Artık Hearts of Iron IV’te ne olduğu umurumda bile değil
Artık Hearts of Iron IV’te ne olacağı umurumda bile değil. Cihazı çalıştırıyorum, haritaya bakıyorum ve kesinlikle hiçbir şey hissetmiyorum. Neden yarım saat oynadığımı bile bilmiyorum. Hiç eğlenceli değil. Uzun zamandır eğlenceli değildi. Her kampanya o zayıf kıvılcımla başlıyor, belki bu sefer farklı olur, belki gerçekten yeniden keyif alırım yanılsaması ve her seferinde, kendime haklı çıkarabileceğimden daha hızlı sönüyor.
Orada oturuyorum, odak noktalarına tıklıyorum, bölümleri yeniden düzenliyorum, tedarik hatlarını optimize ediyorum, sanki gerçekten önemliymiş gibi ama aslında öyle olmadığını biliyorum. Artık her şey mekanik; kas hafızası, ritüel, tutku değil. Oyun bir angarya gibi geliyor ama sürekli geri döndüğüm bir angarya. Artık işler ters gittiğinde öfkelenmiyorum bile. Sadece iç çekiyorum, yeniden yüklüyorum, belki de yapmıyorum. Bazen dünyanın yanışını, ordularımın çöküşünü izliyorum ve bunu kabul ediyorum. Umursamak için duygusal enerjiye bile değmez.
Ama oynamaya devam ediyorum. Oyunu sevdiğim için değil, oynamak istediğim için stratejimi değiştirerek yeni kampanyalar başlatmaya devam ediyorum. Çünkü bir şeyin eskiden doldurduğu boşluğu doldurmasını istiyorum. Sanki imkansız ihtimallere karşı bir savaşı kazandığım o ilk zamanın hayaletini kovalıyormuşum gibi, her şey yerine oturduğunda hissettiğim o telaş, kendimi gerçekten tarihi şekillendiren büyük bir stratejist gibi hissettim. Bu duygu artık yok ama onun anısı beni buraya zincirlenmiş halde tutuyor.
Ben de oynuyorum. Tekrar tekrar. Zevk aldığım için değil. Yeni bir şey beklediğimden değil. Ama başka ne yapacağımı bilmediğim için. Hearts of Iron IV artık benim için bir oyun değil, bir alışkanlık. Tuhaf, keyifsiz bir alışkanlık. Yükleme ekranları, yarım kalmış kampanyalar ve sessiz hayal kırıklıklarından oluşan bir döngü.
Etiketler: