Sucuk yiyim derken mutfaktan robotlar çıktı, sucuk uzaylı çıktı
Sabah uykudan zar zor kalktım, midem zil çalıyo, kahvaltı yapcam diye mutfağa daldım. Dolabı açtım, bi’ tane sucuk kalmış ama lan bu sucuk niye mor amk? Elimle tutayım dedim, birden zıpladı piç, masanın üstüne kondu! “Ben sucuk değilim lan, Glarp-9’dan kaçan bi’ casusum!” diye bağırdı. Şok oldum, “Hassiktir ordan, sucuk konuşur mu ulan?” dedim. Meğer bu dallama uzaylıymış, sucuk kılığına girmiş pezevenk. “Buzdolabında saklandım, iki haftadır senin yumurtalarınla idare ettim, ama artık çıkmam lazım, galaksiler arası mafya götümü kesmeye geliyo!” dedi. “Yumurtalarımı mı yedin lan it?” diye üstüne yürüdüm, tam o sırada kapı çaldı, güm güm güm! Açtım kapıyı, bi’ baktım iki tane robot kılıklı sikko, ellerinde ışın tabancası, suratlarında “biz çok sertiz” havaları. “Sucuğu ver lan, yoksa evini bok çukuruna çeviririz!” dediler. Ben de sinir oldum, “Siktirin lan, sucuk benim, size mi yediricem?” dedim.
Elimdeki tavayı kaptım, bi’ tanesinin kafasına öyle bi’ geçirdim ki, herif “dııııt” diye ses çıkarıp yere yığıldı, bildiğin kısa devre yaptı kaltak. Öbürüne de ocakta kalan demli çayı fırlattım, “Al lan, sucuk yanında çay bedava!” diye bağırdım. Çay suratında patladı, robotun yüzü eridi, “Aaaah gözlerim!” diye böğürdü, bi’ yandan da tabancayı sallıyo. Sucuk zıpladı havaya, “Lan sen ne kahraman bi’ orospu çocuğusun!” diye beni övdü. Ben de “Sus lan, başıma iş açtın piç!” dedim. Robotlardan biri kalktı, ışın tabancasını doğrulttu, tam ateş edecekken sucuk üstüne atladı, “Beni al götlek, buna dokunma!” diye yalvardı. Ama robot itin tekiydi, “İkinizi de gebertip sucuk partisi vercem!” dedi. O an sinirlerim zıpladı, mutfaktan bıçağı kaptım, “Parti istiyosan ananı keserim lan!” diye üstüne koştum. Bıçağı sapladım robotun göğsüne, herif “bzzzt” diye bi’ sesle yere çöktü, öbürü de korkudan pır pır kaçmaya başladı.
Sucuk masadan inip yanıma geldi, “Kanka, seninle galaksiye hükmederiz, gel benimle!” dedi. “Hükmetmek mi? Lan ben kahvaltı edemicem daha, siktir git!” dedim, pencereyi açtım, tekmeleyip dışarı attım pezevengi. Havada “Seni unutmicam kankaaaa!” diye bağırdı, sonra kayboldu. Kapıyı kilitleyip oturdum, bi’ baktım robotlar hala yerde, sucuk yok, yumurtalar yenmiş, çay dökülmüş. Polis geldi, “Bu ne lan, evin savaş alanı gibi?” dedi. “Sucuk sandım, uzaylıymış amk, robotlar da peşindeydi, ben de hepsini siktim!” dedim. Polisler robota tekmeyi basıp götürdü, ben de aç açına kaldım. Lan niye hep benim başıma bu kadar boktan işler geliyo, kahvaltı bile yapamadım piç kuruları yüzünden!
Etiketler: