mine tugay mehmet amcaya veriyormuş

Merhaba, ben Mehmet. Bugün başımdan geçen bir olayı anlatıcam. Ben okula otobüsle giderim. O günde otobüse binmiştim, gidiyorum. Normalde bu saatlerde hiç dolu olmayan otobüs, sanırsın kıyamet kopuyor ananın amı gibiydi. Zar zor arkalara ilerledim. Bir kaç kişi inmişti bende fırsattan ziyade hemen kaptım koltuğu. Yanıma bakınca fıstık gibi bir bayan gördüm. Kumral saçlı, mavi gözlü, ince belli sulu bacaklı çıtır bir hanımefendi idi kendisi. Dedim kendime "Ulan Mehmet, sen bu kızdan ne yapıp edip numarasını alıcaksın.". Kıza "Merhaba!" dedim. Kız nazik biriydi, karşılık verdi. Sohbetimizi ilerlettik, her konuştukça ondan daha çok hoşlandım. Hobilerini öğrenmek üzereydim ki kız "Üzgünüm bu durakta inmem lazım." dedi. Beni terler bastı. "Ne yapacağım lan?" dedim. O anda "Bende burada ineceğim" dedim. Ah salak kafam, Beylikdüzü'nde inecek kişinin Beşiktaş'ta ne işi var. Ama yaptım bir hata ve kızla beraber indim. Sohbeti artık baya ilerletmiştim. Kızın nerede okuduğunu, yaşını çoğu şeyini öğrenmiştim. Tam ona erkek arkadaşı var mı diye soracakken "Bir de erkek arkadaşım var istersen fotoğrafını gösteririm." dedi. Benim dünyam kafama yıkıldı. Hüzünlü bir şekilde "Göster bakalım nasıl biriymiş." dedim. Telefonundan sevgilisinin fotoğrafını açtı ve ben o anda kilitlendim. Ekranda 1.80 boyunda yapılı, yakışıklı bir erkek vardı. O anda kıza dönüp dedim ki "Sence Önder Açıkbaş nasıl ünlü oldu?". Böyle zekiliklerim vardır, insanlara olup olmadık şeyler sorarak kendi düşüncelerime göre onları manipüle ederim. Kız afalladı bir an. Tam "Ne?" diye sorarken "Baban Firuze teyze ile msn de birbirlerini dürtüyorlar" diyip telefonu kapıp kaçtım. hemen umumi bir tuvalet buldum ve erkek arkadaşının suratına attırdım. Bu da bugün başımdan geçen bir anıydı, sağlıcakla kalın.