GURBETÇİ GENÇİN GOTH GF DÜŞÜRME ANISI

Sienna M. ve Garip bir dönercinin hikayesi umarım beğenirsiniz okurken…

Kendimi tanıtmam gerekirse ismim Samet, ben Almanya’nın Leipzig şehrinde yaşayan göçmen bir ailenin ortanca çocuğuyum. Üniversitenin boş olduğuna ikna olduğumdan beri her günümü yaprak döner kesmeye adadım. İnanın nedenini bende bilmiyorum haftalarca çılgınlar gibi döner kesip, nargile kafelerde kuvvetli nefesim ile çift elma açıyordum.

Gene bir gün yaprak döner keserken “Tinder” diye bir uygulama reklamı çıktı karşıma ve bende hiç düşünmeden indirdim. Çünkü lanet reklamda kızıl saçlı goth gfler görmüştüm inanın dönerci dükkanların da pek rastlanmayacak türden canlılardır bunlar. Doğal habitatları birahaneler ve türlü pub ve bar tabureleridir. Kaç günlerdir böyle bir canlıya rastlamayan, çölde kaybolmuş bedevi gibi aranıp duruyordum.Başladım sağa sola kaydırmaya bütün Mehmet Ali Erbil parmak mekaniklerimi kullanıyordum. Ta ki 2 km ötemdeki bir goth gf hanımefendi ile eşleşene kadar. Nicki “D0mina Cherry” gibi bir şeydi inanın o anki heyecanımdan hatırlayamıyorum bile, en başları mesajlaşıyorduk. Sonraları dükkandan vakit buldukça sigara molalarında sesli olarak birbirimizle konuşmaya başladık. İsminin “Sienna” olduğunu ilk defa o zaman öğrenmiştim. Daha sonraları vakit oldukça görüntülü konuşmaya başladık (dükkanda ki sikik patronum olmasa işleri daha da ilerletirdik de neyse).

Bir gün yine döner kesmekten iflahım sikilmiş bir halde işten çıktım, bir an telefonum çaldı ve arayan Sienna’idi. Benimle şehrin izbe bir sokağında bulunan, ortamı dazlak yumruğu kokan ama her şeye rağmen fena olmayan bir birahanede yüz yüze görüşmek istediğini söyledi. Bende hiç düşünmeden kabul ettim günün yorgunluğunu atmak ve üzerine Sienna ile tanışmayı çok arzuluyordum. Yarım saat sonra dediği mekanda olacağımı ilettim ve sokakların arasında mekana doğru yürümeye koyuldum.

Mekana vardığımda onu göz ucum ile aramaya başladım. Kızıl saçları olan yüzünde hafif şeytani bir o kadar da masumane bir gülümsemesi olan bir kızdı. Masaların arasında bir çift, sanki beklemekten sıkılmışçasına hareket eden bacaklar görüyordum. Gözlerimi biraz daha yukarı kaldırdığımda siyah bir eteğin üstüne giyilmiş dizüstü çorapları olan fazlasıyla goth gf bir hanım efendi görmüştüm, bu Sienna’idi fotoğraflarda gördüğümden çok daha çekiciydi, hiç beklemeden yanına gittim.

Selamlaştıktan sonra oturduk ve biralarımızı yudumlarken konuşmaya başladık ara ara menünün yanında gelen mezeler gibi espiriler yapıp kızı eğlendirmeye çalışıyordum. Konuşurken bir ara avcunun içerisindeki dövmeyi fark ettim, bir çember ve dörtken mi, beşken mi öyle bir şey vardı anlamlandıramadım fakat sormaya da çekinmiştim.
(Yuvarlak tombik ekmek içine yıldız kurabiyeye benzer bir işaret vardı.)

Fiziksel özelliklerinin yanında ilk defa buluşmamıza rağmen ondan çok hoşlanmıştım. Sanki gülümsemesi benim içimde kaynayan Hatay usulü sosa banılmış lavaş gibi içime huzur serpiştiriyordu. Konuşmamız gece yarısına kadar sürdü ve son model “Bmw” marka arabam ile onu evine bıraktım ve içim içime sığmıyordu sevinçten. Kızla geçireceğim bin türlü planın ardından eve vardığımı fark etmedim. O gece Sienna ile mesajlaşırken uyuyakalmışım rüyamda, 36,5 numara ayakları ile benim yanaklarıma vurup uyandırdığını gördüm ve sıçrayarak uyandım, sabah olmuştu. Bu rüyanın ne anlama geldiğini sorgulayamadan işlere ve yola koyuldum malum dönerler beni beklerler.

Günlerce haftalarca Sienna ile buluşuyordum, artık o kadar çok buluştum ki nargile kafedeki arkadaşlarımın yanına gitmez olmuştum ve onlar ile aram açılmıştı. Sienna ile birlikte sinema, birahane ve türlü kafasını süpürge gibi yapan, yukarı aşağı araba yıkama makineleri gibi kullanan kızlar olan konserlere gidiyorduk.

Yine bir gün konser çıkışı fazlasıyla alkollüydük, bende bu şekilde evine dönemeyeceğini düşündüm ve birlikte bir übere atladık. Über ilk önce onun evine sonra da benim evime bırakacaktı kafamdaki plan buydu. Sienna’nın evinin önüne geldiğimizde onunla evine gelmemi ve birer kahve içmemiz için ısrar etti saat gecenin ikisi olmasına rağmen kabul ettim. Çünkü ondan fena derecede hoşlanıyor ve etkileniyordum, ne derse “Evet” demek istiyordum aw*p seçmenleri gibi içimdeki bu dürtüyü durduramıyordum.Kafasını omzuma yasladı ve binanın ikinci katına kadar geldik, kapıları sol elim ile açmaya uğraşıyordum sağ elimse Sienna’nın beline destek oluyordu.

Güç bela şekilde evine varmıştık, içerisi çok ağır sigara kokusu ve saçları yel değirmeni gibi olan heriflerin posterleri ile doluydu. Önce onu salondaki koltuğa yerleştirdim ve parmak ucu ile mutfağı gösterdi. Fakat o an ki sarhoşluğun etkisiyle duvardaki İtalyan tabloyu gösteriyordu. Bozuntuya vermedim ve mutfağın yolunu tuttum. İki kupa bardak indirdim ve kahveleri hazırlayıverdim. Üzeri sigara izleri olan masaya kupaları koydum ve türlü kahkaha ve sohbet eşliğinde kahvelerimizi yudumlamaya başladık. Kahve gerçekten de bizi bir nebze de olsa kendimize getirmişti.

Bir ara filmlerden bahsetmeye başladık ve bana Amerikan katil filmlerinden çok etkilendiğinden bahsetti. Bende sanattan anladığının ve ne kadar ortak yönlerimiz olduğundan bahsederek konuyu geçiştirdim. Bir şeyler izlemek için Tv kanallarında dolaşmaya başlamıştık, bu arada konuşurken yeni bir şey öğrenmiştim Sienna çok sıkı bir “Game of Thrones” fanıymış.

Bende neden o zaman izlemiyoruz ki, dedim. Bir yandan izleyip durduruyor, sohbet ediyor, ara ara müzik dinliyor ve devam ediyorduk izlemeye. Bir ara sohbete dalmışız ve filmi izlerken bnde çok sevdiğim bir sanatçı olan “Murat Kekilli” yi açmışım. Tamda o sırada sevişme sahnesine denk gelmiştik sanki bütün bunlar, sihirli bir sopa tutan Tanrı’nın mucizesiymiş gibi üst üste gelmeye başlamıştı.

Olacak gibi değildi bu iş “Sibel Kekilli” izlerken, bir yandan da “Murat Kekilli” dinliyorduk. İnanın ortamın romantikliği ve enerjisi beni kendimden geçirir derecesindeydi. Libidom bu kadar fanteziye dayanıcak dirence sahip değildi. Kendime hakim olamadım ve çığırından çıkmışçasına Sienna ile birbirimizi öpmeye başladık. Üzerimizde ne vardı hatırlayamıyorum yavaş yavaş soyunurken bir yandan da, yatak odasının yolunu tutuyorduk.

Yatağa gelene kadar ikimizde anadan üryan bir hale bürünmüştük. Her gün dükkanda kızarmış piliç görmekten bıktığım aklıma gelmişti çünkü karşımda kızıl saçları olan diz üstü çorapları ve çekici bakışları olan bir piliç beni kırmızı yatak örtüsü ile selamlıyordu. Başladık işe koyulmaya ve yavaştan başlamıştık, sonraları yayık ayran pompa makinesi gibi pompalıyordum. Kızıl saçlarını sağ elimle helikopter pervanesi döndürür gibi doladım ve iyice kendime çekmiştim. Ara ara gidip gelirken “Seri seri” ve “Ben seri olacağım” diyordu o anki şehvet halim ile anlamlandıramamıştım. Sanırım onu daha seri becermemi istiyordu. O an sadece hayallerimdeki goth gfye kavuşmanın azgınlığını iliklerimde hissediyordum.

Sienna bir an çok gerilmişti, geldiğini zannettim. Sol kolunda bir hareketlenme oldu ve aniden arkasını döndüğü gibi elindeki bıçağı fark ettim. Bir anlık refleks ile irkildim ve ne olduğunu anlayamadan bacağıma bıçağını sapladı. O an ki adrenalinin etkisiyle hiçbir sikim hissetmedim, cimsel ilişki sırasında sikişe devam ettim Xsaldfjsdfhkjshkfs. Sonra baktım Sienna yani benim hayallerimi fantezi dünyamı süsleyen kadınım goth gf’em 2-3 kere daha bıçağını, bacağımın türlü yerlerine sapladı. O zaman bacağında bir hissizlik oluşmaya başladı. Bende otomatik pompa devrini düşürdüm. Tabi o aralıkta istemsizce renklileri beyazlar ile yıkamışım. Titremelerimin arasında elinden bıçağı kaptığım gibi odanın duvarına fırlatmam bir oldu.

Odada bulduğum dizüstü çorabın tekini bacağıma bandajladığım gibi, gizli tekniğimi aktif etmem bir oldu. O anki sinirim ile son döner bükücü sensei helikoptera sikişine geçtim. Goth gf’in üzerinde “Atak” helikopteri gibi dönüyordum pat pattt. Bir de bütün bunların arasında bana şeytani gözler ile bakarak “Seri katil olçam ben” demesin mi? O an sinirimden Sienna’yı duvara dayayıp her wattpad hikayesin de olduğu gibi üflemeli fenteziler yapmak istiyordum.

Bir yandan tokatlarken bir yandan da Sienna’yı cezalandıran ultra ölümcül sikiş hareketimi yapıyordum. Hayallerimi süsleyen goth gf'nin inlemelerini duymak, bir yandan bacağımdaki acı ve zevkten uçuyor olmak çok garip bir deneyim oluyordu, sanki tatlı acılı tavuk tarifleri gibi beni şaşırtmıştı bu durum. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım, her hızlı ve öfkeli filminin sabahında, sanayiye uğrayan tofaşçı gibi döner dükkanına kendimi atmam bir oldu. Geceden anladığım bıçaklanınca pek de bir şey olmuyordu fakat goth gf düşürme süreci biraz sancılıymış onu öğrenmiş oldum, bu da böyle bir anımdır beler.

(Hikaye tamamen hayal ürünüdür, umarım okurken eğlenmişsinizdir, iyi forumlar. -furkanyerlikaya)

Etiketler:

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4673 Toplam Flood
5440 Toplam Yorum
3339 Toplam Üye
55 Son 24 Saatte Flood

Kod e‑postana gönderildi. (24 saat geçerli)