BEYLER İNTERNETTEN TANIŞDIĞIM AZERİ ADAM TARAFINDAN KAÇIRILDIM.
Beyler hiç uzatmadan olaya gireceğim. Şimdi ben instadan gördüğüm bir gruba girdim. Orada ne güzel konuşup tartışıp eğleniyorduk arada da Əlişan diye bi eleman var herif sürekli gruba gelip sikko sikko sorular soruyordu arada da diğerleriyle taşşak geçiyorduk onla.
Neyse biz grup olarak buluşmaya karar verdik ama bir sıkıntı vardı hepimiz farklı şehirlerdeydik. Ortak bir şehir belirlememiz lazımdı düşündük taşındık ve azerbaycanın bakü şehrinde kararlaştırdık. Hem hiç görmediğimiz bir ülke ve şehir olur diye düşündük hemde otelede para vermezdik nede olsa əlişan bizi evinde ağırlardı.
Biz bu planı Əlişana söyledik oda hemen kabul etti sevinmiştik otele bile para vermeden sadece gidiş dönüş bileti ile şehir gezecektik tabi buluşmaya oto olarak Əlişan de katıldı bizde kabul ettik birşey olmazdı nede olsa değil mi?
O gün geldi çattı ben kendi şehrimden uçağıma bindim ve türkiye üzerinden baküye yolculuğumuz başladı diğerleri de benle aynı saatlerde yola çıkmıştı ve yine aynı saatlerde Bakü'ye varacaktı Əlişan ise bizi havalimanından alıp evine götürecekti o gece dinlenip sabahada baküyü gezecektik planımız bu şekildeydi.Ben uçaktan indim. İner inmez Əlişan beni karşıladı bavulumla beraber havalimanında beklemeye başladım çünkü murat eksikti ve gelmesine daha 30dk vardı
beklerken Əlişana sordum; Benden önce kimler geldi.
Əlişan: "əyüp, ahmət, Dəniz, Fərhat və Ənsar gəldi, düz orada otururlar, gedək?"
Zar zor anlamayı başarsam da kafamı ileri sallayarak evet dedim ve gittik masaya oturduk. Muratı beklerken sohbete dalmışız sanki çok önemli gibi murat gelene kadar breaking bad de en babacan karakter mike mı yoksa hank mi diye tartışıyoruz tam tartışmanın en hararetli kısmında muratın uçağı geldi. Konu kapandı. O günkü sohbeti asla unutmuyorum ya murat gelmeseydi de konu nerelere gidecekti?
Murat geldi ve sonunda masadan kalktık. Əlişanın arabasına doğru yol aldık arabaya varınca kim öne oturacak tartışması çıksa da hasta olduğum torpille için ben oturdum. diğerleri de arabanın arkasında kucak kucağa eve kadar geldiler.
En sonunda bu uğraştan sonra eve gelebildik herkes yorgunluktan tüm koltuklara yatmıştı saat zaten 00:37'ydi. Tek başıma ayakta kaldım sıkıntıdan tuvalete 31 çekmeye gidecektim fakat belli etmemem lazımdı ama herkes uyuyordu nasıl belli edeyim ki bende rahat rahat sessizce tuvalete gittim sıvı sabunu sürüp asyalı pornosuyla işimi hallettim kimse anlayamadı buda böyle bir sırrımdır neden anlattım bilmiyorum.
Neyse ana konuya dönelim 31 den sonra bende yattım ve sabah 8de herkes alarmla kalktı e tabi acıkmıştık ensar sağolsun hepimizden önce kalkıp kahvaltıyı hazırlamıştı Kahvaltıyı ederken Əlişan akşam yediğim için tokum dedi yemedi. Ama biz çatır çatır gömdük kahvaltıyı tüm ekip tıkabasa doldu en sonunda herkes kusacak kıvama geldiğinde kalktık kahvaltı masasından.
Kahvaltıdan sonra ilk rota olarak Əlişan bizi bakünün ünlü alev kulelerine götürecekti yine havalimanından çıktığımız araba düzeniyle doluştuk arabaya Əlişan sürmeye başladı. Ama bi gariplik vardı yeni kalkmamıza rağmen uykumuz geliyordu ilk başta fazla takmadım ama sonradan ağırlaştım arkaya bi bakayım dedim herkes bayılmıştı ve o anda bende narkoz alırmışcasına bir anda bayıldım. Meğersem biz gelmeden önce kahvaltılıkların hepsine uyku ilacı dökmüş çakal.
Uyandığımda bodrum benzeri bi yerde kolona bağlıydım ve yanımdaki kolonlarada aynı şekilde eyüpü muratı ahmeti ensarı denizi ve ferhadı bağlamıştı korkudan kalbim küt küt atıyordu.
Kapıdan Əlişan girdi ve bize zorla sorular soruyordu cevaplamassak kırbaçlıyordu geceleri ise 1 dilim ekmek ve süt vererek gidiyordu ve bu döngü sürekli devam ediyordu ve soru zamanları dısında ağzımız sürekli bağlıydı.Döngünün 15.gününe girdik ve o gece elimin hemen yanında bize süt içirdiği bardağı unuttu tabi Əlişan gidince hemen elimle bardağı yere vurarak kırdım. Cam parçaları ilede ipi kestim ve sonunda özgürdüm ağzımı da hemen çözüp əlişanın geri gelme ihtimalinden dolayı diğerlerini kurtarmadan oradan kaçtım.
Ne göreyim etraf ıssız bir dağ hemen koşmaya başladım ormana doğru gece gece sonunda bi köy bulmayı başardım köyün kahvehanesine girdim ve nerede olduğumuzu sordum arkalardan biri elbruz dağları dedi. Dona kaldım.
əlişan hakkında hiçbirşey demeden en yakın şehire nereden gidebilirim dedim ortalardan birisi ben yarın tiflise gidiyorum gelecekmisin dedi anında kabul ettim ve yarın olması için o gece o adamın evinde hızlıca yattım sabahleyin tiflise yola çıktık.
Öğlen 2 de tiflisteydik en yakın türk konsolosluğina gittim ve durumu anlattım hemen beni korumaya aldılar ve dağa kaçırılmış arkadaşlarımı kurtarma operasyonunu başlattılar ve şuanda bunu konsolosluktan yazıyorum elim ayağım titriyor.
Etiketler: