Savaş Cebeci gerçekte nasıl bir insandır? (ilk 3 dakika, 3 saniye)

Yooo, Yo, yo, yoooo…

Hey man, bir şey göstereyim size.

Nasıl? *bicepslerini gösterir* (alright)

Geliyoruk geri, hani yavaş yavaş geliyoruk geri, (you know)

İdare eder man idare eder.

Geçen bu sene- Geçen yıl bu zamanlar hatırlıyor musunuz? Ben nasıldım, geçen yıl bu zamanlar…

Fucking perişan man… [fuckiiiing perişan (yankılı)]

Ama güçlüyüz, neden güçlü-yuكس güçlüyüz biliyor musunuz? Çünkü başka seçenek yok, güçlü olmaktan başka seçenek yok..

Ya güçlü olacaksın ya bu oyundan çıkacaksın *nıtt* -bu oyun derken bu hayat.-

Çıkmak kolaydır zaten çıkacayık (so fuck it) dayan gitsin

Yani çok rahatlık da iyi değil

Rahatlık insanı gevşer (gevşer) Uyumak istersin

Rahatlıkta iyi değil you know?

Fuck it man.

Ölünce rahatlarız (I hope, tamam)

Şimdi mü-ca-de-le man

Bazen bilin, ağır depresyona girdiğinde; bazen nefes almak bile işkencedir değil mi? Nefes almak bile bir mücadeledir. İnsanların suratına gülüp nasılsın deyip bile, o bile bir iştir amına koyayim! -kötü olunca-

Ama neysa(e)

Eehm, *nıt* ben şöyle bir iki ay oldu (iki ay oldu) Herhalde İnstagram hesabımı kapatalı -ara isim vereyim sosyal medyadan istedim- kendime biraz daha çok odaklanayım. (You know)

O toksik ortamdan çıkmak istedim.

*eee* Toksik insanları hayatımdan çıkarmak lazımdı ve uzaklaşmak lazımdı ve bunu (bu) geleyim konumuza diyeyim bu noktaya *eee*

Geçen hafta İstanbul'a gittim ama öyle sadece bir gece iki günlüğüne öyle *eee* o yüzden hiç kimseye bile söylemedim geleceğin -yakınlarıma da söylemedim- *eeehm*

Gittim Savaş Cebeci'nin yanına *nıt* You know, biraz öyle işte, onun yanına-دونا ضي ات قق— [(Çevirilemedi)] —geçelim dertleşelim falan filan (you know) *eeehmm*

Bir de yani önemli olan neydi *æ* ben *eee* gerçek Savaş Cebeci'yi tanımak, *eehm* Gerçek Savaş Cebeci'ii tanımak. -İnternetteki Savaş Cebeci'yi değil.- (Ahmm gerçek Savaş Cebeci'yi tanımak…)