Konuyu bilmeyenler profilimden önceki postuma bakabilirler.
Dediğim gibi, pazartesi geldi çattı. Sınav başlamadan planı kemik tayfam ile birlikte son birkez gözden geçirdik. Helalleştik ve yerlerimize geçtik. Gözlemlediğim kadarı ile plan ne kızlara nede hocalara sızmıştı. Gerçi hocalar kanıtlamak için bekliyor olabilirdi. İhtimaller zihnimden geçerken kendimi bir santranç maçının ortasındaki mağrur bir kumandan gibi hissediyordum. Kalp atışlarım hızlanırken anlımdan terler akıyordu. Ve şanlı bir mücadeleyi başlatan o zil çaldı.
İlk 1 saat 45 dakika gayet normal geçmişti. Tek bir farkla; çödüğüm her soruda sıra arkadaşım hem a hemde b kitapçığına göre soruları yazıyordu. Bu kağıdın 5 tane de kopyasını oluşturmuştu. Sadece sosyal bilimler yoktu. Süreyi yetiştirmek için basit bir fedakarlık. Ve işaret verildi 2 kez öksürüp silgimi düşürdüm. Ben orta en önde oturuyordum. Cam kenarı (öğretmen masasına göre sağ taraf) kızlara ayrılmıştı. Yani orası ile bir işim yoktu. Sadece kendi sıram ve duvar tarafı vardı. İşaretim ile beraber duvar tarafı en arkada oturan arkadaşım hocayı çağırdı. Hocalar birinin yanına giderken hep arkasını kollardı. Bu yüzden tam hocayı çağırdığı altın zamanda kağıdı yan tarafa verdik. Arkaya vermek zaten kolaydı. Ardından 2. Aşama geldi.
Hocalar sınavda çalışkan yada hasta öğrencilerin tuvalate gitmesine izin veriyordu. Bende izin aldım. Yanıma gizlice yan ve arka sıraya verdiklerimiz hariç diğer kağıtları aldım ve tuvalete gittim. Orada buluşacağım çocuk bekliyordu. Oda kusma bahanesi ile gelmişti. Kağıdını ona verdikten sonra diğer iki kağıdı şüphe çekmesin diye farklı zamanlarda gelecek çocuklar için belirnenen yerlere sakladım.
Sınıfa dönerken attığım her adımda zaman yavaşlıyor, İntikamın zevki soğuk bir gülümseme ile yüzüme yansıyordu. Kendime bu yüzden kızsam da içten içe aldığım zevk vücudumu karıncalandırıyordu. Gelelim adımın verilmemesini iyice tembihlememe. Evet başım derde girmesin diye bunu yapıyordum ama bir sebep daha vardı. İnsanlar görmedikleri bilmedikleri şeylere ilgi ve merak duyar. Aynı şeye ilgi duyanlar beraber çalışabilir. İşte bende bundan yararlanıyordum.
Sınav bittikten sonra herkes plan dahilinde her zaman yaptıkları şetleri yapmaya başladılar. Bazıları soruları tartıştı, bazıları futbol için bahçeye indi, bazıları ise yemek yemek için kantine koştu. Bende öğle yemeğimi çantamdan çıkarıp karnımı doyurdum.
Eve gittiğim gibi özel olarak kurduğumuz discord sunucusuna girdim. Tam bir kıyametti. 4 sınıfın 3 ü tamamen başarılı olmuştu. Birinde ise öğrencilerin yarısı süre yüzünden başaramamıştı. (Evet çok saçma biliyorum.)
Tek bir kelime yazmadım. Bilgisayarı kapattım ve mutfağa yöneldim. Dolaptan acılı şalgamı aldım ve şarap bardağına doldurdum. Ardından apartmanın terasına çıktım ve klasik müzik eşliğinde şalgamımı yudumlayarak mahalleyi izledim. Herşeyi idrak etmem birkaç dakikamı aldı. Başarmıştım. Belki yaptığımız eylemin bir anlamı yoktu ama gücümüzü birleştirdiğimizde yaptığımız şeyler…
1 hafta sonra salı günü okula 2.dersin sonunda gelmiştim. Sınıfa girdiğimde tüm erkeklerin bana baktığını gördüm. Gözlerinden gülücükler saçıyorlardı. Sınıfın arkasındaki panoya baktım. Deneme sonuçları… Öğretmenden özür dileyip izin kağıdımı verdikten sonra. Hayatımın en uzun yürüyüşüne çıktım. Panoya attığım her adım yüz adım gibiydi. Sonunda ulaştım.
Okul çıkışı herkes okulun yanındaki meydana toplanmıştı. Tüm erkekler kendimizce kutlama yapıyorduk. Deneme sonuçlarına göre ilk yüzün 80 i bizdendi. Hıcalar tabiki şüphelendi ama kanıt yoktu. Kimse ötmedi. Hiç etmedikleri yemine olan sadakatleri beni büyülemişti. O an bu gücü sadece kopya değil, daha farklı şeyler için kullanabileceğimi keşfettim. Bu olaya facia dememin sebebi çok ayrı belki birgün anlatırım.
İlerleyen günlerde o iki kadın hocaya karşı her sınıftan bir sözcü seçtim. Hocanın verdiği cevaplara göre bir sonraki sözcüye bilgi veriyorduk. Ve gerçekten işe yaradı. Tavırları çok büyük oranda yumuşadı. Bugün kimse o günleri konuşmaz. Kimse beni hatırlamaz. Fakat ben zafer kazanmıştım. Benim adım Ali. Benim adım veli. Ben sizin üst komşunuzum. Komşunun başarılı oğluyum. Yan bahçedeki utangaç çocuğum. Ben sizim. İçinizdeki kayıp kişiyim. Ve vakti geldiği zaman hırçın duygularınız ile yükseleceğim.
Son