“Yüz yıllar önce bir nedenden dolayı esrarengiz yerden patlamalar olmuş, elementin gücü açığa çıkmış ve onları kullananlar daha güçlü olmuş.”
Alarm çalmaya başlar.
Marlyn, rüyadan uyanır.
Marlyn: Uhh noluyor ya?
Ardından telefonuna bakıp okulun ilk günü için alarm kurduğunu hatırlar.
Marlyn: Aa doğru lan! Okulun ilk günüydü unutmuşum, daha zaman var 2 dakika daha yatayım bari.
Yarım saat sonra (08.40)
Alarm tekrar çalmaya başlar.
Marlyn: Lan noluyor gene “Dıt dıt” ötüyor bu!?
Marlyn: Lan “2 dakika yatayım” derken yarım saat geçmiş, hızlı olmalıyım yoksa ilk günden yok yazılcam.
10 dakika sonra
Marlyn: Sonunda hazırım, hemen okula gitmeliyim.
Babası: Birisi okula mı gitmek istiyormuş? Ben bırakırım.
Marlyn: Baba Hızır gibi yetiştin valla ya.
Babası: Haydi haydi çabuk arabaya bin.
2 dakika sonra arabaya binerler Bindikten sonra Marlyn kendi içerisinde
Marlyn: Bugün nedense hava kapalı gözüküyor. Ama dün yatmadan önce telefonumdan hava duruma baktığımda güneşliydi. Tuhaf.
5 dakika içerisinde okula varırlar.
Babası: Eve erken gelmeyi unutma ha.
Marlyn: Off tamam baba ya.
Babası: Babalara “Off” denmez, neyse haydi görüşürüz.
Marlyn: Tamam, neyse görüşürüz.
Hangi sınıfta olduğunu bulmak için okula asılmış kağıtlardan adını bulmaya çalışıyordur. O sırada uzun zamandır görüşmemiş arkadaşı olan Marco ile karşılaşır.
Marlyn: Vayy! Marco nasılsın?
Marco: İyiyim sen nasılsın Marlyn?
Marlyn: Valla ben de iyiyim de aynı okula denk gelmişiz.
Marco: Aynı okul olduğunu kim söyledi?
Marlyn: Nasıl yani?
Marco: Çünkü aynı sınıftayız da ondan olabilir mi?
Marlyn: Cidden mi?
Marco: Evet, ben kendi adımı buluyor iken tesadüf eseri seninkini gördüm. 9-A’da imişsin. Ben biraz şaşırdım aynı okula denk geldik diye, ama kendi adımı sonradan görünce aynı sınıfa düştüğümüzü öğrendim.
Marlyn: Enterasan, neyse sınıfa çıkak. Teneffüs olunca senle konuşuruz, neredeyse ders başlıyacak.
Marco: Tamam, gel benimle sınıfın nerede olduğunu biliyorum.
Marlyn: İyi gidelim.
Sınıfa varırlar. Vardıktan sonra hoca sınıfa gelir ve kendisini tanıtır.
Sıkıcı dakikalar sonra
Hoca: Evet arkadaşlar beni tanıdığınıza göre sizleri tanıyalım isterseniz.
Ardından herkes birbirlerini tanıtmaya başlarlar.
Usopp: Hocam benim adım Usopp. Hedefim polis olup kötü adamları yakalıycam.
Marcus: Haha! Eziğe bak. Çocukca hayaller kuruyor.
Fred: Çocuk gibilere bu yakışır zaten.
Arthur: “Sakla zamanı gelir zamanı.” derlerdi. Bu da zaman yerine çocukluğunu saklayıp yıllar sonra çocukluğunu burada kullanmaya karar vermiş. Haha!
Çoğu kişi bu lafların ardından kahkahalara girmeye başlar.
3’ü (birlikte): Çak kanka!
Marco: Birinin amacıyla dalga geçilmesini hiç sevmem. Gidip cezalarını ödüycem!
Marlyn: Kanka dur! Sen o işi bana bırak.
Marco: Kanka sana neden bırakayım ki?
Marlyn: Kanka bir bildiğim var, sen bana güven.
Marco: Off tamam, öyle olsun bakalım.
Bir anda sınıf sessiz olur ve Connor bunu fırsat bilerek hamle yapmaya karar verir.
Connor: Hey siz kimsiniz de arkadaşımın hayalleriyle dalga geçiyorsunuz!?
Fred: “Arkadaşımın” mı? Haha bir ezik daha!
Marcus: Eziğin bir arkadaşı varmış hahaha!
Arthur: Ezik ordusu kurulucak anlaşılan beyler, şimdiden 1 damla daha akmış. Böyle böyle damlaya damlaya göl oluşturacaklar hahaha!
Marlyn araya girerek
Marlyn: Yeter çocuklarla dalga geçtiğiniz!
Fred: Bak sen! Sen kimsin de bize el kaldırmaya cürret edersin! Senin gibilerini çok gördük biz.
Marlyn: Ben onlar gibi değilim.
Arthur: Arkadaşın canı dayak istemiş herhalde. Ayağını yorganına göre uzatıcaktın kardeş.
Marcus: Şimdi senin ben-
Hoca sözünü keser.
Hoca: Gençler burası mahalle yeri değil. Adam gibi kendinize çeki düzen verin, yoksa disipline gidiceksiniz şimdiden!
3’lü: Özür dileriz hocam.
Hoca: Ha şöyle.
Marco: Marlyn kanka senin yapacağın işi var ya. Böyle mi planladın ha?
Marlyn: Ya sen bana güven ne yaptığımı biliyorum.
Marco: Görücez bakalım.
Fred, Marlyn’e yönelir, sessizce ona bir şey diyerek
Fred: Çıkışa gel!
Marlyn bunun ardından gülümser ve önüne döner. Ardından sıra ona gelir.
Marlyn: Adım Marlyn. Amacım ‘Secret’ adasını bulmak.
3’lü kahkaha atmaya başlar.
3’lü: Salak hahaha!
Hoca: Kesin şunu!
3’lü: Pardon hocam.
Marco bir elini başına alarak sağ ve sola başını döndürür. Marlyn’den sonra sıra başkasına gelmiştir.
Olivia: Benim adım Olivia. Amacım ‘Secret’ adasını bulmak. Dedikten sonra Marlyn’e göz kırpar.
Ders biter ve teneffüs olur 3’lü teneffüsde uzaktan uzaktan kahkaha atarlar Marlyn’e doğru.
Marlyn onları aldırış etmeden Olivia’ya doğru gider.
Marlyn: Amacımız aynı demek ki!
Olivia: Evet, ilginç.
Marlyn: Ben şey diyecektim.
Olivia: Ha?
Marlyn: Ben ekip arkadaşları arıyorum da sen gelir miydin?
Olivia: Sen beni kolayca alabilceğini mi sandın?
Marlyn: İstersen neden olmasın dimi? (sırıtır)
Olivia: Aptal.
Ve hemen ardından başına doğru vurar.
Marlyn: Ahh acıdı.
Olivia: Hak ettin.
Marlyn: Tamam, özür dilerim ya.
Marlyn: Ee peki gelicek misin?
Olivia: Neden size geliyim ki?
Marlyn: 2 kolum ve 2 bacağım var. Yeter mi sana?
Olivia: Yeter!!
Olivia H20(Hidroksit – Su) elementli gücündeki silahı çıkartarak Marlyn’e doğru ateş eder.
Marlyn: İşte bunun için.
Ve Marlyn o saldırıyı önlemek amaçlı H(Hidrojen) elementli silahını çıkartarak suyu buza çevirip kırar.
İçinden Oliva “Wow!” der.
Olivia: Etkilendiğimi söylemem gerek.
Marlyn: Peki şimdi geliyor musun?
Olivia: Off peki.
Marlyn: Güzel!
Olivia: Şu an kaç kişiyiz peki?
Marlyn: Senle beraber 2 kişiyiz.
Marco araya girerek
Marco: Şunu 3’e çıkaralım.
Marlyn & Olivia: 3 mü?
Marco: Evet 3.
Marlyn: Sende mi ‘Secret’ adasını arıyorsun?
Marco: Sayılır.
Olivia: Şimdi ben anlamadım. Sen neden gelmek istiyorsun ki adını bilmediğim kişi?
Marco: Öncelikle benim adım “Adını bilmediğim kişi” değil. Adım Marco-
Olivia: Her neyse.
Marco: Uh, neyse. Aslında çok bilmenize gerek yok bence.
Marlyn & Olivia: Söyle!!
Marco: Şu an söyleyemem okuldan sonra müsaitseniz söylerim.
Olivia: Peki, tamam.
Marlyn: Maksimum 5 dakika müsait olabilirim.
Marco: Sorun değil.
Marlyn: 1 dakikayı şu salaklara ayırıcam off.
Olivia: 3 kişiye 1 dakika mı?
Marlyn: Evet, neden sordun ki?
Olivia: Hiç öyle merak ettim.
Olivia içinden “3 kişiye nasıl 1 dakika şaka mı bu!?”
Marlyn: Tamam.
Marco: Dışarı çıkak isterseniz.
Teneffüs çalmaya başlar.
Olivia: Dersten sonra olur.
Marlyn: Aynen!
Marco: Tamam, sorun değil benim için.
Başka hoca gelir.
Hoca: Hemen yerlerinize geçin! Derse başlıycaz oyalanmak yok.
Çoğu herkes: Hocam tanışsaydık.
Hoca: Derste sorulara kalkarsanız tanışmış oluruz zaten.
Çoğu herkes: Hocam ama-
Hoca: Aması maması yok. Herkes açsın defterlerini.
Çoğu herkes: Ne!? Defter mi? Olamaz!
Hoca: “Hikaye” diye büyük başlık atın!
Gerçekten sıkıcı dakikalar sonra Teneffüs çalmaya başlar.
Hoca: Gelecek derse kitaplarınızı getirmeyi unutmayın. Kitaptan devam edicez!
Dedikten hemen sonra sınıftan ayrılır.
Marlyn: Ellerimi hissetmiyorum.
Marco: Ben böyle hocanın-
Olivia: Onu bunu boş verinde baya yazı yazdık lan.
Okulun anonsunda ses belirir.
Anonsdaki: Ani bir hava değişimi ile çok şidddetli yağmur olucağından dolayı acil karar ile okullar tatil edilmiştir! Tekrar ediyorum. Bugün okullar tatil edilmiştir, herkes evlerine gitsin!
Marlyn: Hmm bugün güneşliydi hava diye biliyordum.
Marco: Demek ki yanılmışsın.
Marlyn: Muhtemelen!
Olivia: Hadi evlere gidelim. Ben şu an baktım hava durumuna ve son 130 yılın en büyük yağmuruymuş!
Marlyn: O zaman bize ayrılmak düşer!
Fred: Nere gidiyorsun Marlyn?
Olivia: Çekil önümüzden adını bilmediğim kişi!
Fred: Adım Fred!! Marlyn ile hesaplaşmam var bir kere!
Marcus: “Hesaplaşmamız vardı!” diyecektin herhalde.
Fred: Aman neyse.
Marlyn: Çekil önümüzden yoksaFred: Yoksa ne?
Marlyn: Yoksa seni-
Gök gürüldemeye başlar.
Fred: Noluyor!?
Marlyn: Ne mi oluyor? Kaçmamız gerekiyor buradan hemen!
Fred: Hayır! Hesaplaşmamız var!
Marlyn: Bunu sen isted-
Bir anda okulu sel almaya başlar.
Herkes rüzgarın etkisiyle sağa sola savrulur.
Marlyn: Ah, noluyor ya? Bir dakika herkes nerede? B-bir saniye her şeyi şimdi hatırladım!
Marlyn: Olamaz! Hemen gitmeliyim.
Marlyn: Neon Bombası! (Ne elementi)
Etraf bir anda parıldamaya başlar.
Marlyn: Aha turuncu bir yer orada bir kaç insan yaşıyor olmalı!
Marlyn oraya doğru gider. (Yüzerek)
Marlyn: Marco!?
Marco: Al sen şunları, ben diğerlerini almaya gidiyorum.
Marlyn aldıklarını yüzeye çıkarır ve tekrar diğer insanları aramak için yola koyulur.
Marlyn: Ee etrafta kimse gözükmüyor?
Olivia birden önüne çıkarak
Olivia: Marco ile hepsini hallettik.
Marlyn: Beni neden çağırmadınız?
Olivia: Seni neon bombası ile bulamadım. Sen parıldamıyordun.
Marlyn: Tuhafmış.
Olivia: Yukarı çıkalım!
Yukarı çıkarlar.
Marco: Sen nerdesin ha?
Marlyn: Valla uyuya kalmışım.
Marco: Ciddiyim.
Marlyn: İşte bilmiyorum ki.
Marco: Hmm neyse işimize odaklanalım. Olivia şu yaralıları alıp güvenli yere götür.
Marlyn: Şu hidrojen bombalarını al, lazım olur.
Olivia: Tamamdır, teşekkürler!
Olivia yaralıları alıp oradan ayrılır.
Marco: İşimiz baya bir ciddi bu arada!
Marlyn: Nasıl yani?
Marco: Aldığım bir bilgiye göre bunun normal bir yağmur olmadığını fark ettim.
Marlyn: Evet normal değil, çünkü son 130 yılın yağmuruymuş.
Marco: O öyle değil. Yağmur normal bir şekilde yağmamış. Bunu biri yağdırmış.
Marlyn: Kim yapmış olabilir ki?
Marco: Bu yağmuru yağdıranın H2O elementini çok iyi bir şekilde kullanan Shakespeare düşünülüyor!
Marlyn: Olamaz!
Beğenilirse devamını getireceğim! ❤️