Breaking Bad ve Better Call Saul’daki Mike Ehrmantraut karakterinin otizmimi iyileştirdiğini düşünüyorum. Onu Breaking Bad’de 14 yaşımda ilk gördüğümden beri, soğuk tavrı ve soğukkanlılığıyla, ama en çok da zekasıyla hep büyülenmiştim. Ama sadece Better Call Saul’da, Chris Joss’un ‘Tune Down’ için Kettleman’ın parasını çaldığı sahnede, Mike’ı sadece sevmediğimi, Mike gibi olmak istediğimi fark ettim. O andan itibaren sadece kaşlarımı çatmaya ve daha sabırlı ve soğuk davranmaya (bana çok yakın olanlar hariç) ve küçük, özlü cümleler kurmaya başlamadım, aynı zamanda silahsızlanmayı ve kendini savunmayı, el işi yapmayı ve kendi yemeğimi yapmayı öğrenmeye başladım – açıkçası Yenibahar sandviçleri. Ayrıca koyu renk palto gibi daha mütevazı kıyafetler giymeye, Timex Weekender saat kullanmaya ve dizide ne yaparsa yapsın onu izlemeye başladım. Şimdi amacım onun BCS’de yaptığı gibi bulmaca çözebileceğim gece vardiyasında bir iş bulmaya çalışmak. Ayrıca kendimle rahat yaşamak için bir kadına ihtiyacım olmadığını anlamamı sağladı. Mike gibi yaşamaya başladığımdan beri kendimi daha üretken, daha havalı ve daha sağlıklı hissediyorum. Belki sen de denemelisin.
Paylaş