Irkçılık kötüdür

Çok yaygın görünen belli bir görüş var; "Irkçılık kötüdür çünkü nesnel olarak ırklar arasında hiçbir fark yoktur, dolayısıyla yanlıştır."

Bunun anlamı ve kurgunun varsayımlarına girdiğimizde olan şey, insanların bunu söylemeye başlamasıdır. "Irkçılık doğru olsaydı ve ırklar arasında nesnel farklılıklar olsaydı, o zaman ırkçılık haklı ve ahlaki açıdan doğru olurdu."

Bu, sahip olunması gereken korkunç bir manzaradır.

Irkçılık, yani bağnazlık bir bütün olarak kötü değildir çünkü yanlıştır. Bağnazlık kötüdür çünkü kötüdür. Birine karşı önyargılı olmanızın bir önemi yok çünkü o kişi siyahi, gey, kadın ya da omurilik sıvısı enjekte edildiğinde bir Titan’a dönüşebiliyor. Farklı bir tanrıya tapıyorlar diye ya da bazen kazara her şeyi havaya uçuruyorlar diye bu size nefret dolu olma hakkını vermez. Onlar hala insan ve insanların insan hakları var. Eğer insanların haklarını ellerinden almanın ve onlara değişmez bir özellik nedeniyle tehdit ya da sığırmış gibi davranmanın sorun olmadığına bir an bile inanıyorsanız, o zaman bu, bunu gerçek hayatta yapmaya ikna olabileceğiniz anlamına gelir.

“Ama OP,” şu anda yorum yaptığınızı duyabiliyorum. “Bunu asla yapmam çünkü ben zeki bir insanım ve insanlarla eşcinseller arasında işlevsel bir fark olmadığını, toplum için bir tehdit olmadığını biliyorum! Bu neden benim için geçerli?”

Harika soru, yorumcu. Sana bir şey söyleyeyim. Bu, insanların Eldian’ları veya Mutantları işaret ederken kullandıkları düşünce sürecinin aynısıdır, ancak daha gerçekçi argümanlarla. İnsanların bu gruplara karşı ırkçı olmanın neden sorun olmadığını tartışırken kullandıkları argümanları düşünün.

“Aslında tehlikeliler!” – Peki, eğer gerçek hayattaki bir azınlık gerçekten tehlikeliyse, onlara karşı ırkçı önlemler almak haklı görülebilir mi? Bana göre hayır, çünkü onlar hâlâ insan. Bir grubun istatistiksel olarak ne kadar kötü ya da tehlikeli olduğu önemli değil; eğer onları değişmez bir özelliğe göre yargılıyorsanız, ahlaki açıdan çirkin bir eylem gerçekleştiriyorsunuz demektir.

Reddit’te suç istatistiklerinin gündeme geldiğini yalnızca iki kez gördüm. Birincisi ırkçı beyazlar tarafından. İkincisi ise erkek düşmanı kadınlar tarafından. Her ikisi de bu istatistikleri, siyah insanların/erkeklerin istatistiksel olarak suç işleme olasılıklarının daha yüksek olması nedeniyle, “doğası gereği” suç işleme olasılıklarının daha yüksek olduğu bir gerçeği ortaya koymak için kullanıyor. Doğaları gereği tehlikeli olma olasılıkları daha yüksek olduğundan, bu onlara karşı nefreti haklı çıkarır. Bir durumda bu nefret tamamen toplumsaldır ve yalnızca dolambaçlı yollarla kurumsaldır. Diğerinde ise bu durum polis şiddeti ve her türlü baskı şeklinde kendini gösteriyor.

Bu iğrenç ideolojinin kökünü kazıyalım!