Gizemsiz bedenin gizemi, etrafındaki halka halka ilgi. Sana meraklanamıyorum çünkü gelsem bu ilgi halkasında türlü kümeler hafızana kurulur. Sana selam diyeni kimmiş diye bakmadan o kümelere atarsın. Etrafındaki halkayı avlamak gerek, seni değil. Seni gidi seni. O halka da senin hafızan ya hani? Seni orandan avlasam olur mu? Sen beni o kümelerden birine zahiri put gibi dikmeye uğraş, bu adam da o putu kırmaya uğraşsın, sonra zerre anlasamıyoruz ama hep sikisiyoruz olalım. Böylesiyle fırtınalı aşk yaşıyoruz. Gizemciliğe aklı ermeyenin sönmeye yüz tutmuş rüzgarlarının ifadesidir teşhircilik. Yeniden yanmak istiyorum’un feryadıdır teşhir ama yanamazsın bebeğim. Beden avcıları ne kadar rüzgar estirebilir ki? Anca hafızanda putlar kurulmuş olur. Peeh! Hişş sönmüş rüzgar! Vereyim mi rüzgarının sönmeye yüz tutmuş közlerine ateşi? Yaşatayım mı sana yeni gizemciliği? Orda burda cıvıl cıvıl kaçasın koşasın coşasın gelir! Ama bedeli var bu işlerin. Evine cokerim işgal evine çeviririm. Her bokuna da karışırım! Teşhirciliğin halkasında ve haliyle bellek putlarında kimler olur? İlla avcılar olur. Meme göt beden avcısı. Sen de bunu ilgi sanarsın. Halbuki avcının mottosu: sen benim eşyamsın! İlla namus kasan ahmaklar olur laf sokarlar sana. Sen de onlara özgürlük övgüsü yaparsın. Pff! Esnemeler halkasında havalar nasıl bebeğim? Sıkım sıkım sıkılıyo musun? Git gide sönen o ateşin rüzgarlı mevsimini özlüyosun sen. Ama nah bulursun! Y*rramı yersen esnemelerin esmelerin olur. Esmek gürmemek ister misin başı boş rüzgarlar gibi yeniden?