bakma yoluna devam et.”
Bu mahalleden artık içime gına gelmişti.Mahallenin çıkışı bir parkın sonundaydı.O parka girdim ben de.Bankta oturan bir adam gördüm biraz yürüdükten sonra.Adam sigara içip ağlıyordu efkarlıydı besbelli.Airpodsdan müslüm gürses dinliyordu(sormayın amk airpods sahibi nasıl efkarlı olur bende bilmiyorum).Adam beni görünce “gel beraber dert yanalım” dedi bende yanında oturdum bana sigara verdi müslüm gürsesin tüm albümlerini dinledik sonra ahmet kayaya geçtik.Bir baktım hava kararmış adama dedim “kardeş kusura bakma benim gitmem lazım iyi oldu tanıştığımız” deyip parkın sonuna doğru yürüdüm.Ama ne göreyim amk,tam parkın sonunun yanında bir yalı var…hangi manyak zengin park gibi bir halka açık alana yalı yapmış diye sorguladıktan sonra yalının kapısının önüne geldim.2 tane bodyguard kapının önünde kimseyi içeri sokmuyorlardı.Ben onlara dedim “merhaba kardeşim merak ettim niye buranın sahibi yalısını buraya yapmış onunla konuşmak istiyorum.”Bodyguardlan biri bir telsiz çıkardı birini aradı.”Patron,ziyaretçi var.Şüpheli gözükmüyor konuşmak istiyor.”Sonra telsizin öbür ucundaki adam “Tamam.Ziyaretçi prosedürünü uygulayın.”Baygınlık içinde yere düşmeden önce en son hatırladıklarım buydu.
Uyandığımda bir de baktım hayatımda görmediğim özene bezene türlü lüks yemeklerle donatılmış bir masa vardı.Masanın başında şık giyinimli çapkın bir adam vardı.”Hoşgeldin masaya geç” dedi.”Seni uyutmamız gerekti içeri almak için malum ziyaretçi prosedürü”.
Masaya geçip yemeye başladım.Masada adamdan başka bir sürü diğer adamlar vardı hepsi de yalının sahibinin adamlarıydı.Farkettim ki mafya babasının evine gelmişim.Sonra mafya babası dedi ki “Benim adım Necmettin senin gibi şüphe uyandırmayacak genç ve yetenekli üyeler arıyoruz,buraya girerkenki soğukkanlılığın hoşuma gitti.Seni ailemize katıyorum,amacın organizasyonumuzun arazi işlerini yönetmek.Yeni mahalleler keşfederek buraya karargahlar kuracaksın bizim adımıza.”
Düşündüm.Hayatım bok gibi olmuştu şimdiye kadar,bu çok cazip bir teklifti.Yasadışı olsa bile bunun için doğmuşum gibi hissediyordum.Bu mahalleyi kazara bulmuştum,ama yeni mahaller pekala isteyerek de bulabilirdim.
“Peki ya okul Necmettin abi”
“Bu yalıda her şey var elit okul dahil yeraltında inşa ettim yeni üyeler için”
“Tamam kabul ediyorum”
ve arazi mafyası oldum,yeni mahalleler bulup oraları ele geçirttim mafya için.Yıllar geçtikçe organizasyon içinde yükseldim ve Necmettinin sağ kolu olarak infazlardan sorumlu oldum.Necmettinin düşmanlarını teker teker bulup öldürdüm.Bu sırada ailem de her şeyden habersiz yeni bir finansal iş bulduğum yalanını söylemiştim onlara.
100’den fazla düşman öldürdüm,Necmettin vefat ettikten sonra da yerine geçtim.Pişman değilim amk