Çok kızgınsın ve ne için?

Siz bizi sevmiyorsunuz, muhtemelen biz de sizi sevmiyoruz. Bu, bizi sevmemenizi umursamadığımız anlamına geliyor çünkü biz de sizi sevmiyoruz. Bizi olgunlaşmamış küçük bir çocuk gibi dolaşıp bunun hakkında konuşurken görmeyin. Doğru. Tamam aşkım. Bizimle dram yaşadığını söylüyorsun, söz veriyorum tek taraflı. Belli ki yaşadığın tek dram kendinle ilgili. Kelimenin tam anlamıyla yüzen bir kayanın üzerinde yaşıyoruz. Hiç umurumuzda değil. Bizim hakkımızda saçma sapan konuşuyorsun, itiraf et. Sen bize aşıksın. Kelimenin tam anlamıyla benim adıma takıntılısın. Anladık. Biz olmak istiyorsun. Tamam aşkım? Yüksek egonuzu buradan çıkarın. Kelimenin tam anlamıyla bu kadar küçük. Gerçekten bizim hayatımız hakkında bizden daha fazla endişeleniyorsun. Ve siz de 7/24 bizim işimizle meşgulsünüz ve her hareketimizi izlemeye çalışıyorsunuz. Belli ki hayatından o kadar mutsuzsun ki bizim için daha çok endişelenmeye karar veriyorsun. Tribünde taraftarlarımızın olduğunu bilmek beni çok mutlu etti. Geçmişte yaptığımız bir şey yüzünden peşimize düşmeye çalışıyorsunuz. Tekrar yapmamızı ister misin? Çünkü yapacağız. Yapmamızı istiyor musun? Yine yüzen bir kayanın üzerinde yaşıyoruz. Olgunlaşmamış küçük farelerin fikri neden önemli olsun ki? Arkadaş olup olmamamız umurumuzda değil. Bize hiçbir şekilde fayda sağlamadınız. Mesela ortalıkta dolaşıp arkadaşlığımızın umurlarında bile olmadığını söylemeyi bırak. Bizim için tam anlamıyla değersiz bir kaltaksın. Eğer kendi inançlarımıza kızıyorsanız, o zaman bu sizin sorununuzdur. Neden bir başkasının hayatı, bir başkasının inançları ya da bir başkasının ne yaptığı konusunda endişeleniyorsunuz? Öncelikle bizi gerçek hayatta tanımıyorsunuz değil mi? Hayır. Şimdi, her zaman “Aman Tanrım, bu kızdan nefret ediyorum, o kişiden nefret ediyorum, onları tanımadıkları halde bu çocuktan nefret ediyorum” diyen insanlardan nefret ediyoruz. Bizden nefret mi ediyorsun? Yine kimsin? Hepimizin kendi inançlarımıza sahip olma hakkı vardır. Hepimiz insanız, o halde tanımadığınız birinin neye inandığını, nasıl göründüğünü, nasıl davrandığını, saçlarıyla ne yaptığını, konuşma şeklini neden umursuyorsunuz? Neden başkası için endişeleniyorsun? Birinin görünüşünü, davranışını vb. beğenmiyorsanız bu sizin sorununuzdur. Neden müdahale etmeye çalışıyorsun? Kendi işine bakmak diye bir şey var. Ben deliyim, değil mi? Evet, arkadaşlarınıza bizim kelimenin tam anlamıyla ne kadar çılgın, ne kadar zehirli, ne kadar psikopat olduğumuzu, artık bizimle hiçbir şey yapmak istemediğinizi çünkü artık sadece kötü bir insanız, anlatmayı bırakın. Evet. Hayır, çünkü bizimle gelmeden önce böyle olmadığımızı unuttun mu? Sineği bile incitmeyen bu tatlı, iyi kalpli insanın bu kadar duygusuzlaşmasının sebebi sensin. Çünkü bize yalan söyledin. Bizi manipüle ettiniz, gaz yaktınız, bizi aldattınız, zihinsel olarak bizi tükettiniz, zihinsel olarak bize tacizde bulundunuz, bunların hepsi. Bize asla yapmayacağına dair söz verdiğin ve yemin ettiğin şeyleri bize yaptın. Bizi bu kadar belaya soktunuz ama biz kaldık ve sahip olduğumuz her şeyle sizi destekledik. Ama deli olan biziz. Hikayenin her iki tarafını da anlatın. Biz deliyiz, değil mi?