Atatürk ülkeye hiç gelmeseydi bir günün nasıl geçerdi

Gün senin için kafa ağrısıyla başlıyor. Geceleri geç saatlere kadar mecburi bir şekilde çalıştığın için zerre halin kalmamış. Dere yatağına yapılmış, caminin dibindeki tamamen beton bir evde, muhafazakar bir aileyle ve 7 kardeşle yaşıyorsun. Kız kardeşlerine göre erkek olduğun için şanslısın. Kahvaltı olarak 10 kişi tek bir kaseden çorba içiyorsunuz. Herkes aynı kaseden içtiği için sülfür, küf, süt gibi tadlar ağzına geliyor. Bozuk bir ekmeğe elini atıyorsun ve denetlenmemiş fırınlardan dolayı eline koca bir saç geliyor. Miden bulanıyor ve arkadaki koltuğa uzanıyorsun. Fakat baban geleneklerden dolayı sana çok kızıyor ve zorla dik oturtturuyor. Dayak yememek için ses çıkarmıyorsun. Bu sırada annen televizyonu açıyor ve A Osmanlı Haber diye bir kanalı seçiyor. Haber niyetine sürekli hanedan, islam, ülke övülüyor. Ekonomi, intihar haberleri ve tonlarcasıysa örtbas ediliyor. Bu ortamdan kaçmak için odana gitmek istiyorsun. Fakat aklına odanın olmadığı ve evde sadece 2 oda olduğu aklına geliyor. Birisi şu an bulunduğun oda öteki odaysa süreli kilitli olan anne ve babanın yatak odası. Bir yandanda mescid olarak kullanılıyor. Tüm bunlardan sıkılıp eline Samsung S3 Mini her yeri çatlak olan telefonunu alıyorsun. Reddit yasaklandığı için mecburen VPN kullanarak girmek zorunda kalıyorsun. Girdiğin zaman moralin daha çok bozuluyor. Yunanlıların Batı Anadoludaki icraatlerini görüyorsun. Türklere geçmişte yaptıkları tecavüz ve katliamları gururla paylaşıyorlar. Aynı şekilde Ermenilerde Doğu Anadolu topraklarında bu tarz hareketler yapıyor. Bölgedeki Türklere yaptıkları katliam ve tecavüzlerle övünüyorlar. Moralini düzeltmek amaçlı başka sublara giriyorsun. Fakat katliam haberleri peşini bırakmıyor. Kıbrıstaki Rumlar, Akdeniz bölgesindeki çoğu Türk toprağını ele geçirerek 70 sene önce yerel halkı bırakın çocuklara, hayvanlara dahi tecavüz etmişler. Fransa Anadolunun bir kısmını Suriye’ye bırakarak oradan çekilmiş. Geri kalan yerlerdeyse İngiltere ile anlaşarak Kürt Arap emirliği kurulmuş. Buradaki Türklerde Arap kültürüne asimile olarak Reddit üzerinde “ırkımdan utanıyorum” paylaşımları yapmaya başlamış. Bu sırada dikkatini televizyon çekiyor. Padişahınız
“2. Sultanzade Yavuz” yeni oğlu ve veliahtının adını “Abdurrahman Ubeydullah Abdülhamid” koymuş. Bunları izlerken Arap alfabesinden sıkılıp Latin alfabesine çalışmak için eline telefonunu alıyorsun. Fakat o sırada işe gitmen gerektiğini hatırlayıp yamalı kıyafetlerini giyiyorsun. İçinde sürekli ilahi dinlenen dandik bir minibüse biniyorsun ve çalıştığın yer olan tatil köyüne gidiyorsun. Buraya müşteri olarak Yunan ve Ermeniler gelmiş. Ekonominiz berbat olduğu için bilerek Osmanlı İslam Emirliğini seçmişler. Az çok İngilizce bildiğin için ne konuştuklarını anlayabiliyorsun.

-Ben bu sene Ayasofya’ya gideceğim. Biliyorsun orası artık Jüstinyen’in ihtişamını yansıtan bir ibadethane oldu. Mustafa Kemal orayı da alıp müze yapmayı düşünüyordu ama bir suikastle milli hareketi bitirildi.
-Tarihi geziler yapacaksak Anadoluyu turlayalım kanka. Geçmişten kalan çok yer var, devletimiz hali hazırda restore etti. Aptal Türkler burayı kaybettiğine üzülüyor olmalı. Cumhuriyetçi Türk ölülerinin kanı aktığı topraklara büyük tuvaletimi yapacağım.

Bunları duyunca onlara saldırmak istiyorsun. Fakat vazgeçip gece geç saatlere kadar köle gibi çalışıyorsun. Allah’ın olmadığını düşünmeye başlıyorsun ama araştırma yapamadığın ve baskılandığın için neye inanacağını bilemiyorsun. Ailenden duyduğun “şükür” cümlesini sayıklayıp irtica kervanı ve iltica kervanı arasında gidip geliyorsun. Ne yapacağını gelecek belirleyecek.