Güncel Floodlar En sonuncu Floodlar

Anonim
  • 50

Yağda Yumurta (Allah) Nasıl Yapılır

  • 50

Merhaba sevgili izleyenler, bugün sizlerle yoğun istek üzerine yağda Allah nasıl yapılır onu anlatacağım. Videoyu izlemeden önce beğenip abone olmayı unutmayın. Hiç vakit kaybetmeden başlayalım. Son derece nadir olan allahı yakalamak bildiğiniz üzere çok zor. Fakat ben sizin için allahın doğal yaşam alanı olan ahirete gittim ve allahı nasıl yakalayabilir siniz için onu gösterdim. Öncelikle belirtmeliyim ki bu gerçekten çok riskli çünkü sağlıklı bir şekilde geri dönme garantim yoktu. Ahirete gitmek için ilk yaptığım şey tabii ki ölmekti. Başta en kolay kısım gibi gözüken bu yerde, en acısız ölüm benim için en iyisi olacaktı. Ancak bu göründüğünden çok daha zor bir kısımdı. Bende bir karar aldım ve yüksek bir yerden atlamaya karar verdim. Büyük bir AVM nin çatı kısmına gittim ve kendimi boşluğa bıraktım. Başta en acısız gibi görünen bu yöntem aslında en kötüsüymüş. Yere düşene kadar geçen süre sanki sonsuza kadar sürecek gibi gelmişti bir an. Bütün ömrüm, pişmanlıklarım ve çocukluğum sanki bir film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden. Yere yaklaştığımda gözlerimi kapadım ve vücudum bir an sarsıldı. Gözlerimi açmaya korkuyordum bir kaç saniye gözlerim kapalı kaldım ve zorlanarak gözlerimi açtım. Gözlerime ışık geldiğinde ise çok şaşırmıştım. Ben bir cenazede miydim? Hayır bir dakika bu benim cenazem! Beni çoktan üstü açık olan mezarıma koymuşlardı. Seslenmeye çalıştım: “Heey, Ben yaşıyorum!” Bunu dedikten sonra kafama dank etti. Ben yaşamıyorum, ben öldüm! Beni son kez uğurladılar ve güneşimi kapatan son toprağı koyana kadar heyecanla orada bekledim. Sonrasında olanları pek hatırlamıyorum. Eee bu videoya 100000 beğeni gelirse bu konu hakkında video çekicem! Evet 100000 like gelirse, eğer gelmese çekmem. Her neyse uyandım ve kendimi bomboş bir mekanda buldum. İlk başta afalladım fakat önümde duran meleği görmem uzun sürmedi. Yankılı ve bass boosted bir sesle bana ahiret sorularını sordu. Bende bunun üzerine hemen göt kıllarımın arasına sakladığım kopya kağıdını çıkardım ve soruları cevapladım. Allahı yakalamak istiyorsam cennete gitmeliydim. Melek soruları doğru cevapladığımdan etkilenmiş olacak ki bana baktı ve şöyle söyledi. “Köprüden geçerken bol şans. ” Ben daha ne olduğunu anlamadan gözlerimi değişik bir yerde açtım. Önümde çok derin bir yarık, sonunda gözüken cehennem ateşi bir mum ışığı gibiydi adeta. Karşımda ise kocaman bir kapı ardında ne olduğunu biliyordum, Cennet! Fakat bir şeyler eksikti. Meleğin bahsettiği köprü nerde amk? Birkaç kere daha baktım ve ancak fark ettim. Köprü dediği kılıçtan bile keskin ip kadar bir yoldu sadece. Anlaşılan pekte iyi bir kul değil mişim. Neyseki göt kıllarının arasına bir askılık saklamışım! Bunun sayesinde o ipin altından kayarak kolayca geçebilecektim. Aynen de öyle oldu kayarak karşıya geçtim ve o koskocaman kapıyı açtım. Ve cennetteyim! Şimdi 3. adıma geçme vaktiydi. Tabii ki allahı yakalamak. Bunun için allahın huzuruna gitmem gerekti. Aslında bu kolaydı çünkü cennetteydim ve melekler ne istesem onu yapmakla görevliydiler. Hemen meleğin gelmesini istedim ve geldi. Ona hemen beni Allaha götür dedim ve götürdü. Ama hiçbir şey görememiştim. Sonra yüksek bir ses yükseldi : “Kulum benden ne ister?” Plana sadık kalmak için ona zor bir soru veya istekte bulunmam gerekiyordu: “Bana bir evren düzeni kur, içinde insanlar gibi bir yaşam olsun. Tanrılarıda ben olayım.” Dedim ve oda bana: “Tamam, biraz bekleteceğim. Dedi ve işte aradığım fırsat buydu. O odaklanırken bende göt kıllarımın arasına sakladığım master ball’ımı çıkardım ve Allaha doğru fırlattım. Ve o yaşlı pislik daha tepki veremeden topumun içine hapsolmuştu! Her şey plana göre gidiyordu. Şimdi son kısım olan cennetten kaçış için cennet pınarının musluğunu bulmam gerekiyordu. Bunun için meleği çağırdım ve beni oraya götürmesini istedim. Ve cennet pınarının musluğu karşımdaydı. Yapmam gereken basitti. Nede olsa tüm kutsal kitapları okumuş ve ona göre bu planı yapmıştım. Derhal donumu indirdim ve sikimi cennet pınarının musluk ucuna sikimi soktum. Ve ardından musluğu açıp gözlerimi kapattm. Kapattığım anda vücudum hafifleşti ve sanki ruhum kanatlandı. Ve yine kendi cenazemde gözlerimi açtım daha toprak koymayı bitirmemişlerdi. Tüm gücümle bağırdım ve tabutu tekmeledim. Herkes şaşkındı, beni çıkardılar ve çoğu kişi sanki hayalet görmüş gibi bana bakıyordu. Ben hiçbir şey söylemeden evin yolunu tuttum ve hemen malzemeleri çıkardım. Evet gelelim asıl konumuza:

YAĞDA ALLAH NASIL YAPILIR? Öncelikle büyükçe bir tava alıyoruz ve ocağa koyuyoruz. Ardından içine yağımızı döküyoruz. Ondan sonra allahımızı sert bir yere hafifçe vurup çatlatıyoruz ve tavaya doğru kırıyoruz. Kabukları çöpe atıyoruz ve ocağımızı yakıyoruz. Allahımızı kıvam alana kadar karıştırıp tuzumuzu ekliyoruz veee

TEBRİKLER YAĞDA ALLAHIMIZ HAZIR AFİYET OLSUN ??

Cevap eklemek için giriş yapmalısınız.

1 Yanıt

  1. Yer: güney (kurtalan) ekspresi tekli koltuklardan birinde kafamı kitaba gömmüşüm eskişehir' e gidiyorum. sağımdaki ikili koltuklardan koridor tarafı boş, cam kenarında ise bir amca oturuyor. o ana kadar her şey normal görünüyordu. ama birden bir eleman çıkageliyor ve.. -amca burası boş mu? (adamın yDevamını oku

    Yer: güney (kurtalan) ekspresi
    tekli koltuklardan birinde kafamı kitaba gömmüşüm eskişehir’ e gidiyorum. sağımdaki ikili koltuklardan koridor tarafı boş, cam kenarında ise bir amca oturuyor. o ana kadar her şey normal görünüyordu. ama birden bir eleman çıkageliyor ve..

    -amca burası boş mu? (adamın yanındaki koltuğu göstererek)
    -bilmiyorum, sen otur birisi gelirse kalkarsın.

    3-4 dk sonra amca bir elma çıkartıp kesip yemeye başlıyor, eleman saniyesinde, bağırarak:
    -amca elma yiyosun! afiyet olsun!
    -saol.

    1 dk sonra:
    -bi parça versene be karnım çok aç.

    alıyor elmayı yiyor. daha 5 dk geçmeden adamın önündeki su şişesini göstererek:
    -amca su senin mi?
    -evet.
    -içiyim mi be?
    -yanımda bardak yok. bardak olsa vereyim iç. ama ben öyle aynı şişeden içemem.
    -benim için sorun değil ben içerim!
    -ama ben içemem. hem birazdan su satan adam geçer alırsın ondan.
    -param yok ki be abi.

    (abimiz burda şuyu aldı, dibinde bir yudum kalıncaya kadar içti ve şişeyi ‘lanet olsun al’ dercesine verdi.)

    tren izmit’ te durduğunda 2 önümüzdeki boş koltuklara bir aile oturdu. ailenin babası poşetinden dometes çıkardı, bir tabağa kesmeye başladı, adam daha bir lokma yiyemeden,bizim eleman yine atıldı, önce yanında yere bir şey düşürmüş gibi yaptı, sonra yine bağırarak:

    -amca afiyet olsun! domates yiyorsun!
    -saol.
    -amca bi parça versene be karnım aç.

    adam önce bir kaç parça verdi, sonra bütün tabağı verdi. karısına da ekmek vermesini söyledi, kadın ekmeği çıkarınca eleman heyecanla bağırdı ‘ yok o ekmek çok büyük yarısını ver’. kadın büyük bir parça koparıp verdi. eleman yerine geçti, domatesi ve ekmeği nefes almadan ağzına sokuşturdu. ekmekten küçük ve her yeri ısırık izi içinde olan bir parçayı kadına geri verdi ve ‘ ben doydum bunu geri alın dedi’ kadın istemem dedi ama o kadar ısrar etti ki sonunda alıp çöpe attı ekmeği. bu arada adam da tabağını yıkamaya tuvalete gitti.

    söz konusu ailemiz, bir sonraki durakta indi ve yerlerine üç apaçi oturdu. oturdukları anda eleman bunlardan sigara istedi. içti, geldi, iki dakika sonra ‘valla bu son’ diyerek bir tane daha aldı. ikinci sigaradan sonra yerine gelip oturalı daha beş dk olmuştu ki, ‘ben bir sigara içip geleyim’ diyerek cebinden yepisyeni marlboro paketini çıkardı bir güzel açtı. apaçiler bunu görünce ‘ hani sigaran yoktu lan’ dediler. ‘isterseniz alın’ diyerek ikram etti..

    bu arada simitçi her geçtiğinde yalvararak bedavaya aldığı simit ve ayranları saymıyorum.

    bahsettiğim kişi kesinlikle zihinsel özürlü falan değildi. konuşması ve hareketleri gayet normaldi. zaten bu yüzden bu bir ‘yaran olay’ dır. olayı yaşayan bendeniz için eskişehir’ e varınca arkadaşlara anlatacak güzel bir hikaye olmuştur.

    Daha az gör