ÇOCUKLAR DUYMASIN DOMİNANT TEYZE HALUK’U DOMİNE EDİYOR
Meltem lavaboya gitmişti. Dominant Teyze ile başbaşa kalmıştım. Kocası Zero Tuna iş için yurt dışına çıktığı için kahvaltıya katılamamıştı. Ona hemen şu an açılmalıydım yoksa elime başka bir fırsat geçmeyecekti. Bana cesaret vermesi için sucuklu yumurtaya bandırdığım ekmeği tek lokmada yedim ve derin bir nefes aldım: "BABABABABABA DOMINANT TEYZE SUCUKLU YUMURTA ÖYLE Mİ YENİR ŞİMDİ! BÖYLE BANDIRA BANDIRA YİYECEEEN". Konuşma beklediğim gibi gitmemişti. Bu şekilde ona açılamazdım. "BABABABABA..." Olamaz, aynı şeyi yine yapmıştım. İçimdeki taş fırın erkeğini baskılamam gerekirdi. "Öhm. Eee... Dominant Teyze, seninle konuşmam gereken ciddi bir mesele var." Sucuklu yumurta tavasını kenara çekip onunla göz teması kurdum. Durumun ciddiyetini anlamış olmalıydı. Yüzündeki ifadeden belliydi; "O ne Haluk? Sen ne zaman benimle ciddi şeyler konuşur oldun?" Cesaretimi toplamıştım; "Şu an, Dominant Teyze. Ben... Ben seni tanıdığımdan beri çok değiştim. Daha fazla o eski taş fırın erkeği olmak istemediğimi farkettim. Artık başka hayat yaşamak istiyorum, farklı şeyler denemek istiyorum. Anlıyor musun teyze? Sana kısaca teyze diyebilirim değil mi?" Söylediklerim karşısında şaşkına dönmüştü. Ama dalga geçmediğimi biliyordu. Gözlerinden anlamıştım. "Aman Allahım, Haluk! Sen neler diyorsun öyle? İyi olduğundan emin misin?" Kararlı bir şekilde ellerini tutup dudaklarıma götürdüm; "İyiyim Dominant Teyze. Hem de hiç olmadığım kadar!". Önce ellerini narince öptüm. Sonra teker teker parmaklarını yalamaya başladım ve ona yaramaz bir bakış attım. Ciddi olduğumdan en ufak bir şüphesi bile kalmamıştı artık. "Artık insanları erkekliğimle domine etmekten sıkıldım! Domine edilmenin nasıl bir şey olduğunu tecrübe etmek istiyorum. Senin sayende farklı şeyler tadabilirim. Hiç hissetmediğim duyguları hissedebilirim. Bunu benim için yapabilir misin Dominant Teyze? Lütfen... Tüm o eski günlerin hatrına..." Şeytanca gülümsedi ve masanın altından bacağını uzatıp topuklusuyla penisime sertçe baskı yaptı; "Eğer iyi bir çocuk olursan..." tam o sırada Meltem gelmişti. Dominant Teyze elefonunu aldı ve bana "Yarın saat 2'de yanımda ol" diye bir mesaj attı. Çok heyecanlanmıştım. Resmen içimde kelebekler uçuşuyordu. O sırada Meltem'in göremeyeceği şekilde penisime ayakkabısıyla baskı yapmaya devam ediyordu. Ah tanrım, bana ne olmuştu böyle! Taş fırın erkeği Haluk Dominant Teyze'nin cazibesi altında ne hallere düşmüştü! Ama düştüğüm durumdan hiç pişman değildim, tam tersine bu beni çok heyecanlandırıyordu.
Zaman gelmişti. İşten izin alıp Dominant Teyzenin evine girmiştim. Meltem'in tabii ki haberi yoktu. Olsa bile hiçbir şekilde bizden şüphelenmezdi. Beni içine iç çamaşırı giymediği siyah geceliğiyle karşıladı. Aman tanrım… Göğüsleri hayal ettiğimden daha büyüktü. Bacakları kalın ve oldukça yapılıydı. İnce bir beli vardı ve göbeğindeki kaslar kendini belli ediyordu. Dominant Teyze spor yapmış olmalıydı. Balık etli yapısına rağmen maskülen duruyordu ve bunu sevmiştim. Onun karşısında eriyordum ve ağzımdan sessizce şu sözler çıktı: "bababa… baba baba…"
Gömleğimi yırttı ve beni kaldırıp yatağa fırlattı. Boynumu sıkarak yağlı taş fırın erkeği göbeğimi öpmeye başladı. Daha sonra bu öpücükler ısırıklara dönüştü. "Seni bu halde göreceğimi hiç düşünmezdim Haluk! Şimdi sana pantolonunu çıkarmanı emrediyorum." Hızlıca yataktan inip kemerimi açtım ve pantolonumu indirdim. Tam o anda kalçama sert bir tokat attı. "Bembeyaz, iri ve dolgun erkek kalçaları! Seninle çok eğleneceğiz Haluk". Canım çok acımıştı ama bunu sevmiştim "Hiç şüphem yok teyzeciğim." diyebildim. Beni yatağa yatırdı. Önce seni temizlemek dedi ve uzun dilini anüsümün derinliklerine sokup sokup çıkarmaya başladı. "Ama o…orası bir şeylerin girdiği yer değil ki Dominant Teyze… Bir şeylerin çıktığı yer!!!". Hiç aldırmamıştı. Buna alışman gerek Haluk, dedi ve işine devam etti. Bu tür bir orgazmı ilk defa tadıyordum. Dili ıpıslaktı ve sanırım deliğim de öyle. İnanılmaz bir zevkti. Sonra tekrar kalçama şaplattı. "İşte şimdi hazırsın! İçin tam istediğim gibi kaygan.Ama fazlasıyla darsın Haluk, umarım çok acı hissetmezsin." Geceliğini üzerinden attı ve kendisine siyah uzun bir penis taktı. Onu içime mi sokacaktı? Demek bu yüzden diliyle o işi yapmıştı. Bunu beklemiyordum ve hazır da değildim; "Teyzeciğim… O şey… Onu içime ittirdiğinde acıtmayacak değil mi?" Kalçama sert bir tokat attı ve yüzümü kaslı koluyla yatağa bastırdı. Artık yüzüm aşağı, kalçalarım yukarı bakıyordu. O sırada penisime metal gibi sert ve soğuk bir şey taktı. Ne olduğunu sorduğumda "Bu penisinin haddinden fazla uzamasını engelleyecek. Burdaki en büyük alet bana ait olacak" dedi. Penisim henüz fazla sertleşmemişti. Umarım ilerde acı vermez diye düşünüyordum. Artık hazırsın dedi ve koluyla kafamı yatağa bastırırken kalçama sert, uzun aletini soktu. O an kendimden geçtim ve istemsiz bir şekilde "BABABABABABABABABABABABABABBABAABBAABBABABABAAAĞAAAĞAAA" diye bağırdım. Suratımı yatağa daha da bastırdı ve kalçama ağır bir tokat attı: "Sessiz ol seni geri zekalı, çocuklar duymasın!"
Sesimi komşular ve çocukları duyabilirdi. Herkese rezil olmak istemiyordum. "Özür dilerim efendim" dedim ağlamaklı bir sesle. Kulağımın arkasını öptü ve "Sen iyi bir çocuksun Haluk. Şimdi iyi bir çocuk olmaya devam et ve kalçalarını biraz daha kaldır. Teyzen için kaldır" dedi. Hızlanmaya başladı. Dediğini yaptım. Verdiği hazdan dolayı penisim sertleşmeye başlamıştı ama taktığı şey yüzünden büyük bir acı çekiyordum. Ne kadar sertleşsem o kadar acıtıyordu. O an aklıma Meltem geldi. Ona ihanet etmiş sayılır mıydım? Taş fırın erkekleri eşlerine ihanet etmezdi. Ama ben artık bir taş fırın erkeği değildim. Artık bir femboydum! Femboy Haluk! Dominant Teyze beni neye dönüştürmüştü böyle… Bütün bunları düşünürken ağlamaya başladım. Dominant Teyze kalçalarımı ısırdı. "Ağlama! Nesin sen bebek mi?" Hızla içime girdi. Daha da ağlamaya başladım. Bu sefer içimden çıktı ve beni ters döndürdü; "Ne o aklına Meltem mi geldi? Artık o yok. Sen sadece benimsin. O yüzden alışsan iyi olur çocuğum." Aletini ağzıma soktu. "Ahhh. Em onu oğlum, em. Aferin. Dilinle ıslat onu. Boğazında daha kolay ilerler." Bir yandan dediğini yapıyordum, bir yandan ağlamaya devam ediyordum. Beni yatağa otutturdu. Ellerimi arkadan iple bağladı ve straponunu hızlıca ağzıma sokup çıkarmaya başladı. "Nasıl tadı? Anüsünün içi gibi değil mi? Umarım hoşuna gitmiştir evlat." Beni tamamen sandalyeye bağladıktan sonra gitti. Birkaç dakika sonra deri kıyafeti ve kırbacıyla geldi. Bu kadarını beklemiyordum. Sandalyeye ters bağladığı için sırtım açıktaydı ve beni sertçe kırbaçlarken aynı anda ağzıma aletini sokmaya başladı. Penisim ise gitgide sertleşiyordu ve taktığı küçük kafes penisimi lime lime kesecek gibi hissediyordum. Artık daha fazla zevk alamıyordum. Her taraf kan olmuştu. Dikenli keskin kırbacıyla sırtımda açtığı yarıkları sivri tırnaklarıyla aralıyor ve içini yalıyordu. İnanılmaz bir acı çekiyordum. Daha fazla bunu istemiyordum. Tam bağıracaktım ki ağzıma bez tıktı ve o an anladım ki orada ölecektim. Tek istediğim ölümümün hızlı olmasıydı. Ama Dominant Teyze öyle düşünmüyordu. Sağ kolumu ortasından testereyle kesti. Testere kördü. İşlem uzun dürdü. Daha sonra turnike yaptı. Turnike yapmanın beni bir süre daha hayatta tutacağını söyledi. Sonra da beni sandalyeden atıp bacaklarımı hareket edemeyeceğim şekilde bağladı. Kopardığı kolu parmaklardan başlayarak anüsüme sokmaya başladı. Daha sonra bütün yumruğu ve kolun bir kısmını içime sokmayı başardı. "Dominant Teyze, sadece dominant değilmiş" diye düşündüm bilincim kapanırken.
Uzunca bir süre sonra beni baygınlıktan kurtaran şey bir silah sesi oldu. Dominant Teyzenin kafası parçalanmış bedeninin yanıma düşüşüne tanık oldum. Ne olduğunu anlamaya çalışırken elinde bir altıpatlarla Zero Erkek Tuna'yı gördüm. Her tarafı yara bere içindeydi. Vücudundaki büyük kesikler ve her tarafına çakılmış uzun çivilerle onu zar zor tanıyabildim. Dominant Teyze ona çok daha fazla acı çektirmek istemişti. Penisi ve testisleri artık yoktu. Bir gözü yerinde değildi. Boynunda ip izleri vardı. Kollarında ise zinciri kopmuş kelepçeler vardı. Hemen beni bağlarımdan kurtardı.
Yurt dışına falan gitmemişti. Dominant Teyze onu bir hücreye kapatıp üzerinde türlü işkenceler denemişti. Biraz soluklandıktan sonra ona hastaneye gitmemiz gerektiğini söyledim. O ise hemfikir değildi. Artık bir katildi ve silah sesini duyan çocuklar çığlık atmıştı. Komşular çoktan polisi aramış olmalıydı. Çocuklar, bu sefer duymuştu.
Zero Tuna kendisini öldürmek istediğini söyledi. Hapse girmese bile büyük bir travma geçirmişti ve daha fazla yaşamak istemiyordu. Ben de en kısa zamanda hastaneye yetişsem bile kurtulamayacaktım. Çok fazla kan kaybetmiştim. Onunla son kez sohbet ettik. Polisler gelene kadar eski günlerden konuştuk. Çaycı Hüseyin'den, Emine'den, Fısfıs İsmail'den, Meltem'in olgun göğüslerinden konuştuk. Siren seslerini duyduğumuzda Zero Tuna silahını kafasına doğrulttu. Ona hayatımda gördüğüm en alfa erkek olduğunu söyledim. Son bir gülümsedi ve tetiği çekti. Benim ise kendimi öldürmeme gerek kalmamıştı. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. Ölümün yaklaştığını hissediyordum. Yediğim sucuklu yumurtalar ve Meltem'in bacakları son kez gözümün önünden geçti ve son sözlerimi söyledim: "BABABABABABABA"
Not: 1 buçuk saatte yazdım ama pişman değilim.
Etiketler: