beyler nasi yazmisim ciddi puanlayin

Mahalledeki Yahudi Adam

Beyler, beni bilen bilir, Beykoz'da tedarik şirketi çalıştırıyor dayımlar, yazları orada kalırım, çalışırım.
Sabah kalktık, işe gidecektik dayım ve kuzenimle ama mahalleden bir bağırışma geliyordu. Bir adam karısını dövüyordu, biz de izliyoruz tabi balkondan, mahalledekiler de adamı sakinleştirip ayırmaya çalışıyorlar ama adam sinirli. Kafasında da garip bir şey vardı, takkeye benziyordu ama değildi. Neyse lafı çok uzatmayacağım aga, biz aşağı inince arabaya binerken sorduk mahalleliye kim bu falan diye. Bizim bakkalı işleten Necmi abi dedi ki: "Bu yeni taşındı, Almanya'dan gelmiş, ailecek Yahudiymiş bunlar." dedi. Biz de tabi şaşırdık, adam öyle sokağın ortasında karısı ve iki kızını dövüp bağırınca.
Neyse bindik arabaya abi, işe gittik, çalıştık falan. Sonra kuzenle depodayken muhabbet açıldı, dedi ki: "Kuzen sen hiç Yahudi gördün mü daha önce?" dedi. Ben de "Yoo" dedim. Dayım da ortalıkta yoktu zaten, beni bilen bilir dayımın tedarik şirketi gıda sektörü üzerinedir, o yüzden her şey var: salça, ketçap, meşrubat, cips, ice tea, kahve falan her şey var.
Acıktık abi zaten, karın tokluğuna çalışıyoruz. Sonra benim kuzen arkadaki açık paketlerden birinden cips getirdi, ben de litrelik ice tea'nin tekini aldım elime, kafaya dikiyorum, cips yiyorum bir yandan. Abi dayım sigaradan geldi, bize laf etti iki üç, biz de dümenden azar yiyormuşuz gibi yaptık.
Sonra bizim Uğurcan abi geldi işte, 2017 Ford Transit 350L Techno Paket'in arkaya malları yükledik, bir tane kafeye götüreceğiz işte. Uğurcan abi sürüyor arabayı, bilen bilir aga, İstanbul’un trafiği zaten sıkıntı. Köprüden bir geçmek 2 saat, bir de full bekleyerek. Aga klima falan da kesmiyor zaten, sıcak, önde 3 kişi oturuyoruz. Neyse abi kafeye gittik, malları verdik, eve döndük. Abi yengem yapmış bir şeyler, yedik falan.
Sonra sofrada muhabbet açıldı, yengem sabahki olayla ilgili mahalleliyle dedikodu yapmış falan. Abi adam kuyumcuymuş Almanya’dayken, şimdi buraya gelmiş, Kapalıçarşı’da mekân çalıştıracakmış. Anlayacağınız bayağı zenginmiş yani adam. O kadar zenginse niye Jetta’ya biniyor, anlamadım ama neyse. Abi adam 50 küsur yaşındaymış ama daha önce 2 kere kalp krizi geçirmiş. Zaten tıknaz bir görünüşü var, kilolu, kısa bir tip.
Neyse lafı fazla uzatmayacağım abi, adamın karısı ve 2 kızı var, onlar da Yahudi ama biraz adamın baskısı altında Yahudi gibiler, sanki hallerinden memnun değiller gibi. Abi adamın kızlar da fena he, adam döverken gördüydüm, gideri var çıtırların.
Neyse abi, lafı çok uzatmadan konuya giriş yapayım: Adamın yanında karısı ve kızı sadece parası var diye duruyormuş, ölecek zaten biz de parasına konarız hesabı. Adam zaten ters bir tip. Bizim mahalleden biri fırında ekmek alırken denk gelmiş Yahudi adama, adam fırıncıya "Hızlı ol." falan demiş ve para üstünü kuruşu kuruşuna kadar istemiş. Tam Yahudi yani.
Abi bu Yahudi adam daha önce Almanya’da işlettiği kuyumcudayken çalışanını da dövmüş. Çalışanı da dava açmış falan ama tabi bu herifte para bol. E, Yahudi olduğundan mütevellit çevresi de geniş. Davayı kazanmış, hatta bir de üstüne itibarı zedelemekten tazminat davası açıp kazanmış. Harbiden Yahudi yani.
Neyse abi gel zaman git zaman bu Yahudi herif hâlâ karısıyla kızlarını dövüyor tabi, mahalleli duyuyor evden gelen sesleri ama kimse bir şey diyemiyor.
Yahudi adamın en büyük kızı falan çıkıyor arada bakkala, gözleri de yeşil he, çıtırın tam benlik. Neyse, gördüm abi, Eti Cin falan alıyor, eve geri dönüyor hemen, dışarıda çok bırakmıyorlar kızı. Küçük olan daha kötü durumda, o hiç evden çıkamıyor. Sanırım o da annesine ev işlerinde yardımcı oluyor falan.
Neyse abi fazla uzatmadan artık sadede geleyim. Bu Yahudi adam bir gün geldi, siyah 2014 Volkswagen Jetta 1.4 TSI Comfortline paket ile mahalleye. Arabayı kaldırıma koydu. Koyarken de direksiyonu geç çevirdi, jant kaldırıma sürttü, o da gözümden kaçmadı hemen. Araba Comfortline olduğu için ben jantları beğenmedim ama olsun.
Abi, beni bilen bilir, mahallenin gençleriyle top oynamayı severim. O gün işe gitmedim, boşum tüm gün. Sabah Nescafe fındıklı içip bir tane sucuklu kaşarlı poğaça attım mideye. Öğlene doğru da yeşil Doritos yiyip sokağa attım kendimi.
9 numara eski Beşiktaşlı futbolcu Dembaba forması giyen Yusuf var bizim, 5'e geçmişti o yaz. Abi Yusuf topu aşırttı falan, bu Yahudi adam da arabanın bagajından bir şeyler alıyordu o sırada. Abi top Yahudi adamın arabanın sağ ön çamurluğa çarptı. Yahudi adam sinirden deliye döndü aga, kafasındaki o garip küçük takke gibi şey kayıp düştü, zaten keldi biraz. Kıvırcık siyah sakalları ve minik kalem bıyığının altından bize kendi garip dilinde laflar etti, sonra üstümüze doğru geldi.
Biz de kaçtık aga ama bağırıyoruz tabi kaçarken. Mahalledeki kadınlar da balkona çıktı. Bizim Nurten abla da çamaşır asıyordu o sırada, gördü bütün her şeyi. Abi Nurten abla kocasına, kocası arkadaşlarına derken…
Bir gün dayım, kuzen, ben kahveye gittik akşam okeyine. Abi herkes kendi Yahudi adamdan konuşuyor. Biz de orada öğrendik, mahalle esnafına da kaba olduğunu. Geçen bizim Osman abiden 3 kilo kapya biber almış, parayı da eksik vermiş. Adam valla sesini çıkaramamış korkudan.
Neyse abi, velhasıl bizim mahallede antisemitizm lobisi oluştu öyle yavaştan. Erkekler kahvede, kadınlar evde, herkes Yahudi adamdan konuşuyor. Abi neyse, o günü de akşam ettik, herkes evine girdi, yattı falan.
Abi bu Yahudi adamın evinin cam ışığı açık ama perdesi kapalı. Televizyon sesiyle karışık kavga sesleri geliyor. Biz de dedik "Yazık, yine karısını dövüyor falan" diye.
Neyse abi, yattık falan, uyandık. Kahvaltı yaptık, çıkacağız, işe gideceğiz dayımlarla. Bu Yahudi adam arabasının etrafında dönüyor, jantlara bakıyor.
Neyse abi, fazla lafı uzatmadan söyleyeyim artık. Ben de dedim hemen aradan, atılgan kişiliğimi belli ederek:
“Abi, sen geçen park ederken jantı sürttün.” diye.
Adam yamuk Türkçesiyle “Logo yok, logo yok!” diye bağırdı.
Meğerse bizim Sulukuleli Murat akşam çakıyla jantların göbeklerini çalmış bunun.
Biz de gittik tabi oradan işe falan… Derken gel zaman git zaman, abi ben bu olaylardan 2 yıl sonra falan tekrar geldim dayımın yanına yaz tatilinde çalışmaya.
Dedim hemen: “Yahudi adam ne oldu?” falan diye.
Yengem anlattı. Yahudi adam Almanya’ya geri dönmüş. Kapalıçarşı’da bunun işler iyi gitmemiş falan, bir de büyük kızını evlendirecekmiş, o yüzden gitmiş.
Beni bilen bilir abi, yeşil gözlü kızlara hayır diyemem, zaten çapkın adamım, az biraz yüreğime oturdu göz koyduğum kızı başkasının alması, ama belli etmedim tabi.