Çok kötü durumdayız
Çok kötü durumdayız ve toplum buna rağmen ertelemede neredeyse master yapmış kadar pervasız. Dün beni bayağı bir anksiyete tuttuğundan özyargımla derinlemesine gözlemleme fırsatı yakaladım. Çok basit bir seçim yapma sürecinde başarısız oluyorlar, küçücük bir karar verme sürecini yönetemiyorlar ama hemen sıkılma fırsatı bile bulamadan başka bir boş uğraşa geçiyorlar. Ne garip ki, dün yine bakkaldayken hem kasiyer hem 3 kişi afedersin dalyarak gibi "Kemal Sunal"ın yarım ekmek sahnesini yaşıyorlardı. Dördünün umursamazlığı yetmiyormuş gibi, bu sırada bi çocuk, sadece sakız alıyor olmama rağmen geldi sırami çaldı amk. Bir de iki şey almış ha, ben sadece fiyatı belli sakızı aldım, doğa burdan da her kapıyı kapamış ne kadar hak gözetmez olduğunu vurgulamak adına. Trafikte, sıra beklemede aceleci değiller, sadece insani değerlerden uzaklar bir takım insancıklar. Bunların derdi ekonomi veya eğitim değil ki, insanlık.
İlkel atalarımızdan bize miras kalan "alanını koru" içgüdüsünün, bu denli geliÅŸmiÅŸ ve bir halta yaramış bir medeniyette sürüyor olması bir yana, zavallılarca en gereksiz usullerle uyarılıyor olması hala ne denli ilkel olduÄŸumuzu yüzümüze çarpan bir hatırlatma adeta. İnsanoÄŸlunun dürtülerini dizginlemek adına, kollektif bilinçaltımızda ortaklaÅŸa onaylamış olduÄŸumuz dizgesel yasaların yavan ve bir o kadar koÅŸturmacadan ibaret düzenlerinde mola anı bulmuÅŸ piyonlarca ihlal ediliyor oluÅŸu, sistemin doÄŸamıza ne kadar disharmonik olduÄŸunu ve her dışavurulmayan patlamalarin kendisince ihmal edildiÄŸini gözler önüne seriyor. Umarım bir gün bu matriksimsi düzen, bunca acıya deÄŸecek ÅŸekilde ilahi bir sıçramayla telafi edilir de, yaÅŸlılar… hadi biz olmasak da gelecek nesiller sabrın ve sakinliÄŸin – en iyi uyacak kelimeyle, yavaÅŸlığın – hazzını ve ahengini tadıyor olurlar.
Etiketler: