İlk seks hikayesi deneyimim. 3 veya 4 bölüm yazmayı düşünüyorum. İyi forumlar
-1-
-LİSE-
Lisedeyken tuvalette sigara içme, kopya çekme, okuldan kaçma gibi pek çok sebepten ötürü hocalara yakalanmış birisiydim. Bu vukuatlar arasında en zararsızı ama aynı zamanda en utanç vericisi ise 3. sınıftayken Ekim ayında başıma gelecekti.
O senenin yazında, okullar açılmadan bir kaç hafta önce, eşit ağırlık sınıfından Sinem ile flörtleşmeye başlamıştık. Her ergenin hayali gibi bol öpüşmeli-elleşmeli, kavgasız, gürültüsüz bir ilişkiydi. Bekaretlerimizden daha kurtulamamıştık ama o yaşta böyle sevişmek bile benim için bulunmaz bir nimetti. Fakat okullar açıldıktan sonra bu “ergen sevişme” sekanslarının sayısı oldukça azalmıştı. Teneffüslerimiz bir kaç hafta boyunca neredeyse hep öpüşüp elleşecek bir yer aramakla geçti ama tenha bir yer bulamayınca biz de en riskli yerde sevişmeye karar verdik: Eşit ağırlık sınıfı.
Onların beden eğitimi dersinde kendi sınıfımı astım ve herkes aşağıda ter dökmeye başlarken eşit ağırlık sınıfının yolunu tuttum. Dersler başlayalı 10 dakika olmuştu, koridarda kimseler yoktu. Sınıfın önünde durdum. Açıkçası heyecandan kalbim ağzımda atıyordu. Daha önce de dışarlarda sürtüyorduk ama okulda yapmanın vermiş olduğu gerginlik beni hem vazgeçmeye yönlendiriyor hem de felaket azdırıyordu. Son bir derin nefes alıp kapıyı açtım. En arka sıraya oturmuş, pis bir gülümsemeyle bana bakıyordu. Gömleğinin düğmelerini siyah sütyeni gözükecek kadar açmıştı bile. Parmağıyla bana “Gel!” işareti yaptı.
Koşar adım gidip dudaklarına yapıştım. Uzun zamandır yapmamanın verdiği heyecanla ereksiyon olmuştum bile. Ben onun ufak memelerini sıkarken o da benim kalkan penisimi eşofman üstünden okşama başladı. Geri kalan düğmelerini açtım, yavaş yavaş boynundan göğsüne doğru öperek indim. Geri çekilip memelerine bir kez daha baktım.
“Yalayabilir miyim?” diye sorunca onu bir gülme tuttu. Harbiden, ne saçma bir soruydu o öyle. Eşofmanı sıyırıp penisimi eline aldı. “Aslında aynısını ben sana soracaktım ama… Madem çok ısrarcısın öyle olsun. ‘Memelerimi’ yalayabilirsin.” “Aslında bugün hanımlara öncelik verebilirim.”
Daha önce hiç benimkini ağzına almamıştı. Ben onunkini pek çok defa yalamıştım ama sıra ona gelince beni hep geri çevirmişti. Şimdi teklif ondan gelince sabırsızlanıyordum. Memeler biraz bekleyebilirdi.
“Tamam o zaman.” diyip boynuma bir öpücük kondurdu. “Ama canım isterse ısırırım ona göre.”
Doğrusu ondan öyle çok bir şey beklemiyordum ama yeteneği beni fena yanılttı. İlk önce sütyenini sıyırıp memelerini bana sergiledi. Ufak ufak dilini değdirerek penisimi öpmeye başladı. Yeşil gözlerini benden asla ayırmıyordu. Taşaklarımdan başlayıp uçtan uça bir kere yaladıktan sonra ağzına aldı. Gerçekten bir porno starı gibi yalıyor, emiyordu. Arada bir ağzından çıkartıp ufak ufak dişliyordu. Biraz acıtıyordu ama zevk vermediğini söyleyemem. Tüm bunları yaparken bir eliyle memesinin ucuyla oynuyor, diğer eliyle eteğinin altından vajinasını okşuyordu. Fazla dayanamadım. Onu uyaramadan boşalmaya başladım ki hemen tiksinerek ağzından çıkardı. Ama bu yüzüne, gözüne, göğsüne ve hatta gömleğine boşalmama engel olamadı.
“Neler oluyor burada!” diye bir kadın bağırdı arkamızdan. İkimiz de öyle panik olmuştuk ki üstümüzü başımızı bile toparlayamadık. Malafat dışarda sesin geldiği yere baktım. İngilizce öğretmeni Canandı. Gözleri fal taşı gibi açılmış bize bakıyordu.
“Kızım… Ne yaptığınızı sanıyorsunuz burada?” “An… Hocam!” diyebildi Sinem. Ağzı döl doluydu, tükürmeye fırsat bulamamıştı. Konuşurken dudaklarının kenarından akıyordu. Tek gözünü açamıyordu ve aynı benim malafatımı sergilediğim gibi o da beyaza bulanmış memelerini sergiliyordu. Canan Hoca hala hayret içerisindeydi. Hemen çantasından bir anahtar çıkartıp kapıyı kilitledi.
“Kimse sizi görmeden temizlenin çabuk! Nasıl böyle bir şey yaparsınız anlamıyorum ama bunun kimsenin duymaması lazım. Hele ki sen kızım, Sinem… Beni çok hayal kırıklığına uğrattın.” Sinem ağlamaklı bir şekilde spor çantasını karıştırmaya başladı. Gömleğini, sütyenini ve eteğini çıkardı. Sadece dantelli, siyah küloduyla duruyordu. Birkaç mendil bulup yüzünü silmeye başladı. Canan Hoca da ona yardım ediyordu. Bense malafat dimdik bir şekilde onları izliyordum. Canan Hoca ilk bana sonra da benimkine baktı.
“Oğlum, herhalde onunla gezmeyi düşünmüyorsun değil mi okulda?” “Hocam özür dilerim. Ben de ne olduğunu anlamıyorum ama inmiyor. Hala çok sert.” “Ne yapıyorsan yap ama sakla onu. Gerekiyorsa bir daha boşal ama seni bu halde dışarı çıkaramam. Ve hızlı ol!”
Yani övülenecek bir şey değil biliyorum ama o yaşımda yeterince hızlıydım. Canan Hoca, karşınında sadece küloduyla kalmış Sinem’in üstündeki dölleri temizkerken ben de manzarayı izleyip benimkini sıvazlamaya başladım. İkisininde gözleri arada sırada bana kayıyor ama hiç kimse hiçbir şey demiyordu. Hızlıydım dedim ama ikinci sefer kesinlike o kadar kolay gelecek gibi değildi. Temizlenme işi bittiğinde Sinem spor kıyafetlerini çıkardı, Canan yanıma geldi.
“Daha bitmedi mi?” “Hocam… İkinci sefer kolay olmuyor. Biraz daha vakite ihtiyacım var.” “Biraz daha vaktimiz yok. Zil çalmadan ve kimse koridora çıkmadan burdan ayrılmalıyız. Sinem! Kıyafetlerini bir kenara bırak. Buraya gel ve kilodunu da çıkart!”
Ben bile bu kadarını beklemiyordum. Yani bir hoca müsamaha gösterebilirdi belki ama o bizim devam etmemizi istiyordu. Ama Sinem benim kadar şaşırmış görünmüyordu. Bunun sebebi elbet yıllar sonra anlayacaktım ama şimdilik sadece olayın akışına bıraktım kendimi. Sinem dantelli, siyah külodunu çıkartıp Canan’a uzattı.
“Kokla!” dedi. “Sinem! Sen de yarım bıraktığın işi bitir.”
Köpeğe koklatır gibi ağzıma dayamıştı. Sinem yavaşça eğilip penisimin önünde durdu. Yine yeşil gözlerini benden ayırmıyordu. Ama bu sefer daha durgundular. Durgun ve mahçup. Canan, Sinem’in uyuşukluğuna sinirlendi. Benimkini kökünden kavrayıp Sinem’in ağzına dayadı.
“Hızlı ol ve bu sefer dölleri içinde tut.” Boşta kalan elimi kalçasına yapıştırdı. “Sen de hızlı ol. Sakın burda olanları arkadaşlarına anlatayım deme sikini koparırım!”
Bir yandan Sinem’e yalatıyor, bir yandan Canan’ın dolgun kalçasını sıkıyor ve bluzunun üstünden gözüken memelerini seyrediyordum. Sütyen giymemişti ve ben tamamını görmek için dibine kadar sokulmuştun. “Ter kokuyorsun. Geri dur!” diyip benim için bluzunun yakasından aynı Sinem’inki gibi olan memelerini çıkardı. Diğer elimle de memeleriyle oynamaya başaladım. O da bacağıma sürtüyordu ve bunu açık açık yapıyordu. Sinem kesinlikle halinden memnun değildi ama o da saksosuna hızlı hızlı devam ediyordu. Çok geçmeden gırtlağına dayayarak boşaldım. Yine tiksinse de bu sefer eme eme son bir damlasına kadar alıp yuttu. Üçümüz de toparlanmaya başladık. Sinem kıyafetlerini giyerken Canan Hoca yanına gidip “Seninle sonra konuşucaz.” dedi. Sinem hiçbir şey demedi. Ağlamaklı bir şekilde sınıftan koşarak çıktı. Canan’ın yanına gidip bunu neden yaptığını sordum.
“Neyi neden yaptım?” “Yani bizi direkt disipline verebilirdiniz. Yani kimsenin duymasını istemeseniz bile en azından ailelerimize haber verebilirdiniz.”
Ellerini göğsünün üstüne bağlamış bir şekilde yanıma yavaş yavaş geldi. Gözlerimin içine baktı. Elini eşofmanıma, penisimin tam üstüne attı. Kulağıma yaklaşıp “Merak etme. Borcunu elbet ödeyeceksin.” diyip boynumdan öptü. Sonrasında o da sınıftan çıktı. Tek başıma, olayın şoku üstümde sınıfta kalakaldım.
O günden sonra Sinem ile ayrıldık. Ne Sinem ile tek bir kelime konuşabildim ne de Canan’a ödemeye can attığım borcumu ödeyebildim. Ta ki yıllar sonra. Yıllar sonra Fethiye’de…
-1. BÖLÜM SONU-