Bu orospu evlatlari benimle uğraşıyor. Lan haftada sadece bir bakın rakamla 1 diyorum, bir günlüğüne dışarı çıkarım onda da otobüsüm yarım saat rötar yapar. Ya da ne de olsa otobüs geç gelecek deyip sigara yakarım , uzaktan otobüsüm adeta drift ata ata gelir. Lan otobüsüm 30 dk’da bir gelir ama geçen gün iki tanesinin yan yana geldiğini gördüm. Sorunca da diğerine suçu atıyor ” abi o 30 dk gecikmiş ben vaktinde geldim” diye.En sonunda dayanamadım gittim belediyenin ulaşım idaresine. Çaldım kapıyı.
Oradaki müdür beni görünce ne yapacağını bilemedi. Sinirli bir şekilde çıkıştım ” lan siz beni mi takip ediyorsunuz, hep bu otobüsleri kaçırıyorum ya da olması gerekenden daha erken geliyor”. Müdür şaşırdı, birkaç saniyelik sessizlikten sonra ” beyefendi olur mu öyle şey, lütfen oturun bir çay kahve bir şeyler ikram edelim”. Çaylar geldi ama sinirim geçmemişti , hiddetli şekilde tartışmaya devam ettim. Müdür önündeki bilgisayara arada bir bakıyor, sonra kulağındaki kulakliklarla direktifler veriyordu. Bir yerden sonra beni takmadiklarini düşünüp daha da sinirlendim. ” Hadi beni takip ettiğinizi itiraf edin de sizi AİHM e şikayet etmekten vazgeceyim” dedim. Müdür inkar ediyor ve işlerini aksattigim için bana kızıyordu.Bir yerden sonra artık ısrarlara dayanamadı ve ellerini masaya vurup:
” Eh yeter be , evet takip ediyoruz seni ama bize hak ver çok canımız sıkılıyor. (Bilgisayarı bana çevirerek) bak bu senin otobüsünün içinden bir güvenlik kamerasına ait görüntü. Oradaki insanlar ve şoför neden bekliyor biliyor musun? Birazdan sen buradan çıkıp gidince seni yarım saat bekletecez.(durak güvenlik kamerasını gösterip) bak burası neresi sence tahmin et? Evet duraktaki görüntülerini buradan izliyoruz, sana o sigarayı icirtmemek bizim için adeta görev. (Apartmamın güvenlik kamerasını gösterip) burası da senin evin. Evet yüzündeki şaşkınlıktan anlaşılıyor ki sen de bunları beklemiyordun. Buradan senin çıktığını görüyoruz ve telsizle şoförüne haber veriyorum. Seni sırf yarım saat bekletmek için otobüsün tekerini bile patlatıyor. Çünkü biz de insanız bizim de canımız sıkılıyor. Bazen günün sonunda corbaciya gidip seninle nasıl oyun oynadığımızı konuşuyoruz. Eleştiri ve yorum yapıyoruz, bir sonraki günlerde neler yapmamız gerektiğini masaya yatırıyoruz. Seni o halde görmek bizim için adeta neşe kaynağı. Burada hep bilgisayarın başında oturan ben , direksiyon başında oturan şoför… Hepimiz insanız ve eğlenmeye ihtiyacımız var”
Yaşananlar karşısında şok olmuştum. O sırada şoför telsizden seslendi ” amirim genzoyu kaybettim sanırım, diğer arkadaşlar da görmemiş . Planı iptal edelim mi?” Amir gayet sakin sekilde ” genzo yanımda, her seyi öğrenmiş. Kim bilir hanginiz şüpheli hareketlerde bulundunuz. Neyse bunu sonra konuşacağız.” Müdür benden ricada bulundu. Kimsenin bunu bilmesini istemiyormuş. Evet belki ben zekam sayesinde yakaladım onları ve deşifre ettim. Ama benden sonra başka birine yapacaklarmış. Kesinlikle kabul etmedim. İnsanların hayatıyla adeta bir kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyorlar. Tanıdığım herkese de bunu söyleyecektim.
Belediye binasından çıktığım gibi durakta beni bekleyen otobüsün şoförü yüzüme tükürüp ” hayattaki tek eğlencemizi elimizden aldın yazıklar olsun “dedi. Ben ise uzaktan ona orta parmağımı sallayıp, kulağıma taktiğim kulaklıkla müzik dinleyerek ufukta yol aldim.