Sıradan günlerimden biriydi. Kitaplarımı birirdiğimden dolayı yeni kitaplar almak için evimin yakınındaki kitapçının yolunu tuttum. Felsefe bölümüne girip kendime bir şeyler bakıyordum, çoğu kitabı okuduğum için seçmesi bir hayli zor olutordu. “Ne almalıyım?” diye düşünürken bir anda burnuma çok güzel bir çiçek kokulu parfüm kokusu geldi. Refleks olarak kafamı hemen sağa çevirip benimle aynı rafta kitap seçmeye çalışan bir kız gördüm. Tipini hiç beğenmemiştim, benlik değildi. 1.70 boyunda etek ve fileli çorap giyen mavi saçlı diğer insanlara mahkum bir şekilde yaşayan basit bir kız diye düşünmüştüm ancak elinde en sevdiğim kitaplardan biri olan Montaigne’nin “Denemeler” kitabını seçmişti. “Bu kitabı seçtiğine az da olsa bir bilgisi vardır ve önyargılar ahmaklar içindir.” diye içimden düşünüp selam verdim. Gülümseyerek karşılık verdi. Bana felsefeyle ne kadar ilgili olduğumu sordu. İlk başta yadırgadım.“Nasıl bir insan felsefe reyonunda duran birinin felsefeye olan ilgisini sorgulayabilir?” içimden böyle düşünmüştüm. “Evet.” diye cevap verdikten sonra kitap önerisinde bulunmamı istedi. Elindeki kitabın gayet iyi olduğunu ve Seneca okumasını söyledim. Teşekkür edip ayrılacakken bana yakışmayan bir atılganlıkla kahve içmeye davet ettim. Daha önce hiçbir kızla ortama giriş yapmamıştım. Böyle güzel bir kızla kafeye girmek egomu bir hayli tatmin ederdi. Kız da teklifimi kabul etti ve kitapları ödeyip kafeye gittik. Kafeye doğru giderken daha kızın ismini ve yaşını bilmediğimi fark ettim. Kızın ismi Aleyna idi ve 20 yaşındaydı. Benden 1 yaş büyüktü. Kafeye oturduğumuzda uzun isimli şeker dolu vizyonsuz kahvelerden birini seçip parasını bola harcıyacağını sanmıştım ancak benim gibi espresso söyleyince kızın hakkında fikrim değişti ve bana güzel görünmeye başladı. Saçını ne kadae boyatmış olsa da bu halini kabul edebilirdim. Uzunca bir süre konuştuk ve gayet keyifliydi. Aramızda uyuşan bir kimya vardı. Kafedeyken insanların sürekli Aleynaya baktığını farkettim. Acaba o kadar güzel bulmayan tek kişi ben miydim? Zaman ilerledikçe yavaştan kalkmanın vakti geldi. Yollarımız ayrılmak üzereyken ondan kopmak istememiştim. Sohbeti görünüşüne rağmen bayağı hoştu ve aslında tatlı bir kızdı. Tekrar görüşmek ve telefon numarasını istediğimi söyledim. Biraz çekinse de telefon numarasını vermişti. O an sevincimi belli etmedim. Sonra yollarımız ayrıldı. O gün çok mutluydum çekingenliğimi bir kızla iyi vakit geçirebilmiştim. İlk gün kıza yazma cesaretini bulamadım. Sonraki gün “Günaydınlar! Ben dün kitapçıda tanıştığın Yağız’ım.” diye yazdım. Yaklaşık 3-4 dakika sonra cevap vermişti. Bu kadar kısa sürede cevap vermesi beni şaşırtmıştı. Sonraki günler Whatsapp üzerinden yazışmamız çoğalmıştı ve araya 2-3 buluşma sıkıştırıp görüşmeye devam ediyorduk. Her gün ona olan ilgim ve sevgim artıyordu. Kendini bana çok açmıyordu ancak her görüştüğümüzde etrafa resmen neşe saçıyordu. Buluşmalarımızın birinde yine kafede oturup öylesine asla yapmam dediğim türden sohbetler yapıyorduk. Kız benim ideallerimi yıkmış ve asla yapmam dediğim şeyleri yapar hâle gelmiştim. Ona olan ilgimi ve sevgimi itiraf ettim. Utandığım için cümle kurmakta zorlanmıştım. Ancak tüm cesaretimi toplayıp ilişkimizin daha romantik olmasını istedim. Hayatında anladığım kadarıyla fazla erkek yoktu ve her buluştuğumuzda çok fazla makyaj yapıyordu. Bana ilgisi olduğundan dolayı makyaj yaptığını düşündüm. Her zaman olan neşesi ve kibarlığı olasılığı artırıyordu. Başta gülerek karşılayınca ufak bir endişelendim ancak kabul etmişti. İlişkimiz bundan sonra daha romantik, şu anki ilişkiler nasılsa öyleydi. Sürekli buluşuyorduk ve sürekli insanların gözü yeni sevgilimin üstündeydi. Önceden fazla umursamıyordum ancak artık sevgilim sayılırdı. Sorduğumda beni tatmin eder bir cevap vermedi. Meraklar içerisindeydim. İnternetten küçük bir araştırma yaptıktan sonra İnstagram fenomeni olduğunu öğrendim. Sadece ismini ve soyismini yazıp internete yazarak öğrenmiştim. Üstelik normal bir hesap değildi. Biricik sevgilime herkes “kraliçem,efendim” gibi rumuzlar kullanarak hitsp ediyordu. Çok şaşırmıştım. Sosyal medya kullanmadığım için önceden öğrenme gibi bir kabiliyete sahip değildim. Güzeller güzeli tatlı sevgilimin İnstagram fenomeni olması hiç hoşuma gitmemişti. Öğrendiğimden sonraki gün sevgilimin evine gittim. Kahvelerimizi almış sohbete dalmışken konuyu İnstagram fenomenliğine çevirdim. Neredeyse yarım milyon insan onu takip ediyor ve kendisine garip takma isimlerde bulunmasına izin veriyordu. Son derece rahatsız ediciydi. Durumumu ona açıkladım. Kız büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Bunu bilmediğimden dolayı bana ilgisi olduğunu internetten uzak biriyle normal ilişki istediğini söyledi. Bunu tabii ki kabul ettim. Hafifçe üzülerek bana sarıldı ve bana bir kızdan duyabileceğim silah mermisi kadar keskin o sözleri ağzından döktü. “ Lütfen beni bu sebepten dolayı reddetme, seni çok seviyorum.” dediğinde afalladım ve pislik gibi hissettim. Hemen özür diledim ve asla bırakmayacağımı söyledim. Ama kafamda ufak bir soru işareti vardı. Neden herkes ona kraliçem diyordu? Özel kılan neydi? Sevgilim hafif mayışmışken sordum. İnsanların onu üstün bir kız olarak gördü ve internette hafif dominant takıldığından dolayı böyle olduğunu söyledi. Hafif inanmasam da aklıma başka neden gelmiyordu. Sonrasında muhabbete devam ettik ancak mıhabbet sırasında farkettiğim bir şey vardı. Sevgilim konuşmasında daha baslın olmaya başlıyordu. İnstagram konusundan sonra beni domine etmeye çalışıyordu. Böyle güzel bir kız beni domine edip sevicekse benden şikayet duyma aptallığını görmezdiniz. Sonrasında çok yorulduğunu söyledi ve benden ayak masajı istedi. Ayaksever biri olarak benim için çok önemli bir gelişmeydi. Daha önce fazla temasta bulunmamıştık. Sadece ufak sarılmalardan ibaretti. Ayaklarını kucağıma koyup masaj yapmamı istiyordu. Küçük tatlı ayakları kucağımda rahatlatmamı bekliyordu. Elime alıp o narin ayaklarını hakettiği değeri göstermeye başladım. Çok geçmeden ereksiyon oldum ve sevgilim hemen farketti. Ayaklarıyla hafif oynadı sonrasında resmen beni heyecandan bayıltacak teklif geldi; “Yalamak ister misin?” donakaldım ve kontrolü ele geçirdi. Ayaklarıyla beni itip dizüstü oturttu ve ayaklarını yüzümde gezdirdi. Jeton düştükten sonra durumu kavrayıp hemen ayaklarına yamulup yalamaya başladım. Bu olaydan sonra sevgilim artık sevgiliden ziyade efendim olmaya başladı. Neredeyse her gün çağırıp yalattırıyor ya da masaj yaptırıyor. Fazla şikayetçi değilim ancak biraz daha sevgilim gibi davranmasını isterdim. Bazen bazı arkadaşlarını çağırtıp beraber yalattırıyolar. Bunu yapmayı bırakırsam beni terketmesinden korkuyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Aylardır böyle devam ediyor. Tamamen şikayetçi değilim ama minnettar da değilim. Çok büyük bir ikilem içerisindeyim.
Paylaş
1 Yanıt