Gözlerimi ilk defa açmıştım. Yanımda benim gibi bir sürü kişi vardı. Çevremdekilerle tanıştım. Bana büyük bir yarışa gireceğimizi söylediler. Ama hiçbiri nasıl bir yarış olacağını bilmiyordu. Birkaç gün tanışmayla geçti sonraki günlerde de yarışa hazırlandık. Herkes çok heyecanlı gözüküyordu. Zaman öyle geçti ta ki büyük gün gelene kadar…
Her yer sallanıyordu kimse ne olduğunu bilmiyordu. Etraf bir kararıp bir aydınlanıyordu. Yaklaşık 10 dakika geçtikten sonra beklenen an gelmişti. Odanın kapısı açıldı ve büyük yarış başlamıştı. Ben ne olduğunu anlayana kadar herkes geçmişti beni. Ne yapacağımı bilmediğimde dümdüz ilerledim sonun nereye çıkacağını bilmeden…
Uzun bir süre ilerlemiştik. Yolda yeni kişilerle tanıştım bir yandan yarışırken bir yandan da sohbet ediyorduk. Yarış çok kalabalıktı, o kadar ki en öndekileri göremiyorduk. Bu arada kendimi anlatayım biraz size, beyaz bir kafam ve uzun ince bir vücudum var, boyum çok uzun değil ama yakışıklı sayılırım. Yarış aynı hızla devam ediyordu alışmıştım artık. Fakat hâla herkesin aklını kurcalayan tek bir soru vardı.”Nereye gidiyoruz biz ?” Herkesin bir iddiası vardı kimi yarışı kazanacak olanın çok güçlü olacağını, kimi ise sadece hayatta kalmak için yarıştığımızı düşünüyordu. Fakat aramızda biri vardı ki benim en hoşuma giden ve mantıklı gelen iddia’yı öne sürmüştü…
Aramızdaki en eski ve bilge olandı o. Ona göre yarışı kazanacak kişi daha üstün bir ırka dönüşecekti ve yepyeni bir yaşama başlayacaktı. Yarışı kazanacak kişi yuvarlak “**YUMURTA**” adı verilen şeyin içine girmek zorundaydı. Yaşlı olanın bunları nereden bildiği hakkında hiç bir fikrim yoktu, ama nedense mantıklı gelmişti. Yaşlı ve bilge olan bunları anlatırken kendinden çok emin konuşuyordu ki buda bana yetmişti. Sohbet ortamı olsa da kimse başkasıyla fazla samimiyet kurmuyordu. Sonuçta herkes kendini ve yarışı kazanmayı düşünüyordu. Fakat benim aklım başka yerdeydi. Yarıştaki herkes tüm gücüyle ilerlemesine rağmen bir kişi en arkadan geliyordu. Hiç konuşmazdı. Diğerlerine göre daha küçük ve güçsüzdü. Yanına gittim ve ona neden tüm gücünü vermediğini sordum. Aldığım cevap karşısında ise bir hayli şaşırmıştım. Bana yaşama isteğinin olmadığını ve yarışı kazanmak istemediğini, istese bile kazanamayacağını söylemişti. O zaman bile onun için üzülmüştüm. Daha sonra yanından ayrıldım yarışa tüm hız devam ettim. Bir daha da görmedim onu. Kendimi düşünmek zorundaydım başkasına merhamet edemezdim yoksa kaybeden ben olurdum.
Yarış düşündüğümüzden uzun sürmüştü. Güçsüz olanlardan bazıları yarışın sonunu getiremeden, dayanamayıp ölüyorlardı. Fakat yarış hala çok kalabalıktı en öne geçmem ve yarışı kazanmam neredeyse imkansızdı. Yarışı kazanmak için farklı bir yol bulmalıydım. Herkes yarışı en hızlı ve güçlü olanın kazanacağını düşünüyordu, ama benim planlarım farklıydı. Sadece hızlı ve güçlü olmanın yetmeyeceğini herkes görecekti. Bir unsur daha vardı “ZEKA”.
Bu yarışta güçsüzler yenilmeye mahkumdu, ama ben diğerlerine göre daha zeki olduğumu biliyordum. Ne yapacağımı düşündüm. Aklımda bir fikir vardı. Diğerleriyle yakınlaşıp, onları kullanıp sonrada onları satacaktım. Yani bir bakımdan arkalarından bıçaklayacaktım. Bu fikir başlarda zalimce gelse de sonradan anladım ki başka seçenek yoktu. Yaşamak istiyorsam zalim olmalıydım, kimseye acımamalıydım. Sadece güçsüzler ve zayıflar merhamet gösterirdi bana göre.
Yanımda yarışanlar yorulmuşlardı, yavaş yavaş onlarda ölüyorlardı. Bana ise hırsım ve galibiyet inancım sayesinde bir şey olmuyordu. Ama bu benim yarışı kazanmamı sağlamıyordu. Planımın ilk aşaması başlıyordu yanımdaki yorgun spermlere iyice yaklaştım. Onlara yardım etmeye çalıştım ama onlar pek istemedi. Kendimce onlara moral vermeye başladım. Bir süre sonra bana ısındılar. Herhalde ki onlarda benle sohbet etmeye başladı. Hep beraber birbirimize moral vererek daha da ilerledik ve daha çok kişiyi aramıza kattık. Onlar amacımızın hep beraber yarışı bitirmek olduğunu düşünüyordu ama benim planımdan haberleri yoktu.
Zaman geçtikçe büyüyorduk. Yeni katılan herkes büyük umutlarla geliyordu. Ben grubun lideri sayılırdım, çünkü bu topluluğu ben kurmuştum. Ayrıca zeki olduğumu da herkes biliyordu bu yüzden ben liderdim. Zaten bu herkesin işine geliyordu onlara göre. Planım tam istediğim gibi ilerliyordu. Yavaş yavaş ta olsa yarışın sonlarına geldiğimizi hissedebiliyordum. Bundan sonra yapacaklarım kaderimi yazacaktı bu yüzden dikkatli olmalıydım.
Artık çok kalabalıktık. En öndeki birkaç kişi hariç bir aradaydık. Tabii ki birçok kişide dayanamayıp ölüyordu. Ben lider olduğumdan en önde gidiyordum sona gelince diğerlerinden önce ben girecektim. Ben bunları düşünürken, birden o şeyi gördük yolculuğun en başlarından beri konuşulan o “**ŞEY**” yada şuan bildiğimiz adıyla “**YUMURTA**”.
Hayatımız boyunca beklediğimiz an çok yakındı. Fakat hala önümüzde 2 tane sperm vardı. Bunlar en güçlülerdi. En kötüsü de bunlar topluluğumuza katılmayacak kadar akıllıydı. Hepimiz yorulmuştuk. Artık bu işi bitirmemiz gerekiyordu. En öndekileri etkisiz hale getirmezsek bütün uğraşlarımız boşa gidecekti. Bir yandan yavaşlamamaya çalışırken, bir yandan da topluluğu gaza getirmeye çalışıyordum. Son gücümüzle hızlandık pes etmeye niyetimiz yoktu başarabilirdik. En öndekilerden birini yakalamış ve etkisiz hale getirmiştik geriye sadece bir kişi kalmıştı.
Artık sonuna gelmiştik. Bu yarışı kazanmalıyım, ben yaşamalıyım ve en öndekini yakalamalıyım derken çok fazla yaklaşmıştık yumurtaya. Olmamalıydı bu. Yetişemezdim artık öndekine. Hırsım gözümü kör etmişti. Yumurtaya ne kadar yaklaştığımızı fark etmemiştim. Bitmişti artık, bütün o uğraşlar boş yere idi. Hayatım başlamadan bitti diye düşünürken en öndeki de yumurtaya ulaşmıştı. O şeyin içine girecekti ama birden o mucize oldu, yumurtanın girişine açtığı yarıktan sonra beklenmedik bir şekilde düştü ve öldü. Kimse ne olduğunu anlamamıştı. Aslında ilk giren sperm sadece yolu açardı ama bunu ben dahil kimse bilmiyordu. En başta planladığım gibi topluluğu kullanarak en öne geçmiştim. Zafer benimdi kazanmıştım. Açılan yarıktan içeri girdim, kendi kaderimi kendim yazmıştım. Şimdi önümde çok uzun bir zaman vardi yaşamak için yepyeni bir serüven beni bekliyordu…