Merhaba arkadaşlar. Benim adım Hulkcan Hulkoğlu. evet, yanlış duymadınız. Adımdan da anlaşılacağı gibi ben bir Hulk hayranıyım. Hatta öyle bir hayranım ki TC kimliğimdeki fotoğrafımı koymam gereken yerde benim resmim yerine Hulk’ın resmi var. İnsanlar bu hayranlığım konusunda benimle dalga geçiyorlar çünkü onların dediğine göre Hulk hayali bir karaktermiş. Ben onlara Hulk’ın gerçek olduğunu savunduğumda ise yıkık birisi olduğumu söyleyip hayat edinmem için bana anime ve hentai denilen şeylerin önerilerinde bulunuyorlar.
Ama animeler de halk tarafından yıkıklık sembolü olarak görülüyor. Neyse ki o kadar yıkık biri değilim.
Her neyse işte geçen gün yine Hulk gerçek değil tartışması yaparken karşımdaki kişi bana “ONUN YEŞİL ANASINI SİKEYİM HULK GERÇEK DEĞİL İŞTE ANLA ŞUNU MAL!” diye bağırınca beynime resmen kan sıçradı. Benim anneme sövebilirdi ama Hulk’ın annesine asla sövemezdi! Çocuğa sağdan okkalı bir tane yumruk geçirip yere yığdıktan sonra onu iyice bayıltana kadar üstünde tepindim. Çünkü Hulk hayranı olmak onun gibi dövüşmek anlamına geliyordu. Anti piç kurusunu hallettikden sonra evime doğru gitmeye başladım. Bu sefer farklılık olsun diye ıssız bir ara sokaktan geçerken ufak bir alanda duran karaltı bana seslendi. İlk başta ona cevap vermeyip geçerken bana “İstediğin kişi ile tanışmak istiyor musun?” dediğinde durdum ve karaltıya doğru yavaş adımlarla yürümeye başladım. Karaltının olduğu yere geldiğimde ise beyaz uzun saçlı, orta boylu, yaşlı ve pofidik yüzlü bir kadının olduğunu gördüm. Ben daha cevap vermeden kadın yeniden konuştu “Eğer bunu gerçekten istiyorsan sana bir şey verebilirim.” “Abla peki bunun karşılığı olmayacak, değil mi?” Kadın gevrek gevrek güldü. “Ah elbette bir karşılığı olacak bunun.” “Pekii… Ne istiyorsun?” Kadın biraz düşündükten sonra cevapladı. “8 GB’lık bir ‘ödev’ klasörü. Eğer bana 8GB’lık bir odev klasörü verirsen bende sana-” “Al.” Cebimden çıkardığım USB’yi kadına verdim. “Burada tam olarak istediğin ödev klasörü var.” Kadın hızla elimden USB’yi alıp bana kırmızımsı suyla dolu bir şişe verdi. Eğer bunun içindeki sıvıyı içersem uyuduğum zaman istediğim kişiyle tanışabilirmişim. Kadına teşekkür ederek oradan ayrıldım. Evime geldiğimde ise maskeyi yere atıp elimi yüzümü yıkamadan şişeyi fondipleyip yatağıma yattım ve uyumak için kendimi zorladım. En sonunda uyumuş olmalıyım ki hiç gitmediğim bir mekanın koltuğunda oturuyordum. Ayağa kalkıp önümde kapısı açık olan odaya girdiğimde ise gözlerime inanamadım.
Hulk tam karşımda duruyordu!
“Hulk-Senpai!” Bunu haykırarak dediğim için önce garip garip baktı ama sonra düzeldi. Ona sıkı sıkı sarıldım. “Senin gerçek olduğunu biliyordum!” O bana cevap vermeden tepkisizce duruyordu. Neden böyle yapıyordu? Onu korkutmuş muydum? Ya da onun nefretini mi kazanmıştım? Lütfen öyle bir şey olmasın. Bu düşünceler aklıma geldikçe ağlayacak gibi oluyordum. Ağlama isteğim biraz da olsa hafifleyince ona o kritik soruyu sordum. “Sen cidden gerçek misin?” Hulk bana baktı, gülümsedi ve sakin bir sesle o kritik sorunun cevabını verdi:
“Amına kodumun çocuğu gerizekalı amcık sence ben gerçek olabilir miyim?”