asıl taşicaz şimdi bu halıyı taa bahçeli’ye?
19 yaşında ankara'da ilk öğrenci evi deneyimimiz ve 3 kız arkadaşız. kocaman bir salonumuz var, halımız yok. bi süre idare ettik ama artık havalar soğudu halı alma zamanı geldi. bahçelide oturuyoruz, bize bi arkadaşımız dedi ki etlik'te çok ucuz halıcılar var kesin ordan alın. 19 yaşında 3 kız etlik ne alaka yakında da halıcı vardır demeden bi okul çıkışı tuttuk etlik'e gittik. hava çok soğuk ve yağmurlu, halıcı halıcı geziyoruz uygun ve güzel bi şeyler arıyoruz. bakın yukarda da söyledim “kocaman bi salon” yani kocaman bi halı almamız lazım. en son koltuklarımıza çok uygun bi halı bulup aldık pazarlık bile yapmadan. hani bahçeli'de halı ne kadardır onu da bilmiyoruz ama etlik ucuz dedi ya biri kesin ucuzdur. halı kucağımızda kapının önünde bi aydınlanma yaşadık,
nasıl taşicaz şimdi bu halıyı taa bahçeli'ye?
ben “bu hayvani boyuttaki halıyla otobüs otobüs dolaşamam taksiye binicez” diyorum. damla “ne diye ucuz halı diye etlik'e geldik o zaman?” diyor. haklı ama asla anlaşamıyoruz. o halıyla otobüs otobüs dolaşma fikri akla yatkın gelmiyor bana. yazı tura attık, tabii ki kaybettim.
halı öyle büyük, biz öyle küçüğüz ki anlatamam! o halıyı yanlış hatırlamıyorsam 3 vasıta değiştirerek eve taşıdık. ben de eve gidene kadar lütfen 7. cadde'den yürümeyelim 4. cadde'den yürüyelim diye ağladım (ankara'yı bilenler beni anlar) 4. cadde'de halıyla yürürken sağımıza bir döndük ki halıcı ve vitrinde bizim halının aynısı. bakın hayatımın ilk büyük dramını burda yaşadım ben. o gün içeri girip fiyatını sorma gücünü kendimizde bulamayıp eve yürümüş, sonrasında da 4. cadde'deki halıcının etlik'te bizim halıcının diğer şubesi olduğunu öğrenmiştik.
benim şekilciliğimle ve rahatıma düşkünlüğümle ilk savaşımdı. şimdi düşünüyorum; o halıyı iyi ki etlik'ten almışız, yazı turayı iyi ki kaybetmişim. hayatımın en değerli anılarından biri olarak kaldı.
Etiketler: