İmdat! Yardım Edin!

Bugün size yaşadığım melun hadiseden bahsedeceğim. Saat 12.00-14.00 suları arasıydı, işsiz ve baba parası yiyen bir tip olduğumu herkes bilir. Babam 59 yaşında, her vakit namazına gider, giderken de götüne bir iki şaplak atmayı hiç ihmal etmeden, "Hey moruk! gelmeden bana kolalı jelibon almayı unutma sakın yersin dayağı." derim.

Bizim eve haftada 3 gün temizlikçi gelir. Temizlikçi de afet bir hatun, 27 yaşında köylü bir kız. Helal süt emmiş köylü bir kızcağızdır, namusludur. Yüzüne karşı Berfin arkasından ise Milföy Berfin'im diye bahsederim. Hatta burada yine bana çok yakın kişiler bilir ki sağ göt lobumda "Berfin'im" diye dövmem bile vardır benim. Kıymetlimdir o benim. Saygı duyarım, her temizliğe başladığında özellikle çamaşır makinemizin içini ovalarken şöyle iyice bir süzerim kalçalarını. Berfin'imin gözleri pek iyi görmez, koridordan yürürken o fark etmeden Kontraktta görevli ICA Ajanı gizliliğiyle yaklaşarak götüne bi güzel öpücük kondururum.

Bugün babam bahsettiğim saatler içerisinde eve geldi, bu bahsettiğim zaman diliminden önce ben bodrumumdaki afganların yemini koymaya ve bir adet Amerikan İç Savaşından beridir Siyahi vatandaşların eğitiminde kullanılan özel bir kırbaçla eğitirim onları. Mesela içlerinden kısa boylu olanın adına 'Cücüş' derim. "Cücüş gel oğlum gel, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı ister misin he hanimiş oğlum geh geh" derim Tam gelirken bir koyarım kırbaçla 3 4 fiske yerde kıvranırken yüzüne şöyle kallavi bir kahkaha patlatıp nah çekerim. Cücüş'e daha sonra özür mahiyetiyle, mamasını vermeyi de ihmal etmem tabii, biz onla barışmasını da biliriz yani. Hem severim hem döverim eheheheh.

Her neyse bu günlük rutinimi tamamladıktan sonra tam 12.15'te babamın masamın üzerine koyduğu kolalı jelibonumu yemek üzere odamın yolunu tutarım. Bu sırada elimdeki kırbaçla koridorda babamı yakalarsam bir fiske de ona atıp kıs kıs gülerim. Abim de bayılır buna "Ulan Abdülbaki sen ve senin şu zararsız şakaların :)" der hep. Gerçi demek zorunda. Abimin daha geçen ay, suyumu getirmedi diye nişanlısını siktim, ve avret mahalini dağladım. Kendisini de hadım ettirdim. Her gün de düzenli olarak, çoraplarımı yediririm. Ondan beridir ne dersem yapıyor. Konumuza dönecek olursak beyefendiler tekrardan, masamın üzerine bakınca bir de ne gördüğüme inanamayacaksınız.

Hiçbir şey! Evet tam manasıyla masamın üzerinde hiçbir şey yoktu arkadaşlar he-i-çe-be-i-re-şe-e-ye! Bunu gördüğüm gibi direkt kükredim "HUAAAAAAAAAAAAĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞ! NEREDE LAN BENİM JELEBONUM ŞERRRRRRRRRRRREFSİZ!" diye, çıkardım pantalonumun kemerini koştum babamın odasına. Babam tabii camiden yeni geldiği için üstünü çıkarmış dal daşşak pijamalarını giymeye hazırlanıyodu o sırada bastım odayı. "ŞERRRREFSİZ NEREDE LAN JELİBONUM HEEE *kırbaçlar* NEREDE! *bir kırbaç darbesi daha*" dedim. Babam o sırada "Abdülbaki allaha yemin olsun ki hiçbir fikrim yok bu temizlikçi karı çalmış olmalı oğluşum a-allah *ıkınır* rızası için bırak beni yalvarırım!" dedi. Sahiden böyle düşününce bir şeyler yerine oturmuş gibiydi.

Burnumdan soluyarak koştum, gittim Berfinin yanına. "Ulan aşşağılık karı sen mi aldın benim kolalı jelibonumu he! eğer sen aldıysan yakarım çıranı!" dedim. Berfin "Ben almadım beyim allahıma yemin olsun ki ben almadım!" dedi. "şimdi görürüz onu orospu karı seni!" diyerek attım elimi götümün arasına kolumu sokarak anüsümden rektuma kadar ilerleterek kolon bağırsaklarıma dikey olarak yerleştirdiğim NMS20 Üst Arama dedektörünü bir hamlede çıkardım. Bu karının her yerini ararken en sonunda bir yerde öttü.

Kolundan tuttuğum gibi zorla odama götürdüm bunu. Kapıyı kitledim attım yatağa. Böylesine bir hatunu ilk defa görmüyorum desem yalan olurdu. Gerçekten büyüleyiciydi. Berfin boğuşurken yatağa önceden yerleştirmiş olduğum bir ASMR tarzı tuzak takımıyla kitledim onu yatağa kollarından ve bacağından. Yavrucak hiçbir şey yapamadan öyle durdu. Önce çoraplarını çıkardım. sonra hafifçe yüzüne yaklaştım şöyle bir bakış atıp gömleğini ortadan yırttım, sütyenlerini çıkardım. Bundan sonra pantolonlarına ilerledim ve pembe dantelli kiloduyla onu da sıyırdım. Ve işte buradaydı! Onun o büyüleyici, insanı adeta olduğu yere kilitleyen o şeyi! O karının kurnazlığı ve alçaklığı! "Demek sendin ha" dedim. Amını parmaklamaya başladım delicesine, çılgınlarcasına! Bir o yana bir bu yana kolumu sokuyordum adeta! ve en sonunda amının derinliklerinde tahmini olarak Uterus civarlarında kolalı jelibonumu hissettim. Tek bir hamleyle çıkartıverdim amından. "Seni aşağılık orospu! Sen ne hakla benim jelibonumu alırsın!" dedim. Acele adımlarla dolabıma koşarak Ben 10'lu çantamdan çıkarttığım Homelander'lı The Seven kalemliğimi açtım. İçinden siyah bant buldum. Açtım bu bandı. makas yardımıyla 5 santim uzunluğunda kestim. Daha sonra bu bantı alıp yatağımda debelenen Berfinin kaşının ortasına yapıştırdım. Tükenmez kalemle de burnunun soluna kocaman bir ben çizip, "Siktir ol git evimden!" dedim.

Velhasılı kelam dostlar verdiğim cezanın çok mu ağır olup olmadığı kafamı kurcalamaya başladı. Bilirsiniz yufka yürekliyimdir ben. Berfin'in üzerine zaten şu aralar çok gidiyordum. O son yaptığım da iyice kafama takıldı sizce haklı mıyım? Sonuçta kolalı jelibonumu babam sadece ve sadece bana almıştı. Onu Uterus'unda benden saklaması hiç hoş değildi.

Etiketler:

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4150 Toplam Flood
4661 Toplam Yorum
2773 Toplam Üye
51 Son 24 Saatte Flood

Kod e‑postana gönderildi. (24 saat geçerli)