Mafya Hikayesi #3

“Vivaldi neredeyse hepimizi kurşuna dizmek üzereydi. Bir şeyler yapmalıydım, fırsat ayağıma gelmişti. “Bay Vivaldi !” Olanca gücümle bağırdım. “Paulie ne yapıyorsun ?” Babam kolumu tutmuştu. “Hayatımızı kurtarıyorum.” Vivaldi kamyonun kasasına doğru yaklaştı. “Bay Vivaldi, sizin burada olduğunuzu bilmiyorduk. Bu adam…” Şoför koltuğunun yanındaki koltuğu işaret ederek “Bizim şefimiz. Bizi kandırdı. Biz fakir işçileriz. Ekmeğimizin peşindeyiz.” Vivaldi makineli tüfeğini şefe doğru doğrulttu ve bir el ateş etti. “Pekala o zaman, problem çözüldü.” Vivaldi yanıma doğru yürüdü ve elini omzuma koydu. “Ekmek parası için koşuşturana saygım sonsuz. Hepiniz gidebilirsiniz, sen hariç evlat.” Tüfeği kamyonetin tekerleğine yasladı. “Benimle çalışmak ister misin ?” Duyduğum şey karşısında afallamıştım. İstediğim şey gerçekleşiyordu. “Şey…e…efendim…” Vivaldi derin bir kahkaha attı. “Sakin ol. Tamam, kabul ettin varsayıyorum fakat bazı kurallarımız var.” “Ne olursa efendim.” “Birincisi bana efendim deme. Don Vivaldi daha uygun. İkincisi bu kurallara sıkı sıkıya uyacaksın, anlaştık  mı ?” “Anlaştık efen… Don Vivaldi.” O gün Vivaldi’nin cinayetinin korkunçluğunu hatta biraz da benim yüzünden işlendiğine aldırmamıştım. Zaten bir süre sonra da unutmuştum. Gençtim ve neye bulaştığımı çok sonra anlayacaktım. Vivaldi kuralları anlattıktan sonra eve gittim ve ailemin sorularına aldırmadan odama geçtım ve yatağıma uzandım. Sonra da uyudum.” “Demek böyle Vivaldi Ailesine girdin.” Paulie ayağa kalktı. “Aynen öyle. Tuvalete gideceğim, biraz bekleyebilir misin ?” “Tabii ki, sıkıntı yok.” Paulie tuvalete doğru yürüdü ve gözden kayboldu. “Ve…gitti.” O anda restorandaki herkes ayağa kalktı. “Pekala millet, yemi yuttu. Biraz daha buradayız. Sonra bizzat kendi ellerimle kelepçeyi takacağım.” Dedektif Norman güya Paulie’ye çok büyük bir tuzak kurmuştu fakat Paulie her şeyin farkındaydı. Tuvalete girdikten sonra belindeki altıpatları çıkarmıştı ve buradan canlı çıkmak için yollar düşünmeye başlamıştı. “Lanet herif beni tuzağa düşürdüğünü zannediyor.” Paulie mermilerini saydı. “12 tane. İdareli kullanmam lazım.” Çatışmayı düşünmüyordu ama zorunda kalırsa silahına başvuracaktı. “Bu bana ilk silahlı çatışmamı hatırlattı…”