JP’nin Burger Kralı
Tamam aÅŸkım. Tamam, Burger King. Bu isim çok kanlı karmaşık, bunu çözmek için 3 aylık kesintisiz düşünce beni aldı. Ona bakıyorsunuz ve oldukça güvenle diyebilirsiniz, ‘Kral’ bu aslında ataerkil bir varlık tarzının bir örneÄŸi, deÄŸil mi? ‘Bu, olası tüm egemenlik hiyerarÅŸilerinin tepesinde var olan bir baba figürünün tipikasyonu’ gibi. Sanırım bu onu tanımlamanın iyi bir yolu olurdu.
Ama Burger King’e gittiÄŸinizde ‘bir kral’ deÄŸil. Bir bireyin, bir kralın aÅŸkın idealinin somutlaÅŸmışlığı olması gerektiÄŸi gibi. Bu bir kral. Krallığın bu ÅŸekilde yazılmış yönü, kaçınılmaz olarak kelimeyle baÄŸlanır. Ve tiplendirilmiÅŸ baba figürü ne yapıyor? Peki, saÄŸlıyor! O deÄŸil mi? Yiyecek, barınak ve hamburger saÄŸlar. Evet, bu kanlı doÄŸru, hamburger saÄŸlayan. Kesinlikle!
Bilirsiniz, bilirsiniz, Alexander Solzhenitsyn gulaglarda olduğunda yemek hakkında çok düşündü. Ve orada günde 10 ons ekmek verildi ve bu gün için yemeğiniz gibi ve hepsi bu! Ve bulmacaya çalıştığı şeylerden biri, o noktaya kadar Sovyet devletini üretme konusundaki karmaşıktı. Ve bu gerçekten cevaplamaya çalışırsanız, vay, adamım, bu, bu zor adam. Seni karanlık bir yere götürür. Bence düşünüyorum, hayır, hayır olmasayım. Buna yetkin cevap verecek kadar bilgim yok.
Şu anda söyleyebileceğim tek şey, egemen idealin somutlaşması olmayan fast food restoranlarını korumaya karar verdiğimiz derecedir. Düşündüğümüzden daha büyük bir etkisi olabilir. Bilirsiniz, dünya komik bir yer ve anladığımızdan çok daha bağlı. Evet, şu anda bunun hakkında söyleyebileceğim tek şey bu.
Etiketler: