Kars’ta yakalanan cahil sarışın bembeyaz köylü kızına teknolojiyi gösterdikten sonra alelacele yazıya döktürdüklerimdir:
o büyük gözleriyle bakıyordu ekrana ve mağusda nasıl basacağını öğrettim. ”sol tık dosyaya çift tıklayınca o dosyayı açar, sağ tık ise bilgilerini gösterir dosyanın” ne güzel eli, bembeyaz uzandırdı elini dosyaya; imleci açtı, gerçek anıdır bu… neyse mayın tarlası açayım sana güzelim, bomba var bu oyunda bombaya isabet etme imleçle tıkla dedim. patlarsa ölür müyüz ehü ehü dedi gözlerimin içine bakarak. sıcacık ayakları vardı, hırkası masmavi anası örmüş çok hüzünlendim köyünden uzakta napıyordu bu teknolojik karmaşanın içinde? ama kuşlarda kafestedir, insanlık böyle yetişmiş. sonra bastı patlattı mayını tabi şakacıktan kızdım neyse sana kek getireyim sen oyna dedim pinbal açtım kek getirirken çorabımın yırtık tarafını biraz daha aşağı çektim. güzelce gülümsedim teknolojiyi öğrenen bu odamda oturan narin gelinciğe iyi davranmak istedim, üzülüyordum ona…
Ankara gecesi ama, sessiz sakin öyle bekliyormuş getirdiğimde kekleri oturuyordu öylece, elinde mağus. kek yiyor bi ara ananas gösterdim ama vermedim tabii pahalıdır bu, amazon ormanlarında yetişir çok nadir bulunur, artık yarın dedim. yarın ziyafet var. çok cahildi, ne kadar da güzeldi
sonra anlattım gerçeği bilgisayarım 128 remdi başka oyunlarda vardı daha güzel ama bu çalıştırmıyor düzgünce aslında, bunda yine çalışıyor bazı oyunlar. internete de girer pekala… patikleri vardı anası örmüş, babası da inek sağardı o da öğrenmiş… kraloyun’dan inek sağma oyunu açtım teknolojiye epey şaşırdı teknolojide her imkan vardı. oyunda ineğin memesine basıyorduk ve süt sağıyorduk. bu oyunda bize bir görev verilmişti. ve biz bu görevi tamamlamalıydık. oyunda amacımız 100 ineği çarçabuk sağıp kazanmaktı. ve kazanamadık. espri yapıcaktım ama ayıp olurdu, neyse…
gözleri heyecandan ıslanmış gülüyor çok mutlu, sıska karnı, mutluca kek yiyor. kek kırıntıları bacağına düşüyor hüpleterek çay içiyordu o sırada. bak şimdi dedim, hani filmlerde görüyorsun siyah bi ekran başroldeki Brad Pitt ilginç şeyler yazıyor o ekrana da filmdeki bomba imha mı oluyor? başını salladı utanarak hıhı dedi. açtım CMD’yi. (kantrıl maneycmınt demend açılımı. anadolulu cahiller için yazıyorum, kıymetimi bilin.) köylükızıbenisevmiyor yazdım ”köylükızıbenisevmiyor is not recognized as an internal or external command” uyarısı geldi, reditteki komik memelerden (o anlamda değil) öğrendiğim C3 seviyesi üst düzey İngilizcemle çevirdim ona. yani senin beni sevmemen bir komut olarak bilgisayarda yazılmamış, böyle bir şey dünyada mümkün değil, sonsuza kadar seni seveceğim demek bu, diyiverdim. bakıştık. güldü…
ağzında kekin taneleri vardı, bilirsiniz kek taneleri köylü dudağının simidir. tam o sıra uzattım dudağımı kondurdum bi öpücük yanağına kıpkırmızı oldu. ardından ona system32’de silinmeyen dosyaları gösterdim, bunları silmeyi becerebilirse eğer birisi bilgisayar mahvolur diye ekledim. hadi denesene dedim tam, gitti system32.dll’yi silmeye çalıştı tabi PC (yine anadolulu cahiller için ekliyorum: pörsınıl kompitır yani kişisel bilgisayar demektir.) alarm verdi ben de şakacıktan bağırdım biraz. öptüm sonra. o da beni öptü. biliyor musun… aşk çok güzel bugün burada kek yiyor güzel oyunlar oynuyoruz falan yani demek istedim ama utandım, elini geri çekti.
büsbüyük yeşil gözleriyle bakıyordu tıpkı billur bir kuş gibi idi o cahil kuşla beraber uyuduk sarıldık, hayalinde mayına bastığını görmüş… çok hüzünlendim bu kadar saf bir şey olduğu için, mayın tarlasından etkilenmişti. keşke daha fazla oyundan etkilenecek kadar yaşasaydı; ne güzel bebeğimiz olurdu ama köylü kızları çok yaşamıyor, 3 gün sonra öldü… halbuki ertesi gün o uykudayken hayalleri gerçekleşsin diye erkeklersoruyor.kom’daki bir tavsiyeye uyarak ağzına koyduğum saf magnezyumun tükürük ile tepkimeye girmesi yüzünden kafası marul gibi yarıldı. neden böyle oldu ki şimdi? kahbe dünya…